TÜRKİYE, her yıl olduğu gibi bu yıl da, Kurban Bayramı'nı, "kurban derisi kavgası"yla geçirdi. Bayram bitti, post gitti ama kavga bitmedi.
Kurban derilerinin Türk Hava Kurumu'na verilmesine karşı, yıllardır Cumhuriyet'in temel niteliklerine ve kurumlarına aleyhine tavır alan bazı vakıf ve derneklerin kurban derisi toplama gayretleri, bu yıl da sürdü.
Türk Hava Kurumu'nun kurban derisi toplama konusunda 2.5 milyon adetle rekor bir düzeyi yakalamasına rağmen, siyasi baskılar sonucunda, kurban derisi toplama ve gelirlerinin bölüşümü konusunda yeni bir düzenlemeye gidildi.
Yardım Toplama Yönetmeliği'nde yapılan bir değişiklikle Türk Hava Kurumu'nun kurban derisi toplama yetkisi kaldırıldığı gibi, kurban derisi gelirinin dağılımında da bu kurumun yüzde 40 olan hissesi, yüzde 1'e indirildi. Hükümet, bu yönetmelik değişikliğiyle Türk Hava Kurumu'nun çok önemli bir kaynağını kesip, kurban derisi toplama yetkisini kamuoyunda Fak - Fuk - Fon olarak bilinen Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'na verdi. Bu düzenleme ile Türk Hava Kurumu ile birlikte Çocuk Esirgeme Kurumu, Kızılay gibi kurumların yüzde 15'lik gelir payları da yüzde 1'e indirildi. Kurban derilerinin gelirinin yüzde 96'sı Fak - Fuk - Fon'a devredildi.
Başbakan Yılmaz'ın önerisiyle gerçekleştirilen bu düzenlemeye, başta Türk Hava Kurumu olmak üzere, önemli ölçüde toplumsal tepki geliyor.
2860 sayılı Yardım Toplama Yasası'yla Atatürk ve Cumhuriyet'in emaneti olan Türk Hava Kurumu'na verilen kurban toplama yetkisi, 1986 yılında bu yasanın kaldırılıp, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu ile değiştirilmiş ve Fak - Fuk - Fon vakıfları da bu yetkiye ortak edilmişti. Ancak uygulamada Fak - Fuk - Fon vakıflarının kurban derisi toplaması faaliyeti başarılı olamamış ve kurban derileri büyük ölçüde Türk Hava Kurumu tarafından toplanmıştı.
Şimdi Türk Hava Kurumu'nun kurban derisi toplamasına karşı oluşturulan muhalefet, yeni düzenleme ile amacına ulaşmış görünüyor. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'nun 8. maddesinde Türk Hava Kurumu'na verilen yetkinin ortadan kaldırılması, bu yasanın değiştirilmesini gerektirdiği halde, hükümetin yönetmelikte THK'nın payını yüzde 1'e indirerek yasal değişiklik yerine, fiili durum yaratmış olması eleştiriliyor.
Eleştirilerin odak noktası ise illerde valiler, ilçelerde kaymakamların yönetiminde olan Fak - Fuk - Fon vakıflarının bu kaynakları nasıl kullanacakları konusundaki kuşku...
Özellikle Cumhuriyet'in temel niteliklerine karşı faaliyetleri tespit edilen vakıf ve derneklerin elinden kurtarılmaya çalışılan bu kaynağın Türk Hava Kurumu yerine, yerel özellikleri ağır basan Fak - Fuk - Fon vakıflarına kaydırılmasının yanlışlığı vurgulanıyor. Bu tür organizasyonların Cumhuriyet'in sakınıldığı vakıf, dernek ve benzeri kuruluşların etki alanına girebileceğine dikkat çekiliyor. Özellikle seçim dönemlerinde böyle bir kaynağın siyasi amaçlı kullanılacağı da dile getirilen kuşkular arasında.
Türk Hava Kurumu ve bu kurumu destekleyen kurum ve kesimler, hükümetin bu kararını gözden geçirmesini istiyorlar.
Türk Hava Kurumu, Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu gibi kurumları yüzde 1 payla tümüyle devre dışı bırakan bu düzenlemenin, Cumhuriyet karşıtlarının ekmeğine yağ süreceği kaygısı seslendiriliyor.
Yazara E-Posta: F.Bila@milliyet.com.tr