Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu neyle suçlanıyor? Neden soruşturmaya uğrayacak?
Kişisel menfaat sağlamaktan değil. Yolsuzluktan, hırsızlıktan değil. Banka boşaltmaktan değil. Dolandırıcılıktan değil.
Bostancıoğlu, Anayasa'yı, Anayasa Mahkemesi kararını uyguladığı için soruşturmaya uğrayacak.
Suçu bu!
Küçücük kız çocuklarının başını örtmesinden siyasi çıkar umanların laikliğe karşı yürüttükleri mücadelenin sonucu olarak hakkında soruşturma komisyonu kurulacak. 28 Şubat'ın içten içe sürdürülen rövanşını alma gayretlerinin bir ürünü olarak oylanacak.
Kendini 28 Şubat mağduru olarak gören ve bunun üzerine kurulu bir politika izleyen SP ve AKP'nin yanı sıra, ANAP ve MHP gruplarında da paralel politika izleyen milletvekilleri var. Bostancıoğlu aleyhine çoğunluk böyle oluşuyor.
İşin garip tarafı DSP grubu içinde Bostancıoğlu aleyhine duranlar da, Bakan'ın bakanlığını laiklik karşıtı personele karşı korumadığı düşüncesi taşıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı'nda yıllardır çöreklenip kalmış laiklik karşıtı yapıyı kıramadığı kanısındalar.
DSP içindeki durum ne olursa olsun, Bostancıoğlu hakkındaki soruşturmanın amacı laiklik ilkesine karşı mücadele verenlerin Meclis'te çoğunlukta olduğu anlaşılıyor. Sağ partilerin bu kadar deneyime karşın, din ve dince kutsal sayılan öğeleri siyaset malzemesi olarak kullanmaktan vazgeçmediklerini, vazgeçmeyeceklerini gösteriyor. Her zamanki ucuz politika...
Zorunlu temel eğitime karşı çıkanlarla, Bostancıoğlu'na karşı oy kullananlar aynı yolun yolcuları...
Bu mücadele yeni değil. Anımsanacaktır, DSP'ye hükümet kurma desteği vermenin tek koşulu laik uygulamalarıyla Milli Eğitim'in temel sorunlarını çözüm yoluna koymayı başarmış Hikmet Uluğbay'ın bu bakanlıktan kaydırılmasıydı. Uluğbay koşulunu öne süren zihniyetle, Bostancıoğlu'nu türban yasağına uyuyor diye göndermeye çalışan zihniyet aynı...
Laikliğe karşı mücadele Meclis desteğiyle sürüyor...
