Memur maaşlarına zam nasıl yapılacak?
Maliye Bakanı Sümer Oral, bugün düzenleyeceği bir basın toplantısıyla memur maaşlarında uygulanacak
"zam formülü"nü açıklayacak.
Memur maaşlarına yapılacak zamla ilgili olarak Bakanlar Kurulu'nda alınan ilke kararı
"zammın enflasyonun altında olmaması". Bu nasıl sağlanacak?
2000 yılı için öngörülen enflasyon oranı yüzde 25.
İlk altı ay için memura yüzde 15 oranında zam yapılacak. Ocak ayından itibaren gerçekleşecek enflasyon izlenecek. Enflasyon oranı yüzde 15'i geçtiği zaman, aradaki fark memur maaşlarına eklenecek.
Bu formül için belirlenmiş bir zaman yok. Her ay, üç ayda bir, altı ayda bir, gibi bir takvim yapılmayacak. Enflasyon, memur maaş zam oranını ne zaman aşarsa ek zam o zaman yapılacak.
İkinci altı ayda yapılacak memur maaş zammı ise altıncı temmuz ayının başında belirlenecek. Enflasyon ilk altı ayda yüzde 15'i geçmezse, ikinci yarı yıl için düşünülen zam oranı yüzde 10. Enflasyon ikinci altı ay içinde yüzde 25'i aşarsa yine aşan oranda memur maaşlarında iyileştirme yapılacak.
Formül bir çeşit
"eşel - mobil" yöntemi sayılabilir.
Tabii, memur maaşlarına yapılacak ek zamda hangi enflasyon rakamının esas alınacağı da önemli. Toptan eşya fiyatlarındaki (TEFE) artış oranı ile tüketici fiyatlarındaki (TÜFE) artış oranları arasında önemli fark oluyor.
* * *
ANKARA'da tartışılan bir konu da, Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Recep Önal'ın,
"IMF'den gelen 500 milyon dolarlık deprem yardımını memur maaşlarının ödenmesinde kullandık. Toplanacak vergiyle yerine koyacağız" şeklindeki açıklaması.
Deprem yardımının memur maaşlarının ödenmesinde kullanılması doğal olarak tepkiye yol açtı.
Dün, Antalya'da bulunan Bakan Önal'la telefonla konuştuk.
Önal, sözlerini şöyle açtı:
"Benim kastım, IMF'den gelen yardımla depremzedelere yapılacak 600 milyon liralık onarım yardımıyla, 100'er milyon liralık kira yardımının bu paradan karşılanacağıydı. O arada kira yerine maaş dedim."Hazine'nin işlevi eldeki nakit parayla, kamu harcamaları arasında
"yer ve zaman" uyumu sağlamaktır. Bu nedenle devlet gelirleri türlerine bakılmaksızın
"Hazine tek hesabı"nda toplanır. Gelirler türlerine göre, giderlere tahsis edilemez. Örneğin,
"bu gelir gümrüklerden geldi, gümrüklere harcanır" diye bir kural yoktur. Devletin bütün gelirleri bir havuzda toplanır ve türlerine bakılmaksızın bütün giderleri bu havuzdan yapılır. Mardin ilinde yapılacak 500 milyarlık bir devlet ödemesi varsa, Hazine'nin görevi yarın Mardin'e 500 milyar liralık nakit parayı ulaştırmaktır. Nakit ile harcama arasında
"yer ve zaman uyumu" sağlanması budur. Hazine bunu yaparken elindeki nakdin kaynağına bakmaz.
Ancak bu genel kuraldır.
İstisnaları ise devlete
"şartlı" olarak verilen paralardır.
Şartlı bağışlar ve şartlı yardımlar, ancak şart koşuldukları işe harcanabilir.
Bu nedenle deprem için verilen paraların deprem için kullanılması gerekir.
Eğer deprem yardımından memur maaşları ödendiyse bu devletin gelir - gider düzenini belirleyen Muhasebe - i Umumiye Kanunu'na aykırıdır.
Nakit sıkışıklığından böyle bir yola başvurulmuşsa, deprem için gönderilen bu para hemen yerine konmalıdır.
Teknik bir işlem olarak bu kolayca yapılabilir.
Aksi halde sosyal ve siyasal tepki kaçınılmazdır.
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr