MGKda alınan kararı şöyle özetleyebiliriz:1- Görüşmeden ve uzlaşmadan kaçan taraf, Türk tarafı olmamalı.2- Annan Planı da referans olarak alınmalı.3- Referandumun ucu açık olmalı.MGK sonrasında yayımlanan bildiriye de geçen, "Annan Planı da referans alınarak" ifadesi, sıradan bir ifade değil. Sözcükleri, MGK, özenle seçmiş durumda. "Da" ve "referans" özel anlam yüklü ifadeler. "Annan Planı da" denilerek, Türk tarafının Annan Planı dışında da görüş ve öneriler sunabileceği mesajı veriliyor. Keza, "zemin" yerine, "referans" sözcüğünün kullanılması da aynı şekilde bir incelik taşıyor.Bu iki ifade, MGKda oluşan şu görüşün yansıması:"Türk tarafı, Annan Planını tek kaynak ve zemin olarak kabul ve ilan ederse, bu, bazı dayatmalara da teslim olmak anlamına gelir. Bu nedenle, referans alınması yaklaşımı, görüşmelerde Türk tarafının hareket alanını genişletir ve tek kaynak olmadığını da ortaya koyar. Türk tarafı, Annan Planını da referans alarak Kıbrıs sorununu çözmeye kararlı olduğunu gösteren taraf olmalıdır. Eğer masadan kaçacak bir taraf varsa, o taraf, Türk tarafı olmayacaktır. Keza, asıl kaçmak isteyen tarafın, görüşmeleri ve uzlaşmayı 1 Mayıs 2004 sonrasına ertelemeye gayret edenin Rum tarafı olduğu da bilinmektedir."Referandum konusunda MGKda oluşan, "ucu açık olmalı" biçimindeki görüş birliği ise Annan Planındaki önkoşulun sakıncalarını yansıtıyor.Uzlaşma sağlansın veya sağlanmasın, masaya oturulduğunda 1 Mayıstan önce otomatik referanduma gidilmesi, MGKda eleştiri konusu olan hususların başında geliyor. Bunun yerine, tarafların uzlaşmaya varmaları halinde referandum tarihini kararlaştırmaları şeklinde bir önerinin götürülmesi alınan kararlar arasında.Nitekim Başbakan Erdoğan, Annanla yaptığı görüşme sonrasında "Mutabakata varılması halinde" vurgusuyla Türk tarafının referanduma hazır olduğunu belirtti. Başbakan Erdoğanın bu ifadesi MGKda alınan kararın yansıtılması niteliğindedir...MGK toplantısı sonunda varılan bu ilke kararları, Başbakan Erdoğan tarafından başlatılan temaslarda izlenecek politikanın çerçevesini de oluşturuyor.Başbakan Erdoğan, Türk tarafının görüşmelere hazır olduğunu, ancak aynı iradenin Rum tarafında bulunup bulunmadığını, BM Genel Sekreteri Annan tarafından saptanması talebini dün iletmiş oldu.Türk tarafı, bundan sonraki adımlar için Rum tarafından gelecek yanıtları bekleyecek. Rum tarafında da Türk tarafında olduğu gibi sorunun adil ve kalıcı biçimde çözümüne yönelik güçlü bir siyasi irade bulunup bulunmadığının ortaya konulmasını isteyecek.MGKda varılan kararın özü bu.Bu kararın, Türk tarafının Annan Planını kayıtsız şartsız kabul ettiği şeklinde yorumlanmasının yanlış olacağı, devletin zirvesince vurgulanan önemli bir mesaj... fbila@milliyet.com.tr Milli Güvenlik Kurulu, önceki gün yaptığı toplantıda Kıbrıs konusunda izlenecek politikayı netleştirdi. Kurul üyelerinin görüş birliği ile aldıkları karar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın dün Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annanla yaptığı görüşme ile de uygulamaya geçirilmeye başladı.