Anayasa değişikliği sırasında milletvekillerinin maaşlarını artıracak bir düzenlemeyi de Meclis'ten geçirmelerini dün eleştirmiştik. Ülkenin ağır bir ekonomik kriz sürecinden geçtiği, işsizliğin hızla arttığı, ücretlerin eridiği yetmiyormuş gibi dondurulduğu hatta bazı sektörlerde yarıya indirildiği bir dönemde, milletvekillerinin kendi maaşlarını artırmalarının ahlaki olmadığını vurgulamıştık.
Milletvekillerinin maaşlarına zam yapılmasına ilişkin bu değişiklik, toplumun her kesiminden sert tepkiler aldı. Milletvekilleri bu kararları nedeniyle protesto edildi. Meclis'in Anayasa değişikliği konusunda gösterdiği yüksek performans, salt maaş zammı kararı nedeniyle hak ettiği övgüyü alamadı, gölgede kaldı.
Milletvekili maaşlarına zam yapılması konusunu ve bu konudaki tepkileri, Meclis Başkanı Ömer İzgi'ye ilettik ve görüşünü sorduk.
İzgi, "Bu ekonomik koşullarda vatandaşların tepki göstermeleri doğaldır, anlayışla karşılıyorum, haklı buluyorum" değerlendirmesini yaptıktan sonra şu bilgiyi verdi:
"Anayasa değişikliği ile milletvekillerinin maaşlarına hemen zam yapılması söz konusu değil. Bunun için yasa çıkarılması gerekir. Anayasa'da yapılan değişiklik bir ilke niteliğindedir. Milletvekili maaşlarının Başbakanlık Müsteşarı yerine Genelkurmay Başkanı'nın maaşı esas alınarak hesaplanmasını öngörmektedir. Ancak, bunun uygulamaya geçirmek için de bir yasa çıkarılması gerekmektedir. Bu yasa çıkar mı, çıkmaz mı, ne zaman çıkar ve ne şekilde çıkar belli değil. Ayrıca yasa çıkarılması çalışmaları sırasında yürürlülük tarihi de belirlenebilir."
TBMM Başkanı İzgi, Anayasa'da yapılan değişiklikle bir ölçü getirildiğini belirttikten sonra da şu bilgiyi verdi:
"Eğer Anayasa'da yapılan değişiklik doğrultusunda yasa çıkarsa, milletvekili emeklisi olup başka iş yapmayanların maaşlarında 697 milyon 871 bin lira bir artış olacak. Emekli olmayan milletvekillerinin maaşlarında ise bundan biraz daha fazla artış gerçekleşecek. Ama bunun gerçekleşmesi dediğim gibi aynı yönde bir yasa çıkmasına bağlı."
Toplumdan gelen tepki ve adalet duygusu gösteriyor ki, milletvekillerinin bu yasa üzerinde düşünmeleri gerekiyor. Ekonomik koşulların özellikle kamu personeli için çok ağırlaştığı bir ortamda sadece milletvekillerinin maaş ve emekli maaşlarının artırılması kamu vicdanına sığmayacaktır.
Ayrıca kamu kesimindeki maaş sistemi çoktan iflas etmiş, geçerliliğini yitirmiştir. Personel rejiminin ciddi bir reforma ihtiyaç duyduğu yıllardan beri meydanda duran bir gerçektir.
Bu nedenle ülkeyi yönetme sorumluluğu taşıyan Meclis ve hükümetin, milletvekillerinin maaşlarını artıracak bir yasal düzenleme yapmadan önce, kamu kesiminde maaş ve ücretleri çağdaş ölçülerle düzenleyecek, maaş erimelerini giderecek, dikey ve yatay adaleti sağlayacak bir reformu gerçekleştirmeleri gerekir.
Aksi halde milletvekilleri sadece kendi maaşlarını artırırlarsa, Meclis "nalıncı keseri" gibi çalışmakla eleştirilecek ve kamu vicdanında aklanamayacaktır.