PKK'nın Aktütün'e yaptığı saldırıdan sonra arka arkaya gerçekleştirilen terörle mücadele toplantılarında Ankara, Mesud Barzani yönetimine karşı izleyeceği politikayı belirledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve diğer komutanların da katılacağı ikinci toplantı bugün yapılacak.
Barzani ile görüşme
Ankara, bu toplantılarda, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nin lideri Mesud Barzani ile temas kurulması kararı aldı.
Ankara, Barzani yönetimiyle değişik düzeylerde ve zamanlarda hep temas içinde oldu. PKK'ya karşı mücadelede bu temasın kurulmasında fayda görülüyor. Temas kurulmadan, Ankara'nın beklentilerini ve muhtemel yaptırımları etkili biçimde aktarması mümkün değil.
Örneğin, Dağlıca baskınından sonra Başbakan Başdanışmanı Büyükelçi Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ve Irak Özel Temsilcisi Büyükelçi Murat Özçelik, Barzani yönetimiyle temas kurmuşlardı.
Bu temaslardan sonra Barzani'nin söyleminde bir değişiklik gözlenmişti. Keza, Dağlıca sonrası çıkarılan sınır ötesi harekât tezkeresi ve yapılan operasyonlara dünyadan tepki gelmemesinde, daha önce yapılan temasların yarattığı uluslararası ortamın katkısı büyüktü. Ankara, Aktütün saldırısı sonrasında da aynı yöntemi kullanmayı kararlaştırmış görülüyor.
Barzani'ye eyleme geç çağrısı
Türkiye'nin, PKK ile mücadelede Barzani yönetiminden beklediği nedir?
Dağlıca baskını öncesinde Ankara, Barzani'nin söyleminden rahatsızdı. Türkiye aleyhine PKK lehine yaptığı açıklamalar, Ankara'nın tepkisine yol açmıştı. Barzani, son bir yıl içinde bu söylemi büyük ölçüde terk etti. İtalya'da yaptığı bir konuşma dışında, eski söylemini bıraktı. Ankara, Barzani'nin söylem değişikliğinden memnundu.
Ankara'nın diğer bir beklentisi de Barzani yönetiminin PKK'ya lojistik destek sağlamasıydı. Yollar, araçlar, hastaneler diğer altyapı olanaklarından PKK'nın rahatça yararlanması, Kuzey Irak içinde rahatça hareket edebilmesi, silahlarını taşıyabilmesi Ankara'nın rahatsız duyduğu bir durumdu.
Ankara, lojistik desteğin kesilmesini istiyordu. Bu konuda da Barzani, Dağlıca sonrası oluşan uluslararası ortam ve Türkiye'nin baskısını artırması sonucu, tamamen olmasa da kısmen beklentileri karşılayan adımlar attı. Ancak, lojistik destek konusundaki tutum değişikliğinin Ankara'yı tatmin etmediğini söyleyebiliriz.
Nitekim Aktütün saldırısından sonra Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Hasan Iğsız, düzenlediği basın toplantısında bu konudaki rahatsızlığı bir kez daha dile getirdi. İsim vermeden Barzani yönetimini suçladı ve uyardı.
Ankara kısa süre içinde Barzani'yle yapacağı görüşmede, lojistik desteğin kesilmesi konusunda ısrar edecek. Bunun yanı sıra Ankara'nın bu temasta Barzani'ye yapacağı en önemli çağrı, PKK'yla mücadelede Barzani güçlerinin de aktif olarak rol alması olacak.
Ankara, Barzani'ye terörle mücadelede uluslararası hukuktan doğan sorumluluğunu anımsatacak. Barzani'ye, "Güvenlik güçleriniz PKK'yla mücadeleye aktif olarak katılmalı, Türk güvenlik güçlerinin yanında yer almalı" mesajını verecek.
Barzani'nin bu çağrıya kayıtsız kalması halinde ise doğacak sonuçlara katlanması gerekeceği ve sorumlu olacağı da iletilecek.
ABD ile sorun yok
Ankara, belirlediği yeni politikanın uygulanması ve Barzani'ye çağrıda bulunulması konusunda ABD'nin desteğini de almış durumda. PKK ile mücadelede ABD'nin sağladığı istihbarat konusunda Ankara'nın bir kuşkusu yok.
Ankara, ayrıca Irak'ın merkezi yönetiminin tutumundan da memnun. Ankara-Bağdat ilişkileri istenilen yakınlıkta.
Ankara, Washington ve Bağdat'la kurduğu ilişkilerin yanı sıra yerel ilişkileriyle Kerkük'te yapılacak yerel seçimlerin özel bir yöntemle gerçekleştirilmesi kararı alınmasında etkili oldu.
Ankara, aynı yöntemle Barzani yönetimini PKK ile mücadelede aktif rol almaya davet edecek. Beklenti, Barzani'nin bu çağrıya olumlu yanıt vereceği yönünde.