Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Adalet ve Dışişleri Bakanlığı, ortaklaşa yaptıkları çalışmalarda, kararı yorumlayıp analiz ettiler. Benzeri çalışmalar sürüyor."Yeniden yargılama" ile "dosyanın yeniden açılması" arasında fark var mı, yok mu? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, Öcalan'ın adil yargılanmadığına ilişkin kararında, "yeniden yargılanması ya da dosyanın açılması" gibi seçenekli bir ifade kullanılması, Ankara'nın üzerinde en çok durduğu konuların başında geliyor. Adalet ve Dışişleri bakanlıklarındaki hâkim görüş, fark bulunduğu yönünde. İki işlem arasında bir fark olmasaydı, AİHM bu iki ifadeyi seçenekli olarak kullanmazdı yorumundan hareket eden her iki bakanlık uzmanları, "dosyanın yeniden açılması" işlemini, yetkili mahkeme heyetinin, "dosya üzerinden inceleme yoluyla duruşmasız yargılama" biçiminde yorumlayabileceği görüşünü yansıtıyorlar. Bu görüşü destekleyen üniversite öğretim üyeleri de var, aksini savunanlar da... İki işlemin farkı Öcalan davasına bakacak olan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, dosyayı yeniden açarak inceleyebileceği; inceleme sırasında AİHM tarafından adil yargılama ilkesinin ihlali olarak görülen hususları değerlendirebilecekleri belirtiliyor. Mahkeme bu yönde bir karar alırsa, ihlal sayılan hususların ne şekilde telafi edileceğini, telafisinin mümkün olup olmadığını, bu hususların hükme etkili nitelikte bulunup bulanmadığını karara bağlayabilecekleri yapılan değerlendirmeler arasında. Dosyadaki delilleri ve savunma evrakını da yeniden inceleyerek, hükme etkili olabilecek boşluk bulunup bulunmadığına da yine mahkemenin hükmedebileceği kaydediliyor.Böyle bir yöntem izlenip izlenmediği konusunda ise bakanlık yetkilileri, daha önce örneği bulunmayan bir durum söz konusu olduğu için mahkemenin oluşturacağı kararın da ilk olacağına dikkat çekiyorlar. "Dosyanın yeniden açılması" ifadesine de böylece mahkemenin içerik kazandıracağını vurguluyorlar. Dosyadaki deliller Ankara bürokrasisinde gözlenen bu eğilimde, Öcalan'ın duruşmalı biçimde yeniden yargılanmasının, Türkiye'de gerginliğe yol açması kaygısının da etkili olduğu gözleniyor. Bu kaygı nedeniyle eğer bir seçenek olarak duruşmasız yargılama yöntemini uygulama olanağı varsa, bunun tercih edileceği izlenimi doğuyor. Kuşkusuz bu konudaki kararı da Adalet ve Dışişleri bakanlıkları değil, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin vereceği biliniyor. Gerekçe... Öcalan davasında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, yeniden yargılamayı engelleyen istisna hükmü nedeniyle ilgili mahkemenin talebi geri çevireceği yönündeki beyanı da tartışılan hususlardan biri.Mahkemenin davaya Sezer gibi yaklaşması halinde, yeniden yargılama talebini geri çevirmesi de olasılık dahilinde. Buna karşılık Anayasa'nın 90. maddesini yeniden yargılama için yeterli görüp bu yönde karar alması da diğer olasılık. Bu olasılıklar bilim adamları arasında da tartışma konusu. Mahkemenin söz konusu istisna hükmünü Anayasa'ya aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne götürmesi olasılığı da yine bilim adamlarınca ifade ediliyor. Prof. Dr. Bakır Çağlar ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın da istisna hükümleriyle ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'ne başvurabileceğinden söz ediyor.Ankara, karar açıklandığından beri, hatta öncesinde çeşitli olasılıklar üzerinde çalışmalarını ve tartışmalarını sürdürüyor. fbila@milliyet.com.tr Sezer'in açıklaması