Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün istifa etmesinin birkaç anlamı var.
Bunlardan birincisi, MHP Lideri ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin, "Derviş - Öksüz" çatışmasına hükümeti feda etmediği. Bahçeli, partisi ve tabanından gelecek tepkiyi göğüslemeyi göze alarak, hükümetin ve belki de daha önemlisi programın devamından yana ağırlık koymuş oldu.
Kısa bir süre önce, Derviş'in hükümetten ayrılması halinde TELEKOM'u DSP'ye verme önerisinde bulunduğunu açıklayan Bahçeli'nin, dünkü "piyasa şoku" karşısında Öksüz'ü feda etmesi üzerinde durulması gereken bir olaydır. Bunun bir anlamı da Bahçeli'nin devlet adamlığı ölçüleriyle hareket etmesidir. Ekonominin dün girdiği türbülansta kendisinden istenini yapmıştır.
Öksüz'ün istifasının bir diğer önemli mesajı da tıpkı Yüksel Yalova'nın istifasında olduğu gibi koalisyon liderlerinin programı herşeyin üzerinde tuttuklarıdır. Programla ve Kemal Derviş'le çatışmaya giren bakanların kabineden istifa ettirilerek uzaklaştırılmaları, "siyasi destek ve kararlılık" mesajıdır.

IMF ve ABD'nin mesajı
Öksüz'ün kabine dışı kalmasının bir diğer anlamı IMF ve ABD'nin, Türkiye'ye yardım etmek için sadece ekonomik taleplerle yetinmedikleri ve engel olarak gördükleri konularda siyasi sonuç da istedikleridir. Öksüz-Derviş çatışmasında, hükümet dengelerine göre "orta yol" bulunmuş olmasına karşın, IMF ve ABD'nin ayak sürümeye devam etmeleri ve Öksüz'ün kellesini istemeleri, bundan sonra Derviş ve IMF isteklerinin tartışılmadan kabul edilmesi gerektiği mesajı da taşımaktadır.
Artık, IMF ve Dünya Bankası yardımının Derviş'e endekslendiği söylenebilir. Derviş, programın ve yardımın simgesi haline gelmiş durumdadır. Rahatsız edilmesi halinde, Türkiye'de piyasaların alt-üst olacağı veya edileceği mesajı ortaya çıkmıştır.
Derviş'in, kabineden ayrılması, istifaya zorlanması halinde Türkiye'nin başına neler gelebileceği dünkü krizde bir kez daha görülmüştür. Bu koşullarda Derviş'in ayrılmasının ekonomide ve mali piyasalarda ne gibi depremler yaratacağını tahmin etmek zor değildir. Öksüz'ün istifası, bunun liderler ve hükemet tarafından da kabul edildiğini göstermektedir.

Gerekçeleri kalmayacak
Tabii, bütün bu gelişmelerden sonra, Derviş ve IMF'nin de Türkiye'nin kıskaçtan kurtulması yolunda başarı göstermeleri yükümlülüğü ve sorumluluğunu da artırmaktadır.
Aksi halde, olumsuzlukların sürmesi, ekonominin nefes alacak düzlüğe çıkamaması halinde IMF ve Derviş'in öne sürecekleri gerekçe kalmayacaktır.
Artık Öksüz de olmadığına göre IMF ve Derviş'in maharetlerini göstermelerine bir engel kalmamış demektir.
Derviş, hükümet edebilmenin tek "güç kaynağı" haline geldiğine göre bunun sonuçlarının da yavaş yavaş ortaya çıkması gerekmektedir.