Postadan gelen bu tebligatı, Enver Arpalı'nın intiharından 2 gün sonra, dün alan Avukat Hasan Akköprü, üzüntüsünden ağlamak üzereydi.Av. Akköprü, Enver Arpalı'nın tahliye edilmesi için son başvuruyu bayramdan önce yapmıştı. Mahkeme, 1.11.2005'te beşince kez tahliye talebini reddetmişti.Akköprü, tahliye talebinin reddedildiğini bildirdiğinde, Enver Arpalı'nın son umudu da sönmüştü.Postaya verilen ret kararı 15 gün sonra dün Av. Hasan Akköprü'nün eline geçtiğinde tepkisi şu oldu: "Gereği düşünüldü: Şüpheli Enver Arpalı hakkında Haksız Ekonomik Çıkar sağlamak Amacıyla Kurulmuş Örgütün Faaliyeti İçerisinde Cebir ve Tehdit Uygulamak Suretiyle Örgüt kurmak, Örgüte Üye Olmak ve Bu Kapsamda İhaleye Fesat Karıştırmak, Resmi Evrakta Sahtecilik Yapmak Suçlarından CMK'nın 100 ve devam maddeleri uyarınca TUTUKLANMASINA karar verilen ve halen Van M Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan şüpheli Dursun oğlu, Dursun'dan doğma Van - 23.11.1947 d.lu Van - Merkez - İskele Mahallesi nüfusuna kayıtlı Enver Arpalı'nın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti ve mevcut delil durumuna, tutuklama kararındaki gerekçeler ile tüm hazırlık evrakı kapsamına göre müdafisi Av. Hasan Akköprü'nün yerinde görülmeyen vaki TAHLİYE TALEBİNİN REDDİNE," "Artık benim müvekkilim şüpheli veya sanık değil. Öldü. Dava düştü. Sanık olmayı da kelepçeyle mahkemeye götürülme olasılığını da kendine yedirememişti. Şimdi bana tebligat gelmiş. Kaç defa tahliye için müracaat ettik. Hepsini reddettiler. Oysa, iddiaya bakın, örgüt kurmuş, üye olmuş, cebir ve tehdit kullanmış! Bunların hiçbiri yok. Bu insan yıllarını devletine vermiş, tanıdığım en dürüst insanlardan biriydi. Tutuksuz yargılansa ne vardı? 4 aydan fazla tutuklu kaldı. Bu sürede ek bir delil mi bulundu? Yok. Cinayet değil, terör değil. Peki, siz 4 aydır ne yapıyorsunuz da bir iddianame hazırlayamadınız? Enver Arpalı öldükten sonra hemen iddianame açıklanıyor. Çok ama çok üzücü bir durum. Adalet adına çok üzücü bir durum." Dava düştü Av. Hasan Akköprü, Enver Arpalı'nın 30 yıllık dostu olduğunu belirttikten sonra onun son günleriyle ilgili şu bilgileri verdi:"Bana abi derdi. Her görüşmemizde, 'Bana kelepçe takmasınlar, bunu kaldıramam' derdi. 'Beni tahliye ettir, mahkemeye öyle gider gelirim' derdi. 'Kalem sorgusuna kelepçeyle nasıl giderim?' derdi. Ben de teskin ederdim. Elimden geleni yapacağım, kalem sorgusunu burada yaptırırız, gibi cevaplar verirdim. Ama tahliye kararı alamadık. Halbuki ortada bu kadar uzun süre tutuklu kalmasını gerektirecek bir iddia da yoktu, delil karartma veya kaçma ihtimali de. Enver, yıllarca üniversitede Yapı Dairesi Başkanlığı yaptı. Elinden trilyonluk ihaleler geçti. Hiçbir suçlamayla karşılaşmadı. Dürüstlüğüyle bilinirdi. Çok yazık oldu." 'Kelepçe taktırma abi' Enver Arpalı artık sanık değil.Açılacak davada şimdi Rektör Yücel Aşkın ve varsa diğer kişiler yargılanacak.Ancak Arpalı'yla ilgili bir dava görülmemiş olacak.Bu durum kuşku yok ki, yargıdaki işleyişin sorgulanmasına neden olacaktır. Arpalı'nın 4 ayı aşkın süre tutuklu kalmasını gerektirecek gerekçelerin ne olduğunu kamuoyu merak ediyor.Tutukluluk bir önlemdir. Mahkeme edilmeden uzun süre tutukluluk halinin devam etmesi tedbiri aşıp infaza dönüşür.Adaletin zedelendiği nokta da budur.Geç gelince, adalet niteliğini yitirir. fbila@milliyet.com.tr Geç gelen adalet