Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD'yi ziyaretinden bir gün önce, Washington'da Amerikan-Türk Konseyi toplantısına katılan Genelkurmay 2. Başkanı Org. İlker Başbuğ, iki önemli konuşma yaptı. 1 Mart tezkeresinin geri çevrilmesinden sonra Ankara, Türk-ABD ilişkilerindeki bozulmayı düzeltmek için çok gayret gösterdi.Org. Başbuğ'un konuşmasında bu mesajı bulmak mümkün. Org. Başbuğ, ABD'nin Irak operasyonu sırasında, harekâtın başlamasıyla birlikte Türk hava sahasının ABD'ye açıldığını, bu kapsamda 5000 sorti görev uçuşu yapıldığını ve acil durumdaki 39 ABD uçağının Diyarbakır, Batman ve İncirlik üslerine indiğini ve her türlü ihtiyaçlarının karşılandığını söyledi.Bu sözler kuşkusuz, 1 Mart tezkeresinin reddedilmiş olmasına karşın, Türkiye'nin ABD'ye verdiği desteğin azımsanmayacak önemde olduğunu anımsatma niteliğinde.Org. Başbuğ'un bu bilgilere, İncirlik Üssü'nün Irak ve Afganistan için lojistik merkez olarak kullanılması talebini Türkiye'nin kabul ettiğini eklemesi de önemli. Keza, Türkiye'nin, Irak'ta ABD'nin başarısız olması ya da yeni düzen yerine oturmadan çekilmesini istemediğini vurgulaması, Türkiye-ABD örtüşmesinin bir diğer mesajı... 5000 sorti, 39 ABD uçağı Org. Başbuğ, Irak konusunda Türkiye-ABD örtüşmesinin örneklerini verirken, PKK konusundaki uyumsuzluğu da gündeme getirdi. ABD ve AB'nin PKK/KONGRA-GEL'i terör listesine aldığını anımsattı, ancak, "sadece listeye dahil etmenin pratikte bir anlam ifade etmediği"ni de vurguladı. Türkiye'nin bu konuda ABD'den somut adım beklediğini yineledi. Keza, Kerkük sorunuyla ilgili olarak da Türkiye'nin beklentisinin "özel statü" olduğunu, bu kentin bir grubun hâkimiyetine verilemeyeceğini belirtti. "Listeye almak yetmez" Org. Başbuğ'un, Washington'da, İran, Suriye ve İsrail'le ilgili olarak verdiği mesajlar da ABD politikalarıyla uyumluydu.İran'ın nükleer çalışmalarını, Türkiye'nin de ABD başta olmak üzere diğer ülkeler gibi kaygıyla izlediğini; Türkiye'nin nükleer silahlara sahip bir İran'ı hiçbir zaman arzu etmeyeceğinin altını çizdi.Türkiye'nin, Suriye'nin Lübnan'dan çekilmiş olmasını olumlu gördüğünü; Suriye'nin ABD'nin Irak'la endişelerini gidermeye çalışacağına inandığını ve ikili temaslarda bu görüşün kendilerine iletildiğini belirtti.İsrail-Filistin konusunda, Türkiye'nin barış sürecini desteklediğini, süreçten umutlu olduğunu; Türk-İsrail işbirliğinin, İsrail'in bölgedeki durumunu güçlendirdiğini, bu işbirliğinin Ortadoğu'da sürekli barış için katalizör olabileceğini vurguladı. İran-Suriye-İsrail Org. Başbuğ'un Türk-ABD ilişkilerindeki olumlulukları sayarken, ABD'nin son dönemde KKTC'ye uygulanan izolasyonun kaldırılması yönündeki girişimlerinin Ankara tarafından takdirle karşılandığını vurgulaması, bu alandaki gelişmelerden duyulan memnuniyetin ifadesiydi. Kıbrıs'ta memnuniyet Org. Başbuğ'un konuşmalarında ABD ile örtüşmeyen bir diğer konu da "Ilımlı İslam" tartışmalarıydı. Org. Başbuğ, terör ile İslam arazında bağlantı hem İslam dinine, hem de bu dinin mensuplarına karşı haksızlık olduğunu vurguladıktan sonra, radikal İslam ideolojisini siyasal sistem olarak kullanan ülkelerin demokratikleşmesi kapsamında ılımlı İslam kavramının sıkça kullanıldığında dikkat çekti. Ve hemen ekledi:"Diğer yandan altını çizerek vurgulamak isterim ki, bize göre laik devlet ile ılımlı İslam modeli bir arada bulunamaz. Laikliğin demokrasinin gelişiminde ana itici güç olduğu unutulmamalıdır."Org. Başbuğ, bu sözleriyle bazı ABD'lilerin zaman zaman Türkiye'yi "ılımlı İslam modeli" olarak gören ve örnek gösteren yaklaşımlarına karşı bir duruş sergiledi.Genelkurmay 2. Başkanı'nın iki konuşması analiz edildiğinde, "PKK" ve "Ilımlı İslam Modeli" konuları dışında, Türkiye ile ABD'nin uyumlu politikalar izlediği vurgusu ortaya çıkıyor. fbila@milliyet.com.tr Ilımlı İslam uyarısı