Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yön Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Özak da bahşişle rüşveti karıştırmamak gerekir, anlamına gelecek bir değerlendirme yapınca, tartışma büyüdü.Bakan ve Genel Müdür'ün bu sözleri, memuru "bahşiş" almaya özendireceği düşüncesiyle eleştirildi.CHP Milletvekili Hüsnü Çöllü, konuyu TBMM'ye taşıdı. Bir soru önergesiyle Başbakan Erdoğan'ın, "kaç liranın, bahşiş kaç liranın rüşvet" sayılacağını yanıtlamasını istedi.Özak'ın, memurun bahşiş almasını normal gösteren sözlerine açıklık getirmesi de istendi.Özak'la dün bu konuyu konuştuk. Son birkaç gündür "bahşiş-rüşvet" tartışması yapılıyor. Tartışma, tapu dairelerinde rüşvetin yaygın olduğu eleştirilerine karşı, Tapu Genel Müdürü'nün, "Vatandaş ev almanın mutluluğuyla üç-beş kuruş bahşiş bırakıyor" sözleri üzerine çıktı. Bayındırlık Bakanı Özak, söze "Rüşvete de bahşişe de karşıyım" diyerek girdi:"Ben 'hukuki ve ahlaki olmayan her şeye karşıyım' dedim. Bahşişi teşvik etmek veya normal göstermek gibi bir anlayışım yok. Sadece 'bahşiş de rüşvet de Türkiye'nin gerçeği, bunları karıştırmamak gerekir' diye konuştum ama bu bahşişi normal gördüğüm ve teşvik ettiğim anlamına gelmez. Genel Müdürümüz, 'İnsanın çok mutlu olduğu anlar vardır, ev aldığı an, evlendiği an gibi. Bu durumlarda bahşiş verir' demiş. Ancak onun da amacı bahşişi teşvik etmek değil. Gerçi İlber Ortaylı hocamız, 'ben de bahşiş verdim, normaldir, ahlak dışı değildir' gibi bir beyanda bulunmuş. Aradaki farkı vurgulamak manasında böyle söylemiş. Bize göre, rüşvet de bahşiş de yanlış." 'Bahşiş de yanlış' Tapu daireleriyle ilgili olarak toplumdaki yaygın kanı, bu işlemlerde bahşişin ötesinde "rüşvet"in de döndüğü yolundadır. Bu bir gerçek. Nitekim geçtiğimiz günlerde Keçiören'de önemli bir operasyon yapılmıştı.Özak, bu gerçeği anımsattığımda şu değerlendirmeyi yaptı:"Biz tapuda rüşvetle ilgili olarak büyük mücadele verdik. Hâlâ da veriyoruz. Bu mücadelemiz sonuçlarını da vermeye başladı. Araştırma kurumlarının yaptığı çalışma sonuçlarına göre rüşvette önemli ölçüde bir düşüş sağlanmış durumda. Bu kurumumuz (tapu) rüşvet sıralaması yapıldığında ilk 15'e girmiyor. Bu, rüşvetle mücadelenin etkili olduğunu gösteriyor. Mücadelemiz sürecek. Bu, bahşiş adı altında da alınsa bizim için fark etmez, onunla da mücadele ediliyor. Memurun her ne ad altında olursa olsun para alması yanlıştır. Bahşiş de hukuki değil. Onu da almaması gerekir." Rüşvetle mücadele Türkiye, maalesef, rüşvet, yolsuzluk, kayırma gibi hastalıkların yaygın olduğu bir ülke. Her iktidar yolsuzlukla, rüşvetle mücadele taahhüdünde bulunur, her siyasi parti programında, seçim bildirgesinde bu konuya yer verir. Ancak, bir süre sonra unutulur, uygulama alışılageldiği gibi devam eder. En küçüğünden en büyüğüne kadar işler böyle yürür.Türkiye bu hastalıktan, bu çürümeden kurtulmalıdır. Yolsuzlukla mücadele hükümetin en önemli amaçlarından biri olmalıdır.Hükümet ve parlamento, dokunulmazlıkların sınırlandırılmasından ve denetim erkinin güçlendirilmesinden başlayarak bu konuya yeniden eğilmelidir. fbila@milliyet.com.tr Rüşvetin boyutları