Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fikret Bila yakın tarihin en önemli belgesini madde madde açıklıyor Iraka ABDlilerle birlikte girecektik 1. Kuzey Birleşik Ortak Kara Kuvveti ve ortak komutanlık,2. Kuzey Birleşik Ortak Hava Kuvvetleri ve ortak komutanlık,3. Kuzey Ortak Özel Harekât Kuvvetleri ve ortak komutanlık.Ortak harekât bu üç kuvvet ve komutanlık tarafından gerçekleştirilecekti. MOU belgesinde kuralları belirlenen planlamaya göre, başlangıçta ABD silahlı kuvvetlerinden iki tugay, Habur Sınır Kapısından giriş yapacak ve kuzeyden içeriye doğru ilerleyecek, arkasında ise yine belirlenen bir hatta konuşlanmak üzere Türk Silahlı Kuvvetlerinin birlikleri Kuzey Iraka giriş yapacaktı. Türk ve Amerikan görüşmeci heyetlerinin birbirlerine kök söktürdükten sonra vardıkları bu anlaşmaya göre ABD ve Türk Silahlı Kuvvetleri Habur Kapısından Iraka birlikte gireceklerdi. Bu operasyonu yürütmek üzere Türkiye ve ABD silahlı kuvvetleri üç ortak askeri kuvvet ve komutanlık oluşturacaktı: Yine MOU belgesindeki kurallara uyularak, ABD birlikleri Musul ve Kerkükü güvenlik altına alacak ve etrafında bir YEŞİL HAT oluşturacaktı. Bu güvenlik şeridinin işlevi, Türkiyenin KIRMIZI ÇİZGİ olarak belirlediği Kuzey Iraktaki Kürt grupların (KDP ve KYB) bu kentleri ele geçirmesini önlemekti. KYB-KDP birlikleri Yeşil Hatı geçemeyecekler, Türk Silahlı Kuvvetleri de bu koşulla yine bu hattın dışında kalacak, ancak gelişmeleri izleyip gözleyebilecekti. MOUnun "Kuzey Iraktaki Faaliyetler" başlıklı bölümünün 4. fıkrasında yer alan hükme göre, Iraktaki muhalif gruplar arasında silahlı çatışma veya Yeşil Hatı geçme teşebbüsü ABD tarafından izlenecek ve zaman yitirilmeden Türk tarafıyla bilgi alışverişi yapılıp önlenecekti. Musul ve Kerkük çevresine yeşil hat Türkiyenin Irakta ABD ile hareket etmek istemesinin en önemli nedeni kuşkusuz PKK - KADEK. Bu neden bugün de geçerli. MOUda bu sorun da hükme bağlanıyor. MOUnun "K. Iraktaki Faaliyetler" bölümünde yer alan hükümde, K. Iraka girecek Türk Silahlı Kuvvetlerinin Irak Silahlı Kuvvetleri ile muhalif grupların silahlı kuvvetleriyle çatışmaya girmeyeceği ifadesi yer alıyor. Yani Türkiyenin Irakla savaşmayacağı hükme bağlanıyor. Ancak aynı hükümde bu kurala bir istisna getiriliyor. O da PKK -KADEK ve diğer terörist örgütler. TSKnın bu örgütlerle silahlı çatışmaya girmesine, saldırılara karşılık vermesine, savunma hakkını kullanmasına izin veriliyor. Bu belge, bugün Ankaranın PKK - KADEKe karşı ABDden beklediği operasyonları TSKnın yapmasına olanak tanıyor. PKK/KADEKe karşı operasyon fırsatı Bu tarihi belge uygulanabilseydi, bugün Irak merkezi yönetiminde büyük ağırlığa sahip olan ve Kuzey Irakı fiilen bir devlet gibi yöneten Barzani ve Talabaninin durumları da çok farklı olacaktı. MOUnun "K. Iraktaki Faaliyetler" bölümünde yer alan hükümlere göre şunlar uygulanacaktı: Iraktaki muhalif grupların güvenliğiyle ilgili operasyonlar ABDnin sorumluluğunda olacaktı. Ancak, bu operasyonlarla ilgili olarak ABD, Türkiye ile planlama yapacak, hiçbir grubun diğerine düşmanca davranmasına izin verilmeyecekti. Koordinasyon ihtiyacı Türk özel kuvvetleri aracıyla giderilecekti. Bu hükümlere göre KYB ve KDP, ABD ve Türkiyenin kontrolü altında bulunacaktı. ABDnin KYB ve KDP ile yapacağı eğitim, organizasyon, mühimmat sağlanması vb. planlama toplantılarında temsilcimiz olacaktı. Barzani ve Talabani için ne değişecekti? Anlaşmaya göre, KYB ve KDPye verilecek silah ve ekipman bu grupların görevleri ve ihtiyaçlarıyla uyumlu olacaktı. Ağır silah verilmeyecekti. Türk ve ABD heyetleri arasında kriz yaratan konulardan biri buydu. ABD, Barzani ve Talabani kuvvetlerine ağır silah vermek istiyor, ama Türkiye karşı çıkıyordu. Bu konu bir ara görüşmelerin kesilmesine neden oldu. Sonuçta ABD, Türkiyenin isteğini kabul etti. Yine aynı bölümdeki hükümlere göre, KYB ve KDPye verilecek silahlar, geri verilmek üzere kaydedilecekti. Silah konusu da birkaç kriz sonrasında çözüme kavuşabildi. Bu bölümdeki bir diğer hüküm ise şunu öngörüyordu: Yeşil Hatın kuzeyine yerleşmiş olan KYB ve KDP kuvvetleri, Saddamın kuvvetlerini püskürtmek üzere eğitilecekti. Türkiye eğitim çalışmalarını izleyebilecekti. KYB ve KDPye ağır silah engeli Türkiye ve ABDnin imzaladığı, ama uygulamaya geçiremediği MOU metni Türk Dışişleri ve Genelkurmayı açısından parlak bir başarı örneği oluşturuyor. Büyükelçi Deniz Bölükbaşının başkanlık ettiği kılı kırk yaran müzakere süreci sonucunda Türkiyenin istediği her şeyi aldığı ve metne geçirdiği de anlaşılıyor. Bu nitelikleriyle metin, Kuzey Irak ve Irakın bütününde bugünkünden çok farklı bir tablo yaratacak güçte görünüyor. Bölükbaşının çok emeği var "Türkiye - ABD ilişkileri bir daha eskisi gibi olmayacak." Bu yargının nedeni Türkiyenin 1 Mart tezkeresini geri çevirmesiydi. 1 Mart tezkeresinin geri çevrilmesiyle Türk - Amerikan ilişkilerinin altüst olmasının altında yatan neydi? Bu tezkere Türkiye ve ABD için neden bu kadar önemliydi?Bu yazı dizisinde bu soruların yanıtlarını içeren belgeleri bulacaksınız. Sadece Türkiye - ABD ilişkilerinin bozulmasının nedenlerini değil, bugün, Irakta, özellikle Kuzey Iraktaki oluşumların Türkiye aleyhine seyretmesinin nedenlerini de bulmanız mümkün olacak... 1 Mart tezkeresinin geri çevrilmesiyle rafa kaldırılan bu belge, taşıdığı hükümlerle yakın tarihi değiştirebilecek bir nitelik taşıyor.BELGENİN ADI: MOUBu belgenin adı: "TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ VE AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ ARASINDA IRAKA KARŞI TÜRKİYEDE GEÇİCİ OLARAK KONUŞLANDIRILACAK OLAN KUVVETLERİN DURUMU İLE TEMEL POLİTİKA, PRENSİPLER VE SÜRECİN OLUŞTURULMASI HAKKINDAKİ ANLAŞMA METNİ (MOU MOMERANDUM OF UNDERSTANDING)"Bu belge, Türk ve ABD diplomatik ve askeri heyetlerinin 1 Mart 2003 öncesinde haftalarca süren kıran kırana bir müzakere süreci sonunda oluşturuldu ve iki ülke yetkililerince imza altına alındı. Eğer 1 Mart tezkeresi geçseydi uygulamaya konulacaktı ve belki de Kuzey Irak ve Irakta bugün yaşanandan farklı bir tarih yaşanıyor olacaktı. Bugün okuyacağınız bölümde, Türkiye ile ABD arasında Iraka kuzeyden giriş ve Kuzey Irakta uygulanması konusunda anlaşmaya varılan planı göreceksiniz. Eğer tezkere geçseydi tarih farklı gelişecekti İşte anlaşmanın detayları 1 - Tüm Gönderici taraf Özel Harekât Kuvvetlerinin (SOF) Ortak Özel Harekât Kuvvetlerinin Türkiyedeki merkezi aşağıdaki gibi düzenlenecektir:a) Tüm operasyonlar Gönderici ve Alıcı tarafın Özel Harekât Kuvvetleri (SOF) tarafından koordine edilecektir.b) Tüm birimler kendi ulusal komutanlarının yönetiminde olacaktır.c) Taraflar ortak koordinasyon merkezi kuracaklardır (JCC). Ortak koordinasyon merkezleri çatışma engelleyici operasyonlar yapacak ve Ortak Özel Harekât Kuvvetleri (JSOFT) ve Türk birlikleri arasında operasyon bölgesine yönelik sorunları çözecektir.d) Genel merkez komutanı en az albay düzeyinde olacaktır. Komutanlar arasındaki uzlaşmazlıklar bir üst komutana ve EUCOM, Birleşik Koordinasyon Merkezine iletilecektir.e) JSOFT - N Ortak Özel Harekât Kuvvetleri ve Alıcı taraf Özel Harekât Birliğinin merkez brifingleri ve verileri ulusal yasa ve politikalar çerçevesinde iki tarafın hizmetine açıktır. Ortak koordinasyon merkezlerinde (JCC) en az her gün toplanıp günlük olaylarla ilgili bilgi paylaşımı yapılır. Komutanlar günlük toplantıların haricinde eşkomutanlar ne zaman talep ederse toplantı yapmayı kabul ederler.2 - Türkiyedeki tüm Gönderici tarafın özel harekât etkinlikleri (sınırdışı etmek, eğitim, menzilli atışlar, sabit ve döner pervaneli uçuşlar, lojistik vb. dahil) önceden Alıcı tarafın özel harekat kuvvetleri tarafından planlanacaktır. Alıcı taraf, Ortak Özel Harekât Kuvvetlerinin (JSOTF - N) eğitim bölgelerine ulaşımını ve çevirmenleri temin edecektir.3 - Helikopter ve Gönderici taraf Özel Harekat Kuvvetlerinin Silopi bölgesine gönderilme durumunda, Silopiye gönderilen tüm harekâtın kordinasyonu Silopideki Alıcı taraf Özel Harekât Kuvvetleri tarafından ortak koordinasyon merkezlerinden yapılacaktır.4 - Gönderici taraf kuvvetlerinin birincil giriş noktası Habur Kapısıdır. Ortak Özel Harekat Kuvvetlerinin (JSOTF - N) başka geçiş noktaları kullanma talebi Alıcı tarafın Özel Harekât Kuvvetleri veya koordinasyon merkezi tarafından düzenlenecektir. Gönderici taraf kuvvetleri kuvvet ve mühimmatlarını geçiş için uzlaşılan bölgeyi kullanmaya izin verecek Alıcı taraf Özel Harekat Kuvvetlerine bildirecektir.5 - Alıcı taraf Özel Harekât Kuvvetleri planlanmış antiterörist operasyonları JSOTF - N ve EUCOM ile birlikte koordine edecek (operasyonun konsepti, ateş planları, hava harekâtı planları ve haberleşme planları...vb) ve yanlış atışlarını engellemek ve sürmekte olan operasyonları şaşırtmamak için CJCCye iletecektir. Ani bir tepki karşısında JSOFT - Nye kısa bir not iletilecektir.6 - Bölgede acil bir durum halinde (yaralanma, boşaltma, tıbbi boşaltma, toplu tahrip silahları saldırısı) iki tarafın haberleşme sistemleri kullanılarak hayat kurtarma ve yardım çalışmaları yapılacaktır.7 - İki tarafın Silopi ve Diyarbakırdaki koordinasyon subaylarına komutanlarınca birer planlama odası verilecektir.8 - Koordinasyon subaylarının kendi silahları olacak ve konaklama ve yiyecekleri komutanca karşılanacaktır. A) TÜRKİYEDEKİ FAALİYETLER 1 - Taraflar milli sınırlar boyunca lojistik destek sağlamakla yükümlüdür.2 - Tüm birimler kendi ulusal komutalarında olacak, planları, harekâtları ve hedefleri düzenlenecek ve sorunsuz hale getirilecektir.3 - Alıcı taraf Özel Harekât Kuvvetleri terörist saldırılara, (PKK / KADEK, kendini savunma hakkı ya da 4. paragrafta belirtilen durumlar dahil) cevap vermek dışında Irak kuvvetleri veya muhalif gruplarla herhangi bir silahlı çatışmaya girmeyecektir.4 - Irakta muhalif gruplar arasındaki silahlı çatışma ya da Yeşil Hatı geçme teşebbüsü, Gönderici tarafça izlenecek, taraflar vakit geçirmeden bilgi alışverişi yapacaklar. MOUya aykırı düşmanca eylemlerin takip çalışması için sıkı bir koordinasyon yapılacak, acil durumlarda gerekirse paragraf 5te belirtilen girişimlerde bulunulacaktır. Bu tür eylemlerin olduğunu veya olacağını düşünen taraf diğerini hemen haberdar edecektir. Gönderici tarafın bu tür düşmanca eylemlere engel olunamayacağına inanması durumunda Alıcı taraf yetkililerinden yardım isteyebilir. Alıcı taraf durumu değerlendirerek iki tarafın lehine olabilecek taktik ve harekâtlar için anlaşma yaparlar. Bu tür çalışmaların uygulaması yapılan anlaşmalara göre yürütülür.5 - Iraktaki muhalif grupların güvenliği ile ilgili operasyonlar gönderici tarafın sorumluluğundadır. Ancak gönderici taraf bunu diğer çalışmalarda olduğu gibi, alıcı tarafla birlikle planlar. Hiçbir grubun diğerin düşmanca hareket etmeye, güç kullanmaya hakkı yoktur. JSOFT - N Turkomanla koordinasyon yapma ihtiyacı duyarsa bunu Alıcı tarafın Özel Harekât Kuvvetleri aracılığı ile yapar.6 - Gönderici tarafın KYB ve KDP ile yapacağı eğitim, organizasyon, silah ve mühimmat sağlanması vb. planlama toplantılarına alıcı tarafın temsilcileri de katılır. Bu gruplara verilen destek (eğitim, organizasyon, silah dağıtımı) alıcı tarafın yetkilileri ile birlikte koordine edilir.7 - Silah ve ekipman tahsisatı grupların görevleri, ihtiyaçları ve savunmaları ile uyumlu olacaktır. Ağır silahlar verilmeyecek ve tüm silahlar görev tamamlandığında geri getirilmek üzere kaydedilecektir. Alıcı tarafın LNOları tüm süreci, dokümanları inceleyeceklerdir.8 - Yeşil Hatın kuzeyinde yerleşmiş olan KYB ve KDP, Irak kuvvetlerini püskürtmek üzere eğitilecektir. Gönderen tarafın yaptığı tüm eğitim ve uygulamalar Alıcı tarafça izlenecektir. Alıcı taraf SOF LNOları gönderici taraf komutanından uygulamaları izlemek için talep eder. Yeşil Hatın güneyindeki tüm operasyonlar, Kürt grupların organizasyonu ve eğitimi Gönderici tarafın komuta ve kontrolündedir. Gönderici taraf Alıcı tarafa önceden SOFlerle koordinasyon yapmak üzere bilgi verecektir.9 - Diyarbakırda gerekirse Silopide görevli JCC subaylar, kendi tabancalarını taşıyacaktır. Konaklama ve yiyecekleri komutanları tarafından karşılanacaktır.10 - Bölgede acil bir durum halinde (yaralanma, boşaltma, tıbbi boşaltma, toplu tahrip silahları saldırısı) iki tarafın haberleşme sistemleri kullanılarak hayat kurtarma ve yardım çalışmaları yapılacaktır.11 - Gönderici ve alıcı tarafların Kuzey Irakta aynı bölgeye sevk edilen özel harekât birliklerinin ayrı ayrı genel merkezleri (komuta merkezi) olacak.12 - Gönderici taraf Kuzey Irakta koruması altındaki Türk vatandaşlarla ilgili bilgi verecek, Türk yetkililerin talebi üzerine kendilerine ulaşılabilecek, bilgilerine ve soruşturmalarına olanak sağlayacak düzenlemeleri yapacaktır. B) K. IRAKTAKİ FAALİYETLER fbila@milliyet.com.tr DEVAM EDECEK