Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ ise CHPnin 2002 seçim bildirgesinde CHPnin de hastanelerin devrini vaat ettiğine işaret etmişti. CHPnin bildirgesinde SSK hastanelerinin işçilerin hakları mahfuz kalmak koşuluyla sağlık hizmetleri açısından Sağlık Bakanlığının koordinasyonuna verileceği yazılı.Tartışmanın çıktığı nokta ise, mülkiyet devri. CHP, SSKya ait olan hastanelerin mülkiyetinin devrine karşı çıkıyor, sadece sağlık hizmetinin bakanlıkça koordine edilmesini savunuyor.Sağlık Bakanı Prof. Dr. Akdağ ise, CHPnin, bugün yapılmak istenen düzenlemeyi seçim bildirgesinde benzeri ifadelerle savunduğunu vurguluyor.Prof. Dr. Akdağ, dünkü görüşmemizde önce mülkiyet konusuna değindi:"Bizim SSK hastanelerinin mülkiyetini parasını ödeyerek almak istememizin nedeni, yönetim etkinliği ve verimliliği artırmak içindir. Yoksa kiralamak da bir yoldur. Ama mülkiyet alınmazsa bu kez yönetim sorunu çıkar. Örneğin hastaneye onarım yapmak gerekli olursa ve bir ek bina yapılması ihtiyacı doğarsa, bu kez SSK yönetimiyle bakanlık veya hastane arasında sorun doğabilir. Çift başlı bir yönetim oluşabilir. Bunu istemediğimiz için parası ödenmek koşuluyla mülkiyetiyle almak istiyoruz. Sonuçta bir kamu kurumunun malı parası ödenerek bir diğer kamu kurumuna geçmiş oluyor. Bu, yapay bir tartışmadır." SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığına devri konusunda CHPnin itirazlarını dün yansıtmıştık. Sağlık Bakanı, SSK hastanelerinin devrinin sağlıkta dönüşüm programının ayaklarından sadece birini oluşturduğuna dikkat çekerek, şu bilgiyi verdi:"Biz sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak, verimliliği yükseltmek için Sağlıkta Dönüşüm Programı hazırladık. Bu programın üç temel ayağı vardı:1- Aile hekimliği (Yasa çıkmıştır. Cumhurbaşkanının onayı aşamasındadır. Bu yasaya göre her semtte vatandaşlarımız bir aile hekimi seçeceklerdir. Bu hekim sadece hastalandığında başvurulacak bir hekim olmayacak, bir sağlık danışmanı ve rehberi gibi hareket edecektir. İlk basamak hizmeti verecek, uzmana gidilmesi gerekiyorsa gönderecek ve takip edecektir. Vatandaş hizmetten memnun kalmazsa aile hekimini değiştirecektir. Bu hizmet sosyal güvencesi olsun veya olmasın her vatandaşa bedava verilecektir.)2- Genel Sağlık Sigortasına geçilecektir. (Yasa Bakanlar Kuruluna ulaşmak üzeredir. Bu uygulamayla herkes sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınmış olacaktır.)3- Kamu hastaneleri birleştirilecektir. Böylece SSK ve devlet hastanesi ayırımı ortadan kalkacak, hizmette eşitlik sağlanacaktır."Bakan Akdağ, SSKlıların aldıkları hizmetin önemli bir kısmını SSK hastaneleri dışından sağladıklarını da vurgulayarak şu rakamları verdi:"Deniliyor ki bu hastaneler işçinindir. İşçi bu hizmetten mahrum edilemez. Oysa SSK hastanelerinin verdiği hizmet ihtiyacı karşılamıyor. Hizmet dışarıdan takviye ediliyor. Örneğin SSK hastanelerinde yılda yapılan açık kalp ameliyatı sayısı 800dür, Türkiye genelinde yapılan açık kalp ameliyatı sayısı ise 41.000dir. Onkoloji hizmetleri de öyledir. Bugün sadece SSK Okmeydanı Hastanesinde bir tane radyoterapi cihazı vardır. Bu hizmetin yüzde 80i dışarıdan sağlanmaktadır. Biz bu düzenlemeyle hizmet olanaklarını birleştirmiş olacağız. Bu, SSKlının lehine bir durumdur."Sağlık Bakanı Prof. Dr. Akdağ, sağlıkta dönüşüm programının esaslarını böyle açıklıyor ve bu düzenlemenin gelişmiş ülkelerde yürürlükte olduğunu anımsatıyor.CHPnin düzenlemenin esasına değil, sadece mülkiyet konusuna itiraz ettiğini, bunun da yapay bir tartışma olduğunu, sorunun ve çözümün özüyle ilgili olmadığına inanıyor. fbila@milliyet.com.tr Üç ayak