Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



"Erkaya'yı beğenirdim"
"Güven Erkaya benim en çok beğendiğim, takdir ettiğim ve Askeri Şûra'larda önünü açtığım çok değerli bir komutandı. Ben, Erkaya'nın önünü kesmediğim gibi aldırdığım uzatma kararıyla Oramirallikte dört yıl yerine beş yıl kalmasını ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yapmasını da sağlamış oldum."
Doğan Güreş, 1994 yılında Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanlarının görev sürelerinin bir yıl daha uzatılmasının perde arkasında Yunanistan'la yaşanan karasuları krizi ile bu krizin Türkiye'yi "savaş durumu"na geçirmesinin yattığını söyledi. Dönemin Genelkurmay Başkanı olarak Güreş Paşa, Türkiye'nin çok kısa bir süre içinde savaş hazırlığını tamamlaması gereken bir süreç yaşadığını ve bu nedenle o zaman Donanma Komutanı olan ve muhtemel bir savaşta Ege'de cephe komutanı olarak Donanma'yı yönetecek olan Erkaya Amiral'in görevinde kalması gerektiği sonucuna varıldığını belirtti.
Güreş, olayın perde arkasını şöyle özetledi:
"Erkaya Amiral için sinirli, asabi olduğunu Başbakan Çiller'e söylediğim gibi bazı iddialar basına yansıdı. Durum tam tersidir. Oramiral Güven Erkaya'nın komutanlığı korkutucu, kendisi de sinirli ve asabi değil, aksine sevgi ve güven aşılayıcıdır.

Savaş hazırlığı yapıldı
Gerçek şudur: Haziran 1994 öncesi ve 16 Kasım 1994'te Deniz Hukuku Konferansı'nın toplanacağı ve bu toplantılarda taraflara karasularını 12 mile çıkarma hakkının verileceği haberleri ve değerlendirmeleri geldi. Bilindiği gibi Deniz Hukuku Sözleşmesi (ki biz imzalamadık) imzalandıktan sonra Yunanistan, Ege adalarında 12 mil hakkını elde edecek ve kullanacaktı. Biz de Türkiye olarak böyle bir durum doğarsa, bunu savaş sebebi sayacağımızı ilan etmiştik.
Beklenti kasım ayında yapılacak toplantılardan sonra Atina'nın böyle bir yola cüret etmesiydi. Bu durumda biz komutan arkadaşlarla toplandık. Atina bu kararı açıklarsa ne yapmamız gerekir diye durumu değerlendirdik. Savaş nedeni sayacağımızı daha önce dünya kamuoyuna açıkladığımıza göre savaş olasılığına karşı hazırlıklarımızı yapmamız, Donanma'yı ve Hava Kuvvetleri'ni savaş durumuna göre dizayn etmemiz gerekirdi.

‘Değişiklik olmamalı’
Komutan arkadaşlarla (O zamanın Genelkurmay İkinci Başkanı, bilahara Hava Kuvvetleri Komutanı, şimdi İstanbul'da Emekli Hv. Plt. Orgeneral Ahmet Çörekçi dahil) konuştuk ve Eylül 1994'te komuta değişikliğinin yapılmamasına karar verildi ve durum, dönemin Milli Savunma Bakanı Mehmet Gölhan'a iletildi."



1- Eğer üst düzey değişiklik yapılsaydı, Donanma'nın başında olan bütün savaş planlarını bilen ve o güne kadar bütün tatbikatları yapmış olan Donanma Komutanı Ora. Güven Erkaya Ankara'ya gelecekti. Deniz Kuvvetleri Komutanı Vural Beyazıt emekliye ayrılacak ve Erkaya Donanma'nın başından Ankara'ya gelmiş olacaktı. Erkaya Amiral'in yerine de bir Oramiral, Donanma'nın başına geçecekti. Planların çalışılması, denizde fiili denemeler yapılması, intibak süreci yaşanacaktı. Yeni komutanların bu hazırlıkları yapmaları için ise sadece 2.5 ay süre vardı ve bu yetersizdi.

"Riski göze alamazdık"
2- Aynı durum Hava Kuvvetleri ve Taktik Hava Kuvvetleri komutanlıkları için de geçerliydi.
3- O halde böyle bir riski göze alamazdık, diye karar verdik. Dolayısıyla Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanları, Donanma ve Taktik Hava Kuvvetleri komutanlarının bir yıl daha görevlerinde kalmalarının en doğru yol olduğu sonucuna vardık. Komutanların da olumlu görüş bildirmeleriyle bu kararı aldık.

Dört yıl yerine beş yıl...
4- Bu durumda, yerinde kalacak Donanma Komutanı Oramiral Güven Erkaya, 1995’te boşalacak olan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na gelecek ve yasa gereği iki yıl Kuvvet Komutanlığı yapacak ve böylece oramirallikte dört yıl yerine, beş yıl kalmış olacaktı.
Bu da onun açısından kayıp değil, aksine bir kazanç sayılacaktı. Aynı durum o zaman Genelkurmay İkinci Başkanı olan Org. Ahmet Çörekçi için de geçerliydi. Nitekim her iki komutanımız için de uygulama öyle oldu. Hem kuvvet komutanı oldular hem de beş yıl kalmış oldular.

Güreş Paşa, bu kararı hükümete bildirdiklerini, sonra dönemin Başbakanı Tansu Çiller ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e de bilgi sunduklarını anımsatıyor. Bu kararın siyasilerce de uygun bulunduğunu vurgulayarak, uzatma kararlarının "savaş durumu olasılığı" dikkate alınarak verildiğinin altını çiziyor.

"12 mil" hazırlığı
Güreş, 1994 yılı ağustos ayında bu kararların uygulandığını ve ayrıca kendisinin de 1994’ün ağustos ayında Genelkurmay Başkanlığı'ndan ayrıldığını belirtiyor. Güreş Paşa, 1994 yazında, Kasım 1994 Deniz Hukuku Konferansı sonrasında Yunanistan'ın karasularını 12 mile çıkarmasının yol açacağı muhtemel bir savaşa karşı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hazırlık yapmak durumunda olduğunu ve bütün kararların bu olasılığa göre alındığının unutulmaması gerektiğini vurguluyor.