Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Yargıtay Başkanı Doç. Dr. Sami Selçuk'la dün makamında sohbet olanağı bulduk.
Hürriyet'ten arkadaşımız Sedat Ergin'le birlikte yaptığımız sohbette, Selçuk'un ünlü konuşmasının yankıları üzerinde durduk.
Kamuoyunda oluşan soru işaretlerine yanıt aradık.
Sohbetin eksenini, Selçuk'un laiklik anlayışı ve din işlerinin topluluklara bırakılması önerisi oluşturdu.
Selçuk, "bu önerisine irtica tehdidini artırır gerekçesiyle" karşı çıkanların itirazlarını nasıl karşılıyor:
- Ben, irtica tehdidi yoktur, demiyorum. Vardır. Her zaman da olmuştur. Dinsel devlet istiyorlar. Bu Kuyucu Murat Paşa'ya kadar gider. Ancak ben bu sorunu demokrasinin çözeceğine inanıyorum. Yöntemde ayrılıyorum. Bu tehlike vardır ama bunu ancak demokrasi çözer.
- Türkiye'de dinin siyasallaştığı görüşünü kabul etmiyor musunuz?
- Ediyorum. Ama niye siyasallaşmıştır? Demokrasi uygulanmadığı için. Yasak getiriyorsunuz. Sonra siyasetçi oy almak için, `beni desteklerseniz önünüzü açarım' diyor, böylece iklimi yaratıyorsunuz.
- Peki din işleri cemaatlere bırakılırsa, kendi inançlarının gereği olarak hukuka müdahale ederlerse, ne olur?
- Edemezler. Benim önerdiğim modelde edemezler.
- İslam hukuk üreten bir din. O zaman çelişki olmaz mı?
- O İslamcıların sorunu. Hukukun üstünlüğüne dayalı demokrasi kurulduğunda devlet dine, din devlete karışamaz. Hukuku devlet, halkın temsilcileri üretir. Dine dayalı parti kurulamaz. O parti dogmaların partisi olur. Laiklik buna izin vermez.
- Getirdiğiniz laiklik modelinde, `Allah'ın indirdiğine uymayan kafirdir' anlayışından hareketle dayatma olursa?
- Bunu hukuk engeller. Demokrasi bu dayatmayı dinlemez.
- Türkiye'deki cemaatlerin çoğunluğu Allah'ın kelamının bir bütün olduğu ve dolayısıyla Kuran'ın ahkam ayetlerinin değiştirilemeyeceği, bunların tefsire kapalı olduğunu savunuyorlar ve reforma karşı çıkıyorlar. Bu takdirde şer'i hükümlerin uygulanması talebini öne sürmeleri laiklik içinde nasıl karşılanabilir?
- İslamiyet kendi kendini reforme etsin. Reforma mecburlar. İslam, laik, çağcıl demokrasinin gereklerine kendini uydurmak zorunda. Bu onların sorunu. Buna ister reform deyin, ister ihtilal. Türkiye'de devletin de, demokrasinin de, dinin de reforma ihtiyacı var. İslam'da reformu ilahiyatçıların gerçekleştireceklerine inanıyorum. Tam demokrasi olduğunda din, hukuk üretmeyecek. Olanı raforma tabi tutacak.
Selçuk, din öğreniminin cemaatlere bırakılması önerisiyle ilgili olarak da şöyle diyor:
- Ben cemaatlere bırakılsın derken, başıboş bırakılsın demedim. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin belirlediği ölçülerle (kamu düzeni, güvenliği, ahlakı, sağlığı) devlet denetleyecek, elbette.
Selçuk, "tam demokrasi"nin her sorunu çözeceği inancında.
Demokrasi, devlet ve dinde reforma gidilmesinde ısrarlı...



Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr