Bu ziyaret, KKTC'ye uygulanan izolasyonun kaldırılması yönünde atılmış bir adım olduğu gibi, Rum tarafı açısından da baskı niteliği taşıyor.ABD'nin de desteklediği Annan Planı'na 'evet' diyen taraf olmasına karşın cezalandırılan KKTC'nin, bu ziyaretle moral bulduğu çok açık... ABD Kongre heyetinin Ercan Havaalanı'nı kullanarak KKTC'ye gerçekleştirdiği ziyaretin taşıdığı mesaj büyük öneme sahip. ABD heyetinin Güney Kıbrıs yönetiminin şiddetli tepkisine rağmen bu ziyareti gerçekleştirmesi, Rum tarafı açısından olumsuz anlamda mesaj yüklü kuşkusuz... ABD'nin, Avrupa Birliği'nden (AB) farklı olarak KKTC'ye verdiği bu destek, başta KKTC'ye uygulanan ambargonun kaldırılması yönünde büyük umut doğurdu.Oysa bu konuda söz veren AB'ydi...Kıbrıs sorununun bugünkü aşamaya gelmesinde olduğu gibi gelecekte "çözümsüzlüğe" sürüklenmesi halinde de sorumluluk büyük ölçüde AB'ye ait olacaktır.Güney Kıbrıs'ı, uluslararası antlaşmalara aykırı olarak ve çözüm koşulunu sadece Türk tarafına dayatarak tam üye yapması, hatalar zincirinin başlangıcı ve kaynağı oldu. Sorumluluk AB'nin Kongre üyesi Edward Whitfield'in başkanlığındaki ABD heyeti, KTKC'de Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Başbakan Ferdi Sabit Soyer ve Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş'la görüşerek, sorunlar hakkında detaylı bilgi aldılar.Heyet başkanı Whitfield ve arkadaşlarının, aldıkları bilgiler karşısında hayrete düştükleri, KKTC'den yansıyan ilk izlenim oldu.Rum tarafının, Türklerin Güney'e geçmesini engellemek için başvurdukları yöntemler, ABD'lileri şaşırttı. Türkler için Kuzey'e mahkeme celbi ve tutuklama kararı gönderen Rum yönetiminin Güney'e geçişleri fiilen durdurduğunu öğrenen ABD'liler, çözüm konusunda niyetsiz tarafı öğrenmiş oldular. ABD'lilerin hayreti KKTC yetkilileri, Kıbrıslı Türklerin, herhangi bir bahane ile tutuklanma korkusu nedeniyle Güney'e gidemediklerini, gidenlerin korkutulduklarını, alışverişlerine olanak verilmediğini aktardılar.ABD heyetini şoke eden bir bilgi de, Güney Kıbrıs'ın, KKTC'ye geçen ve geceleyen Rumlar için hapis cezası öngören bir yasa teklifini meclislerine sunmuş olmalarıydı. Tutuklanma korkusu KKTC'nin bundan sonra nasıl bir politika izleyeceğini, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş, ABD heyetine şöyle özetledi:"Biz çözümden yanayız. Bunu gösterdik. Kıbrıs'ta bir devlet olacaksa, bunun parametreleri bellidir. Bu adada iki ulus ve iki devlet vardır. Bir devlet kurulacaksa, bu iki devlet kuracaktır. Bunun parametreleri de iki ulusun siyasal eşitliği ve iki kesimliliktir. Ancak Rum tarafı bunu kabul etmiyor. Çözüme yanaşmıyor. Bunu sizler de gözlediniz.Eğer Kıbrıs'ta bir devlet kurulamayacaksa, o zaman iki devlet ayrı yaşamayı öğrenmek zorundadır. Bir devlet olmayacaksa, iki devlet olur. İki devlet yollarına devam ederler."Serdar Denktaş'ın mesajı açık. KKTC'nin sonsuza kadar Rumların keyfini bekleyemeyeceğini vurguluyor Serdar Denktaş...Gambiya ve Katar ziyaretlerini de bu çerçevede görmek gerekiyor. Dışişleri Bakanı olarak Serdar Denktaş'ın AB dışındaki ülkelerle ilişki kurmaya ve geliştirmeye dönük çabaları sürecek...KKTC bir yandan çözüm arayışlarını ve yeniden başlarsa müzakereleri sürdürürken, bir yandan da üçüncü ülkelerle temaslarını sürdürerek yaşam alanını genişletmeye çalışacak... Nasıl bir politika? ABD heyetinin KKTC temasları içinde doğrudan uçuşlar da önemli yer tuttu. ABD heyetinin, doğrudan uçuşlara engel olan uluslararası düzenlemelerin neler olduğu yolundaki sorularına KKTC yetkilileri yanıt verdiler. Kıbrıs Türk Hava Yolları'nın teknik başvurularını anımsattılar. Heyet başkanı Whitfield'in ABD'ye dönünce bu konuyu araştıracaklarına söz vermesi, KKTC yönetiminde memnuniyet yarattı. KKTC'den doğrudan ABD'ye uçuş olanaklarını araştıracaklarını söylediler.Keza Serdar Denktaş'ın, Türkiye'nin Gümrük Birliği'ni genişletmesiyle birlikte limanlarını ve havaalanlarını Güney Kıbrıs'a açmasına dönük taleplerle birlikte aynı anda KKTC'nin liman ve havaalanlarının dünyaya açılması yönündeki önerisi de ABD heyetinin dikkatle kaydettiği bir diğer konu oldu. Doğrudan uçuşlar ABD Kongre heyetinin KKTC'yi ziyareti, geleceğe dönük olarak Türk tarafına hem moral hem umut verdi... fbila@milliyet.com.tr Moral ve umut