Sezer, "Suriyeye gidecek misiniz?" diye soran gazeteci arkadaşımıza, "Gideceğiz elbette" yanıtını verdi.Cumhurbaşkanının "elbette" demesi önem taşıyor. Bu, "Sezer gitsin mi, gitmesin mi?" tartışmalarını kesip attığı gibi, ABD kaynaklı ima ve mesajlara da yanıt niteliği oluşturuyor.Cumhurbaşkanı Sezer, iki sözcüklü bu yanıtıyla Türkiyenin bir "muz cumhuriyeti" olmadığını bir kez daha göstermiş oldu.Sezer, doğrusunu yaptı...Türkiye Cumhuriyetine yakışan bir tutum sergiledi.Cumhurbaşkanının kararlaştırılmış bir iade-i ziyaret kararını bir başka devletin tartışma konusu yapması zaten kabul edilebilir bir durum değildi.Cumhurbaşkanının iade-i ziyareti ayrı, bu ziyarette vereceği mesajlar, izleyeceği politika ayrı konulardır.ABDnin, Türkiyenin Suriye politikasını netleştirmesine ilişkin mesajları ayrıdır...Washington, Irak konusunda Türkiyeyi dinlemedi. Iraka müdahale etmeden önce, Ankaranın yaptığı yakın işbirliği, savaşsız çözüm, danışma mekanizması gibi yaklaşımları dikkate almadı. "Ya benden yanasın, ya düşmandan" tavrı göstererek, bildiğini okudu. Bu tutumunu Irakı işgal ettikten sonra da sürdürdü. Gerek işgal öncesi, gerek sonrası dönemde Türk-Amerikan ilişkilerine güvensizlik hâkim oldu.Bugün yaşananlar, bu güvensizliğin aşılamadığını, aksine giderek büyüdüğünü gösteriyor. Özellikle Türkiye açısından durum böyle...ABDnin, Türkiyeden tümüyle "paralel" hareket beklemesi ortada bu güvensizlik varken garip duruyor.Irak sorununda ABD ile Türkiyenin amaçları örtüşmüyordu. Hatta çatışıyordu. Bu duruma karşın amaçlarını örtüştürmeye çalışan iki ülkenin kıran kırana müzakereleri henüz belleklerde tazedir.Suriye konusuna bakıldığında ise Türkiyenin, Şamla ilişkisi sorunların çözümünü zorlaştırıcı değil kolaylaştırıcı olacaktır.Ankara, belki tarihinin en ağır sorununu yaşadığı Şama karşı diyalog yolunu yeğliyorsa, bu ABD için de, AB için de, BM için de değerlendirilmesi gereken bir olanaktır. Washingtonun böyle yaklaşması gerekir.Nitekim bu, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezerin Şam ziyaretinden sonra daha iyi anlaşılacaktır. Cumhurbaşkanının Suriyeyi ziyaret etmesinin bir soruna değil, çözüme katkı sağlayacağı görülecektir.Tabii, eğer amaç bağcı dövmek değilse... fbila@milliyet.com.tr Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bir meslektaşımızın sorusu üzerine Suriyeye gideceğini açıklayarak bir tartışmayı noktaladı.