Hikmet Bila
OK yaydan çıkmasın bir kez. Artık dönüşü yoktur. 28 Şubat'ta yayından fırlayan ok bir yere gidecek. Ok yerini buluncaya kadar da, belli ki bazı sıkıntılar yaşanacak. Süre ne kadar uzarsa, sıkıntılar o kadar artacak.
Sıkıntıyı yansıtan iki önemli açıklama geçen hafta Milliyet sayfalarında yer aldı. Erzurum Jandarma Bölge Komutanı Osman Özbek'in şok sözleri Milliyet'in manşetiydi. Tuğgeneral'in iktidarı hedef alan konuşması yoruma yer bırakmayacak kadar açıktı. Paşa kişisel görüşlerini açıklıyordu ama bu görüşlerin ordunun genel bakışıyla uyuştuğuna da kuşku yoktu. Meydanı boş bulduğunu sanıp, bildikleri gibi at oynatmak isteyenler birilerinden tepki alırlar. Ama sivil, ama asker...
"Şeriat tiyatroları"nın bu ülkede sahne bulamayacağını, birileri çıkar söyler. Ama sivil, ama asker...
Ve gün gelir, Cumhuriyet'in temel ilkelerini savunan askere yüzde 92 oy çıkar. O zaman da kimse,
"eyvah gitti demokrasi" diyemez. Dese de inandırıcı olamaz. Yüzde 20'nin iktidarı, rejimi temellerinden sarsarken sivil muhalefet liderleri sessiz kalırsa generallerin seslerini duymak kaçınılmaz olur. İktidar, gerginliği böyle tırmandırmaya devam ederse, bekleyin, daha çok Osman Özbek'ler konuşacak.
Altında kalacaklarını bile bile rejimi yıkmaya çalışanları uyaran aklıbaşında bir ses 28 Şubat öncesinden beri Türkiye'de çınlıyor. Aydın Menderes konuşuyor. RP Genel Başkan Yardımcısı'nın,
Fikret Bila'ya söyledikleri, cumartesi günü Milliyet'in manşetindeydi. Hatırlatalım:
"İktidar kafasını kuma gömmüş. Müdahale olasılığı ortadan kalkmadı. Rejim gideceğine hükümet gitsin." Menderes, mensubu olmaktan sıkıntı duyduğu iktidarın vurdumduymazlığına da dikkati çekiyor. Artık söyleye söyleye Menderes'in nefesinin tükenebileceğini de unutmamak gerek.
Refahlı akınıyla bu yıl hac daha renklendi. Milliyet, haccı
Bülent Hiçyılmaz'ın objektifinden izliyor. Deneyimli arkadaşımızın birbirinden ilginç fotoğraflarını, Refahlı hac manzaralarını Milliyet sayfalarında izlediniz. Ve eminiz gazetecilikteki farkı gördünüz.
İyi haftalar dileğiyle.