Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Prof. Dr. Feride Acar ve Yurdusev Arığ'ın konuşmaları ve SDD Başkanı Erol Tuncer'in verdiği istatistiki bilgiler, Türkiye'de toplumda ve siyasette kadının yerini göstermesi açısından kaydedilmeye değerdi.Panelde ortaya çıkan bilgi ve sonuçları şöyle özetlemek mümkün: Sosyal Demokrasi Derneği'nin (SDD) Ankara'da düzenlediği "Siyasette Kadın" konulu panelde siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının üzerinde önemle durmaları gereken çarpıcı sonuçlar tartışıldı. Mesleklerde kadının yerine baktığımızda farklı tablolar görüyoruz: Öğretim üyeliğinde kadınların oranı kayda değer düzeyde. Bazı dallarda ise fazla olduğu gözlenmektedir. Örneğin çevirmenlik (yüzde 52), okutmanlık (yüzde 58.9), planlayıcılıkta (yüzde 56.6) kadınların oranı erkeklerden fazla. Yine öğretmenlik mesleğinde oransal olarak erkeklerin gerisinde olmakla birlikte kadınların oranı da yüksek (yüzde 44). Avukatlıkta kadın oranı yüzde 31, mühendislik-mimarlık mesleğinde yüzde 27, doktorlukta yüzde 33.8.Meslek sahibi kadınların bu yerine karşılık temel sorun yine de eğitimde görünüyor. 2000 verilerine göre okuryazar olmayan kadınların oranı yüzde 80.64 gibi çok düşündürücü bir düzeyde. Meslekler ve kadın Kadınların öğrenim düzeyi yükseldikçe çalışma oranının da arttığı gözlenmektedir. İlkokul mezunu memurlar arasında kadın oranı yüzde 2.65'te kalırken, yüksekokul mezunu memurlar arasında kadın oranı yüzde 44.62'ye çıkıyor. İş ve kadın Büyük Atatürk'ün büyük bir uzgörüyle birçok Avrupa ülkesinden önce kadına seçme ve seçilme hakkının tanınmasını sağlamış olmasına karşın Türkiye'de kadının siyasetteki yeri çok gerilerde. l935-39 döneminde parlamentodaki kadın oranı yüzde 4.51 düzeyinde. Günümüze kadar bu oranın yükselmediği, aksine düştüğü gözleniyor. 1954-57 döneminde yüzde 0.74'e, 1977-80 döneminde yüzde 0.89'a kadar gerilediği görülüyor. Kadının parlamentodaki yeri 1999 seçimiyle yeniden yüzde 4'ler düzeyine çıkıyor. 1999-2002 döneminde bu oran yüzde 4.36, 2002 seçimlerinde oluşan bugünkü parlamentoda ise yüzde 4.38 düzeyinde.Kuzey Avrupa ülkelerinde bu oran yüzde 40. Türkiye, Arap ülkelerinden bile geri durumda. Arap ülkelerinde parlamentodaki kadın oranı ortalaması yüzde 7.7 Siyaset ve kadın Bakanlar Kurulu'nda da kadının yeri parlamentoda olduğu gibi çok düşüktür. Oransal olarak yüzde 4.3'tür. Oysa bu oran İsveç'te yüzde 52, İspanya'da yüzde 50, Finlandiya'da yüzde 47, Almanya'da yüzde 46, Norveç'te yüzde 44. Hükümet ve kadın Bu tablo, kadının karar verici siyasi mekanizma içinde yerinin çok düşük olduğunu gösteriyor. Kadının siyasete katılım kanalları kotalarla açık tutulmaya çalışılsa da kültürel, ekonomik ve sosyal koşulların kadının yolunu tıkadığı görülüyor. Parti organlarında kadına ayrılan kota CHP'de yüzde 25, DYP'de yüzde 10, ANAP'ta yüzde 33, SHP'de yüzde 33. Bu kotaların kâğıt üzerinde doldurulması, kadın adayların seçilemeyecek sıra veya yerlerden aday gösterilmesi, kadının siyasetteki yerini ve etkinliğini azaltıyor.Erol Tuncer'in SDD yayını olarak yaptığı "Siyasette Kadın" çalışmasının, bilim dünyası, partiler ve sivil toplum kuruluşlarınca dikkatle incelenmesi gerekiyor. fbila@milliyet.com.tr Parti ve kadın