1 - AB süreci,2 - ABDnin Irakı işgali ve siyasi sonuçları.Türkiyede siyaset bu iki gelişmenin belirlediği gündemle yaşıyor.Birincisine bakarsak, ABnin Türkiyeyle ilgili 2004 İlerleme Raporu, gündeme Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş temellerini ve Lozanın tartışmaya açılmasını getirdi.Bu tartışmayı doğuran faktörler nelerdi?1- AB raporunda Kürtlere ve Alevilere azınlık olarak yaklaşılması ve Lozanın üstü örtülü biçimde eleştirilmesi,2 - ABden tarih almanın özel koşulu haline getirilen Leyla Zana ve arkadaşlarının serbest bırakılmasıyla yaşanan gelişmeler. ABnin Zana ve arkadaşlarını koruyan tavrı ve yeni bir siyasi yapılanmaya yönelmeleri.3 - ABDnin Irakı işgali sonrası izlediği Kürt politikası, PKKya bakışı ve Osman Öcalanla yeni bir oluşumun sahneye çıkması.4 - Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulunun, AB İlerleme Raporuyla ve Abdullah Öcalan, aynı çizgiyi savunan partiler ve sözcülerle paralellik taşıyan raporu.AB İlerleme Raporundaki yaklaşımla uyumlu olduğu görülen Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu raporu ortada kaldı. Hükümet sahiplenmedi. Aksine reddetti. Raporu hazırlayanlar kendi aralarında sert tartışmalara tutuştular.Dışişleri Bakanı Gül, böyle bir rapor istemediklerini belirterek, tepki gösterdi.Kürt siyasi cephesinde yeni parti çalışmaları var. Abdullah Öcalanın Leyla Zana ve arkadaşlarınca "Demokrat Toplum Partisi" veya "Demokrasi ve Özgürlük Partisi" kurulması talimatı verdiği biliniyor. Partinin liderliği için Öcalanın adayı Hatip Dicle. Bu çalışmalar sürüyor.Diğer yandan DEHAP, bu partinin kurulmasını ve Anayasa Mahkemesi sürecini bekliyor. Anayasa Mahkemesi, DEHAPı kapatma kararı alsa da, almasa da yeni parti kurulduğunda, DEHAPın kendini feshetmesi gündemde. DEHAPın pazartesi günü bir açıklama yaparak, Zana ve arkadaşlarının başlattığı sürece katılacaklarını belirtmeleri bekleniyor...Diğer yandan DEHAPın işlevini tamamladığını söyleyen Osman Öcalanın da Türkiyede yeni bir parti kuracaklarına ilişkin beyanları var. PKK ve DEHAP muhaliflerinin böyle bir girişimde yer alacakları kaydediliyor.Hükümetin, Prof. Dr. Baskın Oranın mimarlığını yaptığı ve savunduğu Danışma Kurulu Raporuna gösterdiği şiddetli tepki, AB İlerleme Raporuna gösterilmemişti. Ancak iki rapor arasında zihniyet ve konulara yaklaşım açısından fazla fark yok.AB raporu, Türkiyenin gündemine Kürtleri ve Alevileri kapsayacak biçimde azınlıklar konusunu yerleştirdi. 17 Aralıka kadar bu tartışmalar tırmanarak devam edecektir. 17 Aralıkta müzakere tarihi alınır ve müzakere süreci başlarsa, gündemin üst sıralarındaki konu yine aynı olacak.Türkiyenin siyasi tablosunda Kürt etnik temeline dayalı bir ayrışma ve masaya oturma sürecinin hızlandığı söylenebilir. Henüz iktidar partisi AKPden ve ana muhalefet partisi CHPden kapsamlı bir değerlendirme çıkmadı...Herkes 17 Aralık korkusu ve suskunluğu içinde...Türkiyenin siyasi tablosu ve gündemi AB süreci ilerledikçe bu yönde gelişecek gibi görünüyor ki, perşembenin gelişi çarşambadan belli olduğu için şaşırtıcı bir durum değil... fbila@milliyet.com.tr Türkiyede siyasi tablo hızla değişiyor. Siyasi gündemi belirleyen iki önemli faktörden söz edebiliriz: