Fikret BİLA
"SADECE askeri önlemlerle olmaz, ekonomik ve sosyal önlemler de alınmalı."
Güneydoğu sorunu için yıllardır bu formül söylenir, ama, yaşama geçirilmezdi.
Bölge halkı da, geçmiş hükümet liderlerinin meydanda başlattıkları diyalogdan bıkmıştı:
- Ne istiyorsunuz, ne? Buraya su getirelim mi?
- Getir, getir...
- Buraya su gelecektir. Hadi hayırlı olsun!
- Gençleri göreyim, gençleri. Size futbol sahası yapalım mı?
- Yapın, yapın...
- Buraya futbol sahası yapılacaktır. Hadi hayırlı olsun!
- Kadınlar nerede, kadınlar? Size dokuma tezgahları dağıtalım mı?
- Dağıtın, dağıtın...
- Size dokuma tezgahı dağıtılacaktır. Hadi hayırlı olsun!
Hükümetler, Güneydoğu'dan böyle geçtiler. Ne su, ne tezgah, ne yeşil saha geldi.
Anasol hükümeti de Siirt toplantısıyla, Güneydoğu'dan geçti. Bu geçişte, ciddiye alınacak bazı farklar olduğu söylenebilir.
Başbakan Yardımcısı Ecevit, Siirt'e gitmeden önce, ekonomik ve sosyal amaçlı kararların alınacağını ve
"cek, cak" politikası izlenmeyeceğini söylemişti. Bakanlar Kurulu'nun Siirt toplantısından sonra ortaya çıkan kararlar, Ecevit'i doğruluyor.
Güneydoğu'ya yatırım yapacaklara sağlanacak vergi ve altyapı kolaylığının yanı sıra,
"sosyal güvenlik" alanındaki adımlar da hükümetin bölgeye
"çözüm"le gittiğinin önemli işaretleri.
Siirt toplantısından çıkan kararlardan biri, bölgedeki sağlık hizmetlerinin özendirilmesi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan'ın önerdiği
"çakılı kadro" esasına dayalı özendirici sağlık personeli istihdam politikası kısa sürede uygulamaya girecek. Prof. Çağan'ın,
"çakılı kadro" diye isimlendirdiği proje hakkında verdiği bilgi şu:
"Bölgedeki SSK hastanelerinde `çakılı kadro'
lar oluşturulacak. Bu kadrolar başka yere tayin edilemeyecek ve sözleşmeli statüde olacak. Bu kadroda görev alacak doktor, hemşire, hasta bakıcı gibi personele mevcut sözleşmeli ücretleri birkaç kat fazla olacak. Böylece özellikle uzman doktorların bölgeye hizmet vermeleri sağlanacak."
"Çakılı kadro"lara
"süper" kadrolar demek de mümkün. Çünkü, bu kadrolarda yarım gün görev alacaklara, sözleşmeli ücretin 2 - 3 katı, tam gün görev alacaklara 4 - 5 katı maaş ödenecek.
Çağan, proje için Bakanlar Kurulu kararının yeterli olduğunu ve kararın önümüzdeki günlerde çıkarılacağını söylüyor.
Sosyal Güvenlik Paketi'ndeki bir diğer önemli proje de, bölgede istihdam yaratan işverenden SSK primi alınmaması. Prof. Çağan, bölgedeki işverenin SSK priminin Hazine'ce karşılanacağını belirtiyor ve bu konuda yasa tasarısının tamamlandığını açıklıyor.
Tüm Türkiye için ama, özellikle Güneydoğu için büyük önem taşıyan
"işsizlik" sigortası çalışmaları da son aşamada. Daha önce Tasarrufu Teşvik Fonu kesintisinin işsizlik sigortasına dönüştürülmesini öneren Çalışma Bakanı Çağan, bu fonun kaldırılmayacağı anlaşılınca, çalışmasının yönünü değiştirmiş durumda. Çağan,
"işsizlik sigortası" konusunda şu bilgiyi veriyor:
"Yasa tasarısı hazırlığımız tamamlanmak üzere. Ekonomik ve Sosyal Konsey'e seçenekli öneriler sunacağız. Çalıştığımız tasarıda işsizlik sigortası için devletten, işverenden ve işçiden ayrı ayrı yüzde 1.5 oranında kesinti yapılması öngörülüyor. Bu yüzdeler değişebilir, artırılırsa, işsizlik sigortası ödemesi daha uzun süreye yayılabilir. Bütün seçenekleri Konsey'e sunacağız."
Çağan'ın verdiği bilgiler, hükümetin Güneydoğu öncelikli ekonomik ve sosyal projeleri yaşama geçirmede ciddiye alınır bir tutum içinde olduğunu gösteriyor.
Yazara EmailF.Bila@milliyet.com.tr