Telekom'un özelleştirilmesine ilişkin çalışmalar sürüyor. Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün başta Anayasa olmak üzere hukuki engeller bulunduğuna ilişkin muhalefet şerhi de kalkmış değil.
Devlet Bakanı Kemal Derviş ise Telekom'un özelleştirilmesini yurtdışından gelecek yardımların neredeyse ön koşullarından biri olarak gündemde tutuyor.
Derviş'in işi kolay değil...
Telekom'un çoğunluk hissesinin satılmasına, yönetiminde yabancıların söz sahibi olması konusunda Enis Öksüz gibi, Genelkurmay da "tereddüt" bildirmiş durumda. Başbakanlık'ta dün üst düzey askerlerin yaptığı ziyaret de bu konuyla ilgiliydi.
Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt, Genelkurmay Lojistik Başkanı Korg. Hurşit Tolon ve Genelkurmay Muhabere, Elektronik Bilgi Başkanı Kora. Aytaç Atılan, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ı ziyaret ederek, Genelkurmay'ın Telekom konusundaki görüşlerini ilettiler ve yazılı bir not verdiler.
Başbakan Yardımcısı Özkan da, askerlerin görüşünü Başbakan Bülent Ecevit'e iletti. Telekom'un özelleştirilmesi ve yabancıların kontrolüne geçmesi konusunda Genelkurmay'ın itirazı üç noktada toplanabilir:
1 Anayasa'da yer alan ve başta başlangıç hükümlerinde belirtilen egemenlik ve egemenliğin kullanılmasına ilişkin hükümler olmak üzere stratejik ve güvenlikle ilgili işletmelerin çoğunluk hisselerinin satılmasına engel oluşturan hükümler,
2 Ulusal güvenlik ve haberleşmenin bu konsepte taşıdığı özel önem ve işlev,
3 Türksat haberleşme uydularının özelleşme dışında kalması. Genelkurmay, özelleştirme çalışmalarında bu üç hususa özen gösterilmesini istiyor. Telekom'un çoğunluk hissesinin satılması, yönetiminde yabancıların söz sahibi olması gibi gelişmelerin Türkiye gibi çevresi tehditle dolu bir ülke için güvenlik açısından sorun yaratabilceği kaygısı taşıyorlar. Yönetimin ve son söz hakkının mutlaka Türkiye'de ve Türk yöneticilerde olması gerektiğini vurguluyorlar. Bu kaygılarını da açık bir şekilde Başbakanlığa iletmiş oldular.
Başbakan Ecevit'le dün askerlerin yaptığı ziyaret sonrasında görüşme olanağı bulduk. Ecevit, askerlerin ilettiği görüşlerle ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı: "TSK'nın kaygılarını ben de paylaşıyorum. Ulaştırma Bakanlığı ve Telekom stratejik kurumlardır. Nitekim seçimlerde Ulaştırma Bakanlığı da bağımsız bir bakana bırakılır. Bu da stratejik önemini gösterir. Diğer taraftan toplumun hemen hemen her kesimi ve kurumu, özelleştirmenin gereğine de inanıyor. Bu bakımdan ben, TSK’nın kaygılarının da dikkate alınarak ortak bir çözüm bulunması gerektiğini düşünüyorum. Sayın Derviş'in dönmesinden sonra konu, bu açıdan da ele alınacaktır. Elbette stratejik hususlar göz önünde bulundurularak ve silahlı kuvvetlerimizin kaygıları giderilerek, bir çözüm yolu bulunması gerekiyor. Bu yolu bulacağımıza ve fazla gecikmeyeceğimize inanıyorum."
Derviş'in Ankara'ya dönmesiyle birlikte ele alınacak öncelikli konuların başında Telekom'un Türk Silahlı Kuvvetleri'nin güvenlik açısından taşıdığı kaygıları giderecek bir formülle özelleştirilmesi yer alacak. Başbakan, Ulaştırma Bakanı ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin özellikle güvenlik açısından taşıdıkları ortak kaygılar giderilmedikçe, Telekom'un hızla özelleştirilmesi de mümkün görünmüyor.