Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Moskova


       Başbakan Ecevit'in Rusya gezisi Mavi Akım projesinin ek protokolüne endekslendi.
       Ancak ek protokol kadar terörle mücadelede işbirliği deklarasyonu da önemliydi. Bu konu Mavi Akım'ın gölgesinde kaldı.
       Mavi Akım projesi rafa mı kalkıyor? Bu soruya Başbakan Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Cumhur Ersümer kesin bir dille "hayır" yanıtını veriyorlar.
       ABD'nin baskısı ile Türkiye projeden vazgeçmiş değil. Yapılan sadece ek protokole imza koymayarak hem ABD'ye hem de Rusya'ya mesaj verilmiştir. Ankara'nın bu tutumu, iki açıdan yerindedir.
       1- AGİT öncesi ABD ile ipler gerilmemiş, ancak Mavi Akım'ın gerçekleşeceği mesajı verilmiştir.
       2- Rusya'ya karşı Türkiye'nin ağırlığı hissettirilmiş ve ek protokolün imzalanması için önce Moskova'nın yükümlülüğü olan çifte vergilendirme anlaşmasının Duma'da geçirilmesi istenmiştir.
       Moskova'daki Türk heyetinin yorumu Türkiye'nin boru hatları konusunda hem ABD'ye hem de Rusya'ya karşı elinin güçlü olduğu yolundadır.
       Başbakan Yardımcısı Cumhur Ersümer, bu yaklaşımı şöyle ifade ediyor:
       "Türkiye bölgede alıcı tekeli durumundadır. Her iki boru hattı açısından Türkiye tek seçenektir."
       Ersümer ayrıca "ABD, Azerbaycan, Türkmenistan" muhalefetini değerlendirirken de şöyle diyor:
       "Türkmenbaşı kuyusunun başında konuşuyor. Kuyu başındaki gaz fiyatı ile Rus gazını karşılaştırıyor ama, geçiş maliyetlerini hesap etmiyor. Bu hesaplar yapıldığında, Türkmen gazı savunulduğu gibi ucuza gelmiyor. Kaldı ki biz buna rağmen, hem Rus gazını hem de Türkmen gazını alacağız."
       Boru hatları konusunda Türkiye'nin eli yansıtıldığı gibi zayıf değil. Aksine, hem ABD'ye hem de Rusya'ya karşı ekonomik ve teknik açıdan oldukça güçlü.
       * * *
       TERÖRLE mücadelede işbirliği konusuna gelince...
       Tarafların imzaladığı ortak deklarasyonda PKK veya Çeçenistan'ın adı geçmiyor. Ancak iki ülkenin mücadele edecekleri terör faaliyetleri PKK'yı tarif ediyor. Rusya da muhtemel Çeçenistan kaynaklı faaliyetler açısından deklarasyondan memmun.
       PKK'nın Rusya'da "yer tuttuğu" ve yerleşmeye çalıştığı düşünülürse, deklarasyonda yer alan şu ifadeler Türkiye açısından PKK ile uluslararası mücadelede önem taşıyor:
       - Taraflar terörizme karşı işbirliğinde "iade et veya yargıla" prensibine riayet edeceklerdir.
       - İade kararları alınırken, terörist eylemler siyasi suç olarak değerlendirilmeyecektir.
       - Teröristlere üstlenme, eğitim kampları kurma, sığınma hakkı, silah ve askeri mühimmat nakletme, para toplama, tedavi, dinlenme, propaganda ve örgütlenme faaliyetlerinde bulunma gibi amaçlar için yabancı bir ülke toprağını kullanma olanağı verilmemelidir.
       - Terörist örgütlerin yasadışı yollardan edinilen paraları aklama çabaları da dikkate alınarak, banka veya diğer finans ve ekonomik kurumlara ulaşımlarını engellemek için önlemler alınacaktır.
       Bu faaliyetler PKK'nın saptanan yaygın faaliyetleridir. PKK'nın Rusya içindeki bu tür faaliyetlerinin bilgi ve belgeleri de MİT Müsteşarı tarafından Moskova'ya sunulmuş durumdadır.
       Bu açıdan bakıldığında terörle mücadele işbirliği deklarasyonu da Ankara açısından önemli bir sonuçtur.



Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr