Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yön Hükümet, türban-başörtüsü serbestliğini sağlamak için Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerine ek hükümler getirerek anayasal dayanak oluşturmayı hedefledi. Sınırlamaların ise yasayla yapılacağı hükmünü de 42. maddeye koydu. Yapılacağı anayasa hükmü haline getirilen yasa düzenlemesi ise türbanın yasal dayanağını oluşturacak.Ancak Başbakan Erdoğan, MHP lideri Bahçeli ile vardığı mutabakata uymadı. YÖK Yasası'nın ek 17. maddesiyle ilgili değişikliği askıya aldırdı.Bugünkü aşamada türban-başörtüsünün serbest bırakılması konusunda ciddi bir anayasal ve yasal dayanak sorunu olduğu açıktır. CHP ve DSP'li milletvekilleri, üniversitelerde türban-başörtüsünü serbest bırakmak amacıyla yapılan anayasa değişikliklerinin yok sayılması veya iptal edilmesi talebiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdular. Anayasal dayanak sorunu, 10. ve 42. maddelerde yapılan değişikliğin, türban-başörtüsü serbestliği için yeterli olmayışından kaynaklanıyor. Yapılan değişiklikler ilgili maddelerde zaten var olan ve yürürlüğü devam eden genel özgürlük hakkının tekrarlanması niteliğinde. Anayasal dayanak sorununun kaynağı bu.Eğer AKP, MHP'ye verdiği söze rağmen YÖK Yasası'nda bir düzenleme yapmadan, Anayasa'ya eklediği "tekrar" niteliğindeki hükümlerle uygulamada serbestlik yaratmayı düşünüyorsa, 80'den fazla üniversite rektörünün değişmesini ve YÖK Başkanı'nın talimatını uygulayacak isimlerin rektörlüklere atanmasını beklemek zorunda. Bu da anayasal dayanaktan çok, "İdari tasarruf", "Ben yaptım oldu" gibi bir "dayanak" anlamı taşıyacaktır ki Danıştay'a taşınacağı açıktır. Anayasal dayanak sorunu Eğer Anayasa Mahkemesi anayasa değişikliklerini iptal ederse, türban-başörtüsü yasağının devamı kesinleşmiş olacaktır. Bu durumda YÖK Yasası'nda serbestlik yönünde düzenleme yapılması da mümkün değildir.Anayasa Mahkemesi iptal başvurusunu reddederse, anayasa değişikliklerinin yürürlüğü devam edecektir. Ancak, bu kez YÖK Yasası'nın ek 17. maddesinde düzenleme yapılması zorunlu olacaktır. 42. madde değişikliği yasa düzenlemesini emretmektedir. Bu düzenleme yapılmazsa, bugün üniversitelerde yaşanan tartışmalar ve farklı uygulamalar devam eder.YÖK Yasası'nın ek 17. maddesine türban-başörtüsünü tarif ederek veya etmeyerek bir hüküm konulması halinde ise bir başka yasal sorun doğacaktır. YÖK Yasası'nın ek 16. maddesine aynı amaçla konulan hüküm Anayasa Mahkemesi tarafından 1989'da iptal edilmiştir. 1991'de ise yine YÖK Yasası'nın ek 17. maddesine konulan hüküm iptal edilmemiş, ancak 1989 kararı nedeniyle yasağın devam ettiğine hükmedilmiştir.Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı YÖK Yasası'nın yürürlükte olan ek. 17. maddesindeki yürürlükteki yasalara aykırı olmamak kaydıyla üniversitelerde kılık-kıyafet serbesttir, hükmüyle birlikte okunmak zorundadır. Karar, bu hükmün nasıl anlaşılması gerektiğini göstermektedir. Anayasa Mahkemesi'nin söz konusu iki kararı karşısında YÖK Yasası'nın ek 17. maddesine getirilecek türban-başörtüsü hükümlerinin de iptal edilmesi olasılığı çok yüksektir.Bu durum da türban-başörtüsü konusundaki anayasal ve yasal dayanak sorununun bir cümleyle aşılacak kadar basit olmadığını göstermektedir. fbila@milliyet.com.tr Yasal dayanak sorunu