Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in daha önce sinyalini verdiği dörtlü girişim gerçekleşti.
Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, ABD ve Rusya'nın, İsrail - Filistin çatışmasına ilişkin ortak bildirisi açıklandı. BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından açıklanan bildiri aynı zamanda bir barış planı da içeriyor.
İsrail'in çekilmesini, Arafat'ın terör eylemlerini kontrol etmesini, ateşkes ilan edilmesini ve barış masasına Suudi Planı çerçevesinde oturulmasını içeriyor.
Annan'ın açıklamayı yaptığı sıralarda ABD Dışişleri Bakanı Powell da, İsrail'in çekilmesi gerektiğini, Filistin'in İsrail'i, İsrail'in de Filistin devletini tanımalarını, sınırları belirlenmiş iki devletin bir arada, barış içinde yaşayabileceklerini ifade etti.
Her iki açıklama da makul, akla uygun...
Ancak geçen süre içinde terör eylemleriyle de, İsrail'in operasyonuyla da yüzlerce kişi yaşamını yitirdi. Günlerce kan aktı. Akmaya devam ediyor. Oysa İsrail - Filistin ilişkileri gerginleştiğinde, terör eylemleri tırmanmaya başladığında bu girişimler yapılabilirdi. Yapılmadı.
Birleşmiş Milletler'in etkinliğini giderek yitirdiğini son olay da gösterdi. ABD devreye girmedikçe veya istemedikçe BM'nin etkili olması mümkün olmuyor. Bu nedenle de uluslararası olaylarda ABD'nin zamanlama ve planlaması neyse, o oluyor.
Dörtlü girişimin ardından Dışişleri Bakanı İsmail Cem'le Yunanistan Dışişleri Bakanı Papandreu'nun birlikte bölgeye giderek Şaron yönetimi ve Arafat'la görüşecek olmaları, dörtlü girişimi güçlendirici etki yapacaktır. Cem, dörtlü girişimin oluşturacağı zemini, İslam Konferansı Örgütü ülkelerini de katarak genişletmek ve daha etkili kılmak istiyor. Bu amaçla bölgeye yapılacak ziyaret, platformun genişlemesine katkıda bulunabilir. Ayrıca Cem ve Papandreu'nun birlikte girişimde bulunmalarının ayrı bir anlamı da var. Yıllardır sorunlu iki ülkenin Dışişleri bakanları olarak birlikte hareket etmeleri ve barış girişiminde bulunmaları, İsrail ve Filistin tarafından örnek alınması gereken bir görüntüdür.
Filistin'in terör eylemleri, İsrail'in sert karşılıklarıyla sarmala giren İsrail - Filistin sorununun, dörtlü girişim öncülüğünde çözüme kavuşturulması mümkündür. Arafat'ın teröre karşı olduğunu açıklaması, terör eylemlerinin durdurulmasını açıkça istemesi, İsrail'in işgale hemen son vermesiyle oluşacak ortamda barış hayal değildir. Radikal örgütlerin oyununa gelmemesi, terörü destekleyen ve besleyen bölge ülkelerinin etki alanından çıkmaları iki tarafın da ortak çıkarı olacaktır.