Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, doğrudan veya dolaylı olarak Lübnan olayına müdahil olan tüm ülkelerle temas etti.Lübnan, İsrail ve Filistin'den sonra bugün de Suriye'ye gidiyor.Gül'ün temaslarında, bütün tarafların barış gücünde Türk askerinin bulunmasını istedikleri yansıtıldı. Bu bir ortak talebe dönüşmüş görünüyor.BM Genel Sekreteri Annan da Başbakan Erdoğan'a bu talebi iletti.Türkiye üzerinde mutabakata varılması ve Türk askeri talebinin bütün ülkelerce dillendirilmesinin başlıca nedeni, Ankara'nın, hem İsrail hem Lübnan hem Suriye'ye diyalog kurabilen tek bölge ülkesi olması.Türkiye bu pozisyonunu bozmamak için çok dikkatli davranıyor.Kurduğu dengeyi koruyabilmek için adeta ip üzerinde yürüyen cambaz örneği ilerlemeye çalışıyor. Lübnan'a asker gönderme süreci hızla ilerliyor. Bu sorunla ilgili olarak en fazla diplomatik çaba gösteren merkezlerin başında Ankara geliyor. Ankara asker gönderme konusunda teknik koşullarını dünya kamuoyuna ve ilgili ülkelere duyurdu. İnsani yardım ve lojistik amaçlı bir birlik gönderme eğiliminde. Çatışma ortamından ve olasılığından uzak görev yapmak istiyor. Ancak, çatışma riski sıfır değil. Hükümet bunun farkında.Bu nedenle Ankara öncelikle Lübnan'da geniş kapsamlı bir ateşkes sağlanmasını istiyor. Bölge başkentlerine yaptığı ziyaretlerde Dışişleri Bakanı Gül, en çok bu konuyu işliyor.Gül ve heyeti, bölge başkentlerinde, sorunun temelinde Filistin sorununun bulunduğunu vurguluyorlar. Kapsamlı ve kalıcı bir barış ortamının, ancak Filistin sorununda ilerleme sağlanmasıyla mümkün olduğu tezini işliyorlar.Bu saptama doğru. Sorun Filistin Lübnan'da kalıcı bir barış sağlanabilmesi, sorunun doğrudan veya dolaylı tarafları olan İsrail, Suriye ve İran'ın tutumlarına bağlı.Ankara, İsrail'e bu mesajı verdi. Bugün Dışişleri Bakanı Gül'ün aynı mesajı Şam'a da vermesi bekleniyor.Suriye'nin Hizbullah üzerindeki etkisini kullanması ve kapsamlı ateşkes koşullarının sağlanmasına samimi katkı vermesi Ankara'nın isteği.Buna karşılık Ankara, İsrail temaslarında Güney Lübnan'da kalıcı ateşkes için Gazze ve Batı Şeria'daki durumun da önemli faktör olacağına dikkat çekti.Bunun anlamı şu:Güney Lübnan'da ateşkesin sağlanması ve barış gücünün yerleşmesinden sonra barışın sürdürülmesi Filistin sorunuyla ilgili yeni olumsuzlukların yaşanmamasına bağlı.Örneğin, Türk askerinin de görev alması muhtemel barış gücü Lübnan'da göreve başladıktan sonra İsrail'in Gazze veya Batı Şeria'da başlatacağı bir operasyon veya Hizbullah'ın ya da Hamas'ın girişeceği eylemler, en fazla barış gücünü zor durumda bırakacaktır.Dolayısıyla Lübnan'da kalıcı barış, Filistin sorununun da barış sürecine sokulabilmesine bağlıdır.Ankara bu gerçeğin bilincinde.Aynı bilinci diğer komşu ülkelerin ve tarafların da taşıması gerekiyor.Bu bilinçle hareket edilmezse Türk askeri de dahil barış gücü açısından risk büyüyecek, Lübnan'da arzu edilen barış sağlanamayacaktır. fbila@milliyet.com.tr İsrail-Suriye-İran