Uygulama bir yandan hastaneleri, bir yandan da hastaları zor duruma soktu.Söz konusu bütçe uygulama talimatının sağlık giderlerini "tek fiyat"ta sabitlemesi, ayaktan tedavi hizmetini aksatıyor, üniversite hastanelerinin zararını da büyütüyor.Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tunç Alp Özgen, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras, tıp fakültelerinin dekanları ve ana bilim dalı başkanları, yaptıkları toplantılarda uygulamanın giderek tedavileri felce uğratacağı ve hastane kaynaklarını hızla kemireceği sonucuna vardılar.Ankara Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tümer Çorapçıoğlu, "Böyle giderse tıp fakültesi hastaneleri batar" uyarısında bulundu.Prof. Dr. Çorapçıoğlu, uygulama başladığında bu yönde uyarıda bulunduklarını, kısa sürede sorunun büyüdüğünü belirterek, "IMF söyleyince inanıyorlar, biz söyleyince inanmıyorlar, zaten alacaklarımızı tahsil edemiyorduk, şimdi de döner sermaye kaynaklarında yerine konulmamak üzere erime başladı" değerlendirmesinde bulundu. Maliye Bakanlığı'nın, sağlık harcamalarında tasarrufu hedefleyen bütçe uygulama talimatı, üniversite hastanelerinde büyük tepki yarattı. Hacettepe Tıp Fakültesi ve Ankara Tıp Fakültesi yetkilileri, uygulamayı anlatırken, şu değerlendirmeyi yaptılar:"Maliye'nin belirlediği birim fiyatlarla hizmetin görülmesi mümkün değil. Bunun iki yönlü zararı var. Birincisi, hastaya ya bu hizmeti veremiyoruz, git, satın al diyeceğiz ya da bedava hizmet sunup batacağız."Fakülte hastanelerinin yöneticileri, durumu şu örneklerle anlattılar:"Örneğin Maliye Bakanlığı kardiyoloji için 75 lira ödeme öngörüyor. Siz hasta için ne masraf yaparsanız yapın, alacağınız para bu. Bizim hastadan para almamız hukuken mümkün değil. Ya hizmet yarım kalacak ya hastane kaynakları bitecek. Saptanan birim fiyat da, bizim büyük tetkik, tomografi, MR gibi masraflar hariç bir hastaya yaptığımız ortalama masrafın altında. Aradaki farkın da üniversite kaynaklarından ödenmesini bekliyorlar ki, bunun altından kalkmak mümkün değil." Tek fiyat sorunu Prof. Dr. Çorapçıoğlu, uygulamayı anlatırken, rakamlarla şu örnekleri verdi:"Biz 6 ayda 234 bin 642 ayakta hasta bakmışız. Bunun 13 bin 424'üne tomografi, 7 bin 489'una MR çekmişiz. Maliye bize 100 hastadan birine çek diyor. Bu halde 2 bin 300 hastaya tomografi çekebiliriz. 11 bin hastanın tomografisini hastane cebinden karşılamak zorunda, ki bu, birimi 80 milyon liradan 800 milyar zarar demektir. Büyük tetkik, MR, tomografi gerektirmeyen hastanın bize ortalama maliyeti 95 milyon 970 bin lira. Maliye'nin verdiği birim fiyat 67 milyon 500 bin lira. Arada yaklaşık 30 milyon lira fark var. Bu halde geçen yıl toplam 533 bin hasta bakılmış, 30 milyon fark, yaklaşık 15 trilyon lira yapıyor. Bunun da hastaneden ödenmesi bekleniyor. Yaklaşık 16 trilyon zararımız oluyor. Bu gidere üniversite hastanelerinin dayanması mümkün değil. Genelgenin birim fiyat üzerine hasta başına ödediği 80 kuruş ile 100 hastadan birine tomografi çekebilirsiniz. Bu yolla hizmet sunmak da mümkün değil. Sorun ciddi boyutlardadır. Bu uygulama hastaneleri batırır. İş işten geçmeden önlem alınmalıdır."Hastalar da tedavilerin aksaması, ilaç sıkıntı ve her işlem için ayrı sevk talebi nedeniyle şikâyetçiler.Kısa sürede baş gösteren sorunlar, bütçe uygulama talimatının gözden geçirilmesini gerektiriyor. fbila@milliyet.com.tr Maliyet