Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     Katar’da her gün basının karşısına çıkan ABD generalleri büyük bir "gururöla anlatıyorlar:
     - Bakın bu fotoğrafta binanın bombalamadan önceki halini görüyorsunuz. Bakın şimdi de bombalandıktan sonraki hali. Dikkat ederseniz, bina kompleksi içinde sadece hedefler vurulmuş, binanın duvarlarına bile zarar verilmemiştir.
     General bu sözlerinden sonra neredeyse alkış bekliyor.
     Bekliyor ki, ABD uçaklarının bina duvarlarına karşı bile gösterdikleri bu hassasiyet takdirle karşılansın. Öyle ince ayar bombalama yaptıkları bütün dünya tarafından görülsün ve ayakta alkışlansın.
     ABD’li generallerin seçtikleri bombalamadan önce - bombalamadan sonra, kareleri ile televizyon ekranlarına yansıyan vahşet sahneleri karşısında insan, "alay mı ediyorsunuz" demekten kendini alamıyor.
     Basın karşısında duvar hesapları yapan ABD generalleri, herhalde, naklen yayınlarda dünyanın içini buran çığlıkları görmüyorlar. Dicle kıyısında duvarı sağlam bırakmaya çalışan ABD, pazar yerlerine inen füzelerden haberdar değil, herhalde...
     Pazar yerlerinden ve morglardan ekrana yansıyan görüntülere ne "şok" ne "dehşet" demek mümkün. Düpedüz vahşet...
     Morg çekmecelerine çifter çifter sıralanmış çocuk ölülerine ne diyeceksiniz?
     "Şok" mu?
     "Dehşet" mi?
     "Irak’a gelen özgürlük" mü?
     Beş yaşına gelmemiş çocuk cesetleriyle mi, ABD, Irak halkına özgürlük getirecek?
     Gün geçtikçe savaşın vahşet yönü artık saklanamıyor. ABD ve İngiltere, savaşı vicdanlarda çoktan kaybettiler.
     Dünyanın birçok yerinde ve özellikle Ortadoğu’da görecekleri muamele, dün Urfa’nın Viranşehir mezralarında gördüklerinden farklı olmayacaktır. Şanlıurfa köylüleri, tarlalarına düşen Tomahawk füzesini almaya gelen ABD konvoyunu yumurta ve taşla kovmaya çalıştılar. Arabaların camlarını indirdiler.
     Bu sadece, "sizin füze bizim tarlaya niye düştü" tepkisi değildi. Bu ABD’ye Irak savaşı nedeniyle gösterilen bir tepkiydi.
     ABD ve İngiltere, sadece çıkar hesabıyla savaşa karşı çıkan devletleri değil, dünya kamuoyunu da, Şanlıurfa köylülerini de ikna edemediler. Durum böyleyken, sabah akşam tepelerine füze yağan Irak halkını ikna etmeleri bir hayaldi. Hayal olduğu da kısa sürede ortaya çıktı.
     ABD ve İngiltere, şoku ve dehşeti bir yana bırakıp, yarattıkları vahşeti izah etmeye çalışsalar daha iyi olur.
     Tabii, "var mı bize yan bakan" dışında bir izahları varsa!