Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Ramazan ayının başlamasıyla muhtaç olanlara yardım faaliyetleri de arttı. Bu toplumumuzun güzel bir geleneği. Muhtaçlara yardım etme duygusu Ramazan ayında doğal olarak daha da güçleniyor.
Ancak bu yardımların yapılış biçimi çok çirkin görüntüler oluşturuyor. O kadar ki, izleyenlere, "yardım etmeseydiniz daha iyi olurdu" dedirtiyor.
Muhtaç olmak ayıp bir şey değil. Yoksul olmak da öyle...
Ramazan ayının duygusallığı içinde yardım yapanlar ister kişi, ister kurum olsunlar, yardım ettikleri insanların onurunu düşünmek zorundadırlar. Yardımı onur kırıcı bir görüntü içinde yapmamaya özen göstermelidirler.
Oysa, sonuncusu Batman'da olmak üzere televizyonlara yansıyan görüntüler, onur kırıcıdır.
Kadınların, çocukların kuyruğa sokulduğu, toz, toprak, çamur içinde birbirlerinin üzerinden atladığı yardım organizasyonları hiç yapılmasa daha iyi...
Dün, Dünya Çocuk Hakları Günü'nde, Batman'da, dağıtılan kurufasulye ve pilavdan alıp evlerine götürebilmek için çocukların gösterdiği insanüstü gayret, görevlilerin çocukları itip kakmaları, yardımı yardım olmaktan çıkarıp işkenceye dönüştürdü.
Oysa birkaç gün önce İzmit'in Körfez ilçesinde uygarca yapılan bir yardım organizasyonu örnek alınacak nitelikteydi. Körfez yetkilileri yardımlarını tek tek muhtaç insanların evlerine bırakıyor ve bu insanları kameralardan uzak tutuyorlardı.
Yardım, yardım edilen insanı rencide etmeden yapılmalıdır.
-------------
NOT: ANAP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Mumcu dün aradı, üslubunun ön plana çıkarılarak muhtevasının arka plana itildiğinden yakındı. Üslubun içeriğin önüne geçmesine üzüldüğünü söyledi. Önceki gün yaptığımız telefon görüşmesinde sarf ettiği ve dün bu köşede yer alan bazı sözlerin kendisine ait olmadığını belirtti. Örnek olarak, "kendimden hoşlanmadım" demediğini kaydetti. Mumcu, dün çok sayıda gazeteciyle konuştu, akşama kadar televizyon televizyon dolaşarak, kullandığı üslubun kastını aştığını, bunun bir hata olduğunu kabul ettiğini defalarca vurguladı. Mumcu, dünkü koşuşturma içinde kime ne söylediğini unutmuş olabilir, bana söyledikleri şöyleydi: "Sayın Yılmaz'ın bana yönelttiği eleştirilere ben de katıldım. Siyasi eleştiri üslubunu zorlayan bir üslup kullandığımı kabul ediyorum. Ben de kendimden hoşlanmadım. Bana yakışmadı. Gerçekten üzgünüm. Bunları Genel Başkanıma da ifade ettim."
Mumcu'nun söyledikleri bunlar. Ama, üslubu gibi bu sözlerini de geri alıyorsa, o başka...