Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Fikret BİLA

"BİR de yaşanmış fıkra var" diyerek gazetecilerin sözünü kesen Başbakan Yılmaz, başlıyor anlatmaya:
"Az önce burada bir tablo duvardan düşmüş. Sayın Ecevit söyledi. (Şevket Dağ'ın tablosu Sayın Eyüp Aşık'ın kafasına düştü) dedi. Ben de, (tabloya bir şey oldu mu) dedim."
Başbakan Yılmaz, Başbakanlık Konutu'nda gazetecilere verdiği yemekte, Bülent Ecevit'i masadan uğurladıktan sonra hızını alamayıp, "Temel fıkraları"na geçiyor:
"Temel bir suç işlemiş ve hakim karşısına çıkmış.
Hakim sormuş:
- Adın ne?
- Temel. Ama içinde (ğ) yoktur.
Hakim sinirlenmiş:
- Oğlum, (Temel)in içinde (ğ) harfi olur mu?
Temel, hakimin tepkisine karşılık vermiş:
- Biz de onu söylüyoruz, ya..."
Başbakan'ın keyfi yerinde. Soru yanıtlamak yerine fıkra anlatmayı yeğliyor. Mesut Bey'in nadiren gülen yüzünü gören gazeteciler, "iki kahkaha arasına" soru sıkıştırmaya çalışıyorlar:
- Efendim, Tansu Hanım size meydan okuyor. Hani beni soruşturacaklardı, diyor. Bir soruşturma var mı?
Mesut Bey, soru karşısında gözlüğünü düzelttikten sonra, yanıt verme sürecine giriyor. Masada çıt yok. Aradan birkaç dakika geçtikten sonra, soruyu soran gazeteci arkadaşın omuzundan tutarak yanıtını veriyor:
- Soru değildi di mi?
Elleri kalemde bekleyen gazeteciler basıyorlar kahkahayı...
Gazetecilerin hayal kırıklığını sezen Yılmaz, gözlüğünü yeniden düzeltip, bilinen ciddiyetine döndükten sonra soruları yanıtlamaya başlıyor.
Önce, "Cindoruk sorunu" soruluyor:
- O işi çözdük. Hüsamettin Bey'in önerisiyle üç kişilik bir komisyon kuruldu. Bizden Eyüp Aşık, DSP'den Hüsamettin Özkan, DTP'den de Rıfat Serdaroğlu. Bu üç arkadaş atamaları değerlendirdikten sonra, liderlere bilgi verecekler. Vali ve emniyet müdürü atamalarında Eyüp Bey'in yerine, İçişleri Bakanı Başesgioğlu toplantılara katılacak.
Sonra, "Parsadan davası vesilesiyle" Çiller sorunu:
- Dava Yargıtay'da. Onaylanırsa sebebiyet verenler hakkında da suç duyurusu yapılabilir. Mahkeme de yapabilir. Zaten CHP'li mebusların bir girişimi var. Ama, öyle olsa bile, yine dokunulmazlığa takılır kalır.
Kıbrıs Rum Kesimi'ne S - 300 füzeleri yerleştirilirse?
- Büyük aptallık olur. Ne Türkiye'yi vurmaya yeter, ne de kendilerini savunmaya. Zaten yerleştireceklerini de tahmin etmiyorum. Pazarlık gücünü artırmaya çalışıyorlar.
Soruyla karışık bir talep:
- Efendim, şu Basın - Yayın Genel Müdürlüğü'ne hangi diplomat atanacak diye merak ediyoruz da, acaba diplomat yerine bir gazeteci atanamaz mı?
- Bence de iyi olur.
- O zaman bir gazeteci atayın, efendim?
- O konuyla ben değil, Cavit Kavak ilgileniyor. Basın - Yayın, ona bağlı.
- Ama siz söylerseniz...
- Bana sorarsa söylerim.
Mesut Bey, fıkrayla başlattığı sohbeti, Basın - Yayın şakasıyla bitiriyor.

Yazara EmailF.Bila@milliyet.com.tr