Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Başbakan Yardımcısı ve ANAP Lideri Mesut Yılmaz'ın Beyaz Enerji iddianamesiyle ilgili olarak yaptığı eleştiriler, Jandarma Genel Komutanlığı'nın karşı açıklamasıyla tartışmaya dönüştü.
Tartışılan nedir?
Yılmaz, operasyonda jandarmanın devrede olmasını yadırgadığını, izlenen yöntemin 'gestapo' yöntemlerini andırdığını ifade etti ve gidişin polis devletine doğru olduğu yönünde kaygılar dile getirdi. Askerin siyasi tasfiye hedefi güttüğü yolunda imalarda bulundu.
Jandarma Genel Komutanlığı da yaptığı açıklamada, Yılmaz'ın bu yaklaşımını esefle izlediklerini, Jandarma'nın kolluk kuvveti olarak savcının talimatları doğrultusunda görev yaptığını, yetkisini ve görev alanını aşmadığını, durum böyle olduğu halde, Jandarma'nın, kolluk kuvveti yönünün arka plana itilip asker yönü öne çıkarılarak yıpratılmak istendiğini vurguladı.
Başbakan Yardımcısı Yılmaz'ın, istifa eden Bakanı Ersümer'i korumak, suçsuz olduğunu kanıtlamak amacıyla başlattığı eleştiriler, bir "askersivil" tartışmasına dönüştü.

Başbakan Yardımcısı ve ANAP Lideri Mesut Yılmaz'la dün konuşma olanağı bulduk. Yılmaz'a, Jandarma Genel Komutanlığı'nın açıklamasıyla ilgili görüşünü sorduk. Yılmaz şu değerlendirmeyi yaptı :
"Bugün ANAP Genel Sekreterliği bu konuyla ilgili bir açıklama yapacak. Bize dönük eleştiriler bu açıklamada açık biçimde karşılanmış olacak. Ancak ben şu kadarını söyleyeyim ki, İçişleri Bakanlığı'na bağlı olan Jandarma Genel Komutanlığı'nın dün yaptığı açıklamadan İçişleri Bakanı'nın haberi var mı? Bildiğim kadarıyla yok. O zaman bakanlığa bağlı bir kolluk kuvveti olarak görev yapan Jandarma, İçişleri Bakanlığı'na nasıl bağlı çalışıyor?"
Yılmaz'ın sözlerinden anlaşılıyor ki, Jandarma Genel Komutanlığı'nın açıklamasına karşın, Jandarma'nın usulüne uygun olarak çalıştığı konusunda ANAP Lideri'nin ve yöneticilerinin kuşkusu devam ediyor.
Askeri kesimde ise alınganlık sadece 'gestapo' nitelemesi yapan Yılmaz'a karşı değil, aynı zamanda bu nitelemeye tepki göstermeyen İçişleri Bakanı Tantan'a da gösteriliyor.
Jandarma Genel Komutanlığı'nın bağlı olduğu bakanlık olarak İçişleri Bakanlığı'nın, Yılmaz'ın "gestapo ve polis devleti" suçlamalarına yanıt vermesi gerektiği, ancak tartışmanın üzerinden 24 saat geçmesine rağmen Bakan Tantan'dan tepki gelmediği de vurgulanıyor ve şu değerlendirme yapılıyor:
"Eğer İçişleri Bakanı, Jandarma'ya karşı yöneltilen suçlamalara yanıt vermiş olsaydı, elbette o zaman Jandarma Genel Komutanlığı'nın bir açıklama yapmasına gerek kalmazdı. Ancak, İçişleri Bakanlığı'nın hem Jandarma'ya yöneltilen ağır suçlamalar konusunda hem de Beyaz Enerji Operasyonu konusundaki suskunluğu böyle bir açıklamanın Jandarma tarafından yapılmasını zorunlu kılmıştır. Parti ve hükümet içindeki hiyerarşi, belki bakanlığın tepki vermesini engelliyor olabilir. Ancak, böyle bir durum var diye, Jandarma da kendisine yöneltilen gestapo ve benzeri suçlamaları kabul edemez, bunlar karşısında suskun kalamaz. Böyle bir durum da demokrasiye uygun değildir."

Ayrıca, askeri kesimden sivil kesime yapılan bir anımsatma da, askeri açıklamaların usulüyle ilgili. Dün yapılan açıklamada olduğu gibi, daha önce yapılan açıklamalarda da jandarmanın İçişleri Bakanlığı'ndan izin veya onay almadığı, ancak, yapılacak açıklamanın bakanın bilgisine sunulduğu ve ondan sonra açıklandığı belirtiliyor. Bazen bu bilgi sunumu sırasında bakanlığın açıklamayı İçişleri Bakanlığı'nın açıklaması olarak kamuoyuna duyurduğu, bazen de, jandarma açıklaması olarak duyurulmasını istediği anımsatılıyor. Dün de, aynı yöntemin izlendiği ve jandarmanın yapacağı açıklamanın bakanlığın bilgisine sunulduğu kaydediliyor.
Peki Enerji Bakanlığı'nda ortaya çıkarılan rüşvet ağıyla ilgili soruşturmaya Yılmaz'ın bir itirazı var mı ?
ANAP Lideri bu sorumuza "Elbette yok. Bütün yolsuzlukların üzerine sonuna kadar gidilmesini isteyen, savunan ve bunu takip eden biziz. Bizim buna bir itirazımız olabilir mi? Olamaz. Nerede olursa olsun, kim olursa olsun, bütün yolsuzlukların üzerine sonuna kadar gitmeye kararlıyız" yanıtını veriyor.
Anlaşılıyor ki Yılmaz, Beyaz Enerji Operasyonu'nun siyasi hedefler güttüğü kaygısı taşıyor ve bu konudaki yargısı değişmiş değil.
Yılmaz'ın bu kaygısına karşılık, askeri kesimde, "gestapo, polis devleti" gibi nitelemeler derin bir alınganlık ve üzüntü yaratmış durumda.
Jandarma Genel Komutanlığı'nın dünkü açıklamasına bugün ANAP Genel Sekreterliği'nin yanıt verecek olması, kurumlararası tartışmanın süreceğini gösteriyor.
Oysa, bugün yolsuzlukla mücadelede alınan mesafeler, devletin zirvesinde askersivil tartışmasının tam aksine bir dayanışmayı gerektiriyor.