Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Fikret BİLA

BAŞBAKAN Mesut Yılmaz, "Refah'ın üç önemli hedefi vardı" diyor ve sıralıyor:
1- Bürokrasiyi ele geçirmek,
2- Eğitim sistemini ele geçirmek,
3- Ekonomiyi ele geçirmek.

Yılmaz, Refah'ın her üç hedefinde de önemli mesafeler aldığını, ancak, hükümet değişikliği ile bu sürecin durdurulduğunu vurgulayarak, "Artık gerileme sürecine girecekler ve geriledikce bölünecekler" diyerek şu yorumu yapıyor:
"RP üçlü stratejide önemli mesafe almıştı. Bunlar bürokrasiyi, eğitim sistemini ve ekonomiyi ele geçirme stratejileriydi. Şimdi bu stratejileri bozuldu. Devleti RP'den temizleyeceğiz. RP'nin gerginliği tırmandırmasının asıl sebebi ne çocukların din eğitimi almaları kaygısıdır ne yönlendirme kaygısıdır. Sadece ve sadece mevzi ve kale kaybetme kaygısıdır. Geldikleri noktada duramayacaklar. Gerileyecekler. Geriledikçe özeleştiri ihtiyacıyla karşı karşıya kalacaklar ve bölünecekler. Ya ufak radikal partilere dönüşecekler ya da yeniden yapılanmayla merkez partisi niteliği kazanmaya çalışacaklar. Hoca ve kadrosu sorgulanacak. Kazandıklarını kaybediyorlar, kaybetmeye devam edecekler. Bunların ortak zaafı, konuşurken karşısındakileri kendileriyle özdeş sanıp sırlarını paylaşmalarıdır. Koalisyon görüşmelerinde bana devleti nasıl ele geçireceklerini anlattılar."

Başbakan Yılmaz, RP için düşündüğü akıbetin benzerini DYP için de düşünüyor. Mesut Bey, DYP'nin hızlı bir erozyon içinde olduğunu vurguladıktan sonra, şöyle diyor:
"DYP kimliğini kaybetti. Erozyona uğradı. Yokuş aşağı gidecektir. DYP'de sular henüz durulmadı. Hareketlilik devam ediyor. 135 kişiyle Meclis'e geldiler 90'a indiler, belki 80'e inecekler. Milletvekillerinin yarısını kaybeden lideri de her halde sorgularlar, hesap sorarlar. Yapmazlarsa ona parti denmez."

Başbakan Yılmaz, Korkut Özal'ın partiden ayrılışını değerlendirirken de, "Korkut Bey bizden bir şey götüremez" dedikten sonra Korkut Bey'in sürekli kendisini yanılttığını söylüyor.
"Korkut Bey'in bana verdiği fikirlerin hepsi yanlış çıktı. Buna BBP'yle seçim ittifakı dahildir. BBP ile ittifak fikri Korkut Bey'indi. Korkut Bey nasıl bize gelirken bir şey getirmediyse, giderken de götüremez."

Yılmaz, yeni hükümetin dış politikada da önemli ataklar içinde olduğunu vurguluyor. Irak boru hattından yılda 2 milyar dolarlık petrol akışının başladığını belirttikten sonra, Ermenistan'la sınır kapılarının da açılabileceğini belirtiyor ve şu bilgiyi veriyor:
"Ermenistan'la sınır kapılarını açmak istiyoruz. Azerbaycan'la görüşeceğiz. Daha önce Aliyev, `Böyle kardeşlik olmaz' diye karşı çıkıyordu. Ama öğrendik ki, Azerbaycan'la ABD'deki Ermeni lobisi arasında ilişkiler sıcaklaşmış. Ermenistan da bizimle sınır kapılarını açmanın yanı sıra, uçak seferleri istiyor. Trabzon - Erivan hattında uçak seferi istiyorlar. Alican (Iğdır), Doğu (Kars) kapılarını açarsak, önemli sınır ticareti yaparız, Kars ve Iğdır kurtulur. Bu konuyla ilgili olarak Dışişleri Bakanı İsmail Cem'i ve Devlet Bakanı Ahad Andican'ı Aliyev'e gönderiyorum."
Başbakan Yılmaz, hükümetin işleyişinden ve icraatından memnun görünüyor. Parlamentodaki sayısal üstünlüğün yanı sıra kamuoyundan da büyük destek gördüklerini vurgulayarak, "siyasette çok nadir yakalanan bir konjonktür yakaladık. Bunu değerlendireceğiz" diyor.
Mesut Bey, yeni hükümetle yakalanan rüzgarın farkında...

Yazara EmailF.Bila@milliyet.com.tr