Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Ankara ile Washington arasında dünden itibaren karşılıklı bir "yumuşama" sürecine girildiğini söyleyebiliriz.
Heyetler arasındaki görüşmelerin iki gün kesilmesinden sonra bugün veya yarın yeniden başlaması güçlü bir olasılık. Heyetler Ankara’da hafta sonu çalışarak, salı gününden önce bir uzlaşmaya varabilirler.
Karşılıklı yumuşamanın, temasın koparılmaması, görüşmelere yeniden başlanması kararıyla sağlandığı belirtiliyor.
Müzakerelerde Türkiye’nin direnç gösterdiği konular daha çok siyasi ve ekonomik alanda yoğunlaşmış görünüyor. Askeri alanda uygulamanın nasıl yürütüleceğine ilişkin mutabakatın komuta - kontrol konusu da dahil uzlaşmayla sonuçlandığını daha önce duyurmuştuk.
Siyasi ve ekonomik alana gelince...
Hafta sonu çalışması beklenen heyetlerin gündemindeki sorunlu konuların başında Irak’ın gelecekteki siyasi yapısı ile ABD yardımının dağılımı ve vergilendirme geliyor.
Siyasi alanı ilgilendiren müzakerelerde Türkiye, "kırmızı çizgi"ler açısından kaygılarının daha sağlam güvencelerle giderilmesini istiyor. Irak’ın yeniden yapılandırılmasında, daha somut ifadeyle, Türkmenlerin dışlanmaması için güvence arıyor. Milliyet’te daha önce yine yansıttığımız gibi, Irak’ın etnik esasa dayalı bir federasyona dönüşmesine Ankara karşı. Güçlü bir Bağdat yönetimiyle bütün Iraklı unsurların söz ve karar sahibi olmalarını, toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunması görüşünü işliyor.
Bu bağlamda Kuzey Irak’ta Kürt grupların ve Türkmenlerin siyasi statülerinin ne olacağı da Ankara’nın güvence aradığı en önemli konu olarak öne çıkıyor. Ankara’nın, ABD’nin Kürt gruplarını silahlandırma talebi karşısındaki tutumunu da şöyle özetleyebiliriz:
Bu gruplar ancak savunma amaçlı olarak silahlandırılabilir. Saldırı nitelikli ağır silahlar verilmemelidir. Örneğin, havan, geri tepmesiz top, zırhlı araçlar, tank gibi silahlarla teçhiz edilmeleri ileride sorun doğurabilir.
Ankara bu yaklaşım içinde yine "kırmızı çizgi" olarak nitelediği Musul ve Kerkük için de güvencelerin sağlamlaştırılmasını; bu kentlere ABD’den başka askeri güç ve sivil görünümlü güç girmeyeceğinin daha sağlam biçimde güvence altına alınmasını istiyor.
Ekonomik pakette ise ABD’nin sağlayacağı yardım ve kolaylığın toplam tutarının daha fazla artmayacağı anlaşılmış durumda. Ancak, bu paketin iç dağılımı ve niteliği değiştirilerek zamana yayılmış biçimde daha tatmin edici bir hale gelmesinin mümkün olduğu üzerinde duruluyor. Hibe, kredi ve kredi faizi dağılımıyla oynayarak ABD’nin, Ankara’yı daha fazla tatmin edecek bir adım atabileceği beklentisi hakim. Bu amaçla Ankara’nın toplum tutarı fazla etkilemeyecek biçimde gönderdiği seçeneklerden birinin kabulü ile bu sonucun alınabileceği kaydediliyor.
Ekonomik alanda sorun olarak duran diğer önemli bir konu ise vergiler. Yine Milliyet’te daha önce yansıttığımız, ABD askerlerinin akaryakıt üzerinde vergi ile alışverişlerinde KDV’den muaf tutulma talepleri sonuca bağlanmış değil. Ankara, bu talepleri kabul edilemez bulunuyor.
Hafta sonu çalışmaları beklenen heyetlerin bu konularda uzlaşmaya varmaları halinde, tezkerelerin hafta başında Meclis’e gönderilmeleri mümkün görünüyor.