Gökmen Aytaç

Gökmen Aytaç

ege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Postacı liginde, pardon PTT 1. Ligi’nde 5 haftayıı geride bıraktık.
Manisaspor’a bu 5 haftanın sonunda koyduğumuz teşhis, son dakika sendromu...
5 haftada yenen 3 golden ikisi, ikinci yarının son saniyesinde, biri ilk yarının bitimine saniyeler kala... Bu teşhisi koyanlar da haklı çıkıyor.
Bu takımın son dakika sendromu var. Kağıt üzerinde doğru da, işin içine girdiğinde pek de öyle değil.
Öncelikle bana Manisaspor için her şeyi söyleyin.
Bu takımın parasal sorunları var deyin, doğrudur.
Seyircisi yok, deyin; doğrudur.
Oynadığı futbol keyif vermiyor, deyin; o da doğrudur.
Manisaspor’un işi ileri haftalarda daha zor, deyin; size katılırım.
Ama bana bu takımın son dakika sendromu var, demeyin.
Yapmayın etmeyin.
Bunu demek için son dakikada Manisaspor’un yediği golleri bir kez daha aklınıza getirin. Getiremiyorsanız ben hatırlatayım.
İzmir’de Alsancak Stadyumu’nda 90+2’de kornerden gelen topu kalecin yumruklasa maç bitecek!
Ankara’da ikinci yarının bitimine 15 saniye kala Benjamin, eline hakim olsa penaltı olmayacak!
Buca maçında 90+3’te adam gibi bir baraj kurulsa, o gol de yenmeyecek!
Farkındayım cekli, caklı bir cümle oldu. O olmasa, bu olmasa...
Ikına sıkına gol atan bir takım, bu kadar abuk sabuk goller yiyorsa, buna sendrom demeyin.
Bunun dışında ne derseniz deyin.
Ama son dakika sendromu demeyin.