Güldener Sonumut

Güldener Sonumut

ntvbenelux@gmail.com

Tüm Yazıları

Avrupa basını Türkiye’de düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimleri ile genel seçimleri çok yakından izledi. Kuşkusuz gerek cumhurbaşkanlığı seçimleri, gerekse milletvekili seçimlerine yönelik olarak sürprizler yaşandı. Belçika’nın yüksek tirajlı Le Soir gazetesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk defa bir seçimde galibiyeti ilk denemede kopartmadığına dikkat çekti. Bununla birlikte ‘seçimin ikinci tura kalmasına karşın Erdoğan’ın sandıklarda ipi göğüsleyeceği neredeyse kesin gözüyle bakılıyor’ denildi. Zira Helsingin Sanomat gazetesi, ‘Erdoğan’ın rakibini zorlu bir ikinci tur bekliyor’ başlıklı haberinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun birincilik ipini göğüsleyebilmesi için milliyetçiler ve ulusalcıların oylarını alabilmesi gerektiğine işaret etti. Saana Aholainen imzalı haberde gazete, İsveç dış politika enstitüsünden Toni Alaranna’nın görüşlerine yer vererek, Erdoğan’ın ikinci tura çok büyük bir avantajla başladığına dikkat çekiyor. Keza Finlandiya Ortadoğu Enstitüsünden Anu Leinonen de Erdoğan’ın seçim kampanyasına kendisi savunarak başlamak mecburiyetinde kalmasına rağmen, seçmenleri nezdinde güvenini tazeleme başarısını elde ettiğine dikkat çekti.

Haberin Devamı

Avrupa basınında, seçimin ilkleri arasında, 6 partinin bir araya gelmiş olmasına işaret edilirken, katılım oranının yüksekliğinin altı çiziliyor. Danimarka’da Jillands Posten gazetesi, tüm olumsuzluklara rağmen Erdoğan’ın seçmenini arkasından sürüklemeyi başardığına işaret ederek, deprem ve ekonomik olumsuzluklara rağmen, Cumhurbaşkanı’nın seçmenlerini ikna edebildiğine vurgu yaptı.

AB sinyal bekliyor

TBMM’de AK Parti’nin sandalye kaybetmesine karşın konumunu güçlendirme başarısını elde etmesi de yine Avrupa basınında dikkat çeken bir unsur. Zira MHP ile kurmuş olduğu İttifak sayesinde toplam sandalye sayısını artıran Cumhur İttifakı’nın bu konuda kamuoyu araştırmaları beklentileri doğrultusunda bir netice aldığı ifade ediliyor.

Katılım oranının yüksekliğinin de yine bu hususta payı olduğu düşünülüyor. Nitekim Avrupa Birliği (AB) kurumları da seçimlerin katılım oranlarına dikkat çekiliyor. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen ile AB Konseyi Başkanı Charles Michel, cumhurbaşkanlığı seçimleri ile genel seçimlerde sağlanan katılım oranına dikkat çekerek, ‘Pazar akşamı Türkiye’de demokrasinin kazandığının’ altını çizdi. Aynı şekilde Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı AGİT’in gözlemcileri de her seçimde olduğu üzere bu seçimlerin de demokratik ortamda geçtiğini ve herhangi bir usulsüzlüğün yapılmadığına işaret etti.

Haberin Devamı

Kuşkusuz akıllarda soru işareti yok değil. Mecliste parlamenter çoğunluğa sahip olan AKP’nin ekonomik kriz ile uluslararası gündemde Türkiye’yi bekleyen kararlara nasıl cevap vereceği merak konusu. Türkiye’deki seçimler döneminde sessizliğini koruyan ve taraf tutmamaya özen gösteren AB kurumların, yeni hükümetin kurulmasının ardından Ankara’dan Brüksel istikametine atılacak adımları yakından takip edecek. İsveç’in NATO üyeliğinden tahıl anlaşmasına, Suriye ile olası bir yakınlaşma sürecinden, mülteci anlaşmasına, Rusya ile ilişkilerden, Yunanistan ve Kıbrıs konusunda sergilenecek tutuma kadar bir çok alanda Ankara’dan gelecek olan sinyal beklenecek. AB’nin Türkiye ile kurumsal ilişkileri yeniden tesis etmeye yönelik ufak da olsa bir iştahı yok değil. Ancak bunu dile getirmesi için seçimlerin bitmesi, Ankara’dan da sinyalin gelmesi bekleniyor.

Haberin Devamı

Avrupa katılım oranını övdü: Demokrasi kazandı

İsveç’te bekleyiş

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalması, biraz NATO’da ancak ekseriyette İsveç’te kaygı yaratmadı değil. İsveç için ikinci tur en kötü senaryoydu. Zira NATO’ya girmek için Türkiye’nin icazetini bekleyen İsveç, ikinci turun neticesini beklemek mecburiyetinde kaldı. Temmuz ayında Litvanya’nın Vilnius kentinde düzenlenecek olan NATO zirvesinde İsveç’in hangi statüde katılacağı da ikinci tur seçimlerinden sonra açıklık kazanacak. Ancak diplomatik kaynaklar, İsveç’in yeni terörle mücadele anlaşmasını Ankara’yı tatmin edecek bir şekilde hayata geçirmesi halinde İsveç’in NATO üyeliğinin Vilnius zirvesine yetişebileceğini ifade ediyorlar.