Güldener Sonumut

Güldener Sonumut

ntvbenelux@gmail.com

Tüm Yazıları

Önümüzdeki hafta pazartesi gününden itibaren Brüksel’de yoğun bir Türkiye mesaisi yaşanacak. Bir taraftan Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin Dışişleri Bakanlarını bir araya getiren AB Dış İlişkiler Konseyi toplanacak. Diğer taraftan da NATO’ya üye ülkelerin Dışişleri Bakanları uzun bir aranın ardından ilk kez fiziken NATO karargâhında bir araya gelecekler. Yetmedi. Haftayı noktalayacak olan iki günde de Brüksel, AB liderler zirvesine ev sahipliği yapacak.

Diplomasi açısından son derece yoğun geçecek olan hafta, Türkiye’nin transatlantik ilişkilerinin bütün boyutlarının ele alınacağı ve belki de milat oluşturabilecek bir dönem olacak. Nitekim Türkiye’nin AB ve ABD ile olan ilişkileri gündemin başlıca konuları arasında yer alacak. Pazartesi günü AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell önce AB Dışişleri Bakanlarına, hafta sonu da AB Devlet ve Hükümet Başkanlarına Türkiye raporunu sunacak. NATO toplantısına katılmak üzere Brüksel’e gelecek olan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu da yoğun bir diplomatik mesai bekliyor. Nitekim NATO Dışişleri Bakanları toplantısına ABD’li mevkidaşının da fiziken katılması iki bakanın bir araya gelmesi için bir fırsat. Video konferans yoluyla veya telefonda değil, diplomasinin en güzel ve etkili yöntemi olan yüz yüze hatta baş başa görüşme yapabilecekler. Bu sayede de ABD-Türkiye ilişkilerine yeniden ivme vermek ve karşılıklı olarak beklentileri dile getirmek için son derece önemli bir fırsat bulacaklar. Zira ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield’in İstanbul’da gazetecilerle buluşması bir tesadüf değil. ABD ile Türkiye arasındaki en önemli mesele olan S-400 konusunda ABD’nin beklentilerini saydam bir şekilde dile getirdi.

Haberin Devamı

AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de AB Devlet ve Hükümet Başkanları zirvesi öncesinde NATO Dışişleri Bakanları toplantısına katılacak. Çavuşoğlu’yla NATO toplantısının öncesinde veya sonrasında görüşmesi muhtemeldir. Burada da Borrell’in, AB’nin Türkiye’ye sunacağı pozitif ajandanın kapsamlı ve karşılıklı olarak tatmin edecek bir içeriğe sahip olması için beklentileri dile getirmesi bekleniyor.

Haberin Devamı

Yoğun geçecek olan bu haftanın kilit konusu söylem değil eylem. Niyetlerin eylemlere dönüşmesi, karşılıklı güvenin kazanılması ve siyasi iradenin somut bir şekilde hayata geçmesini sağlayacak adımların atılması. Asıl belirleyici olacak unsur somut adımlar olacaktır.

Brüksel’in yoğun Türkiye mesaisi

Büyükelçi Onaner’den başarılı ilk sınav

Türkiye’nin Paris Büyükelçisi Ali Onaner, Fransa’ya intikal etti. Henüz itimat mektubunu Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a sunmadı. Aslında sunamadı, zira pandemiden dolayı resmi tören birkaç günlüğüne ertelendi. Bu arada çalışmalarına şimdiden başlayan Büyükelçi Onaner Fransa’nın son derece önemli, popüler ve konuklarını her zaman zorlayan sorularla sıkıştırmaya çalışan “Quotidien” programına konuk oldu. Büyükelçilik kançeleryasının kapılarını Yann Barthes’in programına açan Onaner, Macron ile ilişkileriyle Fransa-Türkiye ilişkilerine yönelik samimi ve ikna edici yanıtlar verdi. Macron’la Onaner’in kısa adı ENA olan Ulusal İdari Okul’dan tanıştıklarını hatırlatan Quotidien programının muhabiri, Büyükelçinin bu yakınlıktan dolayı atandığını belirterek Fransa Cumhurbaşkanı ile arkadaş olup olmadığının sorusuna: “Türkiye’yi Fransa’ya daha iyi anlatmak, Fransa’yı da daha iyi anlamak için bu göreve atandım. Evet Sayın Macron’la arkadaşız ancak zamanla Sayın Macron’un kariyerindeki sorumlulukları arttığı ölçüde kendisini rahatsız etmekten imtina ettim” diye cevap verdi. Fransız kültüründe samimiyetin ve yakınlığın bir karinesi de kişilerin birbirleriyle senli benli konuşma imkânıdır. Muhabirin bu konudaki sorusuna Büyükelçi Onaner “Eskiden senli benli konuşuyorduk ancak artık kendisine siz diye hitap ediyorum çünkü Büyükelçi olarak görev aldığım ülkenin Devlet Başkanıdır” diye yanıt verdi. Zira bu süreçte karşılıklı dostluğun her ikisinin resmi görevlerinden sonra geldiğinin diplomatik mesajını da vermeyi ihmal etmedi.

Haberin Devamı

Brüksel’in yoğun Türkiye mesaisi

Scandiberik bisiklet yolu açılıyor

Pandemi döneminde doğa ortamında gerçekleştirilebilecek tatil imkânlarına rağbet arttı. 1995 yılından başlayan Eurovélo, yani Avrupa bisiklet girişimi 2012 yılından beri Avrupa ülkelerinde bisikletle seyahat edilebilecek güzergahlar geliştiriyor. Bisikletçi özgürlüğüne düşkündür.  Eurovélo’nun uluslararası bisiklet yolu geliştirme girişimi de AB ülkeleriyle sınırlı değil. Türkiye de bu girişime dahil. Hatta Dikili-İzmir-Çeşme-Kuşadası bisiklet yolu projesi yer alıyor. Scandiberik ise aslında Eurovelo 3 projesi. İspanya’nın Santiago de Compostella kentinden başlayan ve Norveç’in Trondheim kendine kadar uzanan, 3086 kilometrelik bu yol Fransa, Belçika, Almanya, Danimarka ve İsveç’ten geçiyor.

Eurovélo’nun an itibariyle toplam 17 güzergâhı bulunuyor. Avrupa kıtasının geneline örülen bu ağda şimdilik 90.000 kilometrelik bisiklet yolu döşendi. Bisiklet turizminden yılda elde edilen gelir 44 milyar Euro. Sadece Fransa’nın bisiklet turizminden elde ettiği gelir 7 milyar Euro. Kamping haritasıyla da birleştirilen Eurovelo haritasında yolların büyük bir bölümünün köylerden geçmesi öngörüyor. Bu sayede köyler turizme açılıyor, kampingler istifade ediyor, bisikletle yolculuk eden turiste de güvenli seyahat imkânı tanınıyor. Avrupa Hareketlilik Haftası çerçevesinde her yıl düzenli olarak Türkiye’nin dört bir yanında bisikletlerle kutlamalar gerçekleştiren Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Faruk Kaymakçı için de bisiklet turizmi önem taşıyordur. Türkiye’yi AB’ye sadece siyasi olarak yakınlaştırmak veya Türkiye Belediyeler Birliği aracılığıyla doğaya emisyon saçmayan araçların kullanımını teşvik etmek için değil, Türkiye’yi bisiklet yoluyla Avrupa kıtasına bağlamak için de önemli bir diplomatik fırsat yaratıyor.

Brüksel’in yoğun Türkiye mesaisi