Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Güneri CİVAOĞLU

Ekonominin kaptan Güneş Taner "1 TL = 1 dolar" uygulamasına geçmek niyetinde.
Bu çok sert ve katı bir tavırdır.
Zordur...
Taner'e bunu hatırlattım. "Cesaret ve kararlılık gerek. Turgut Özal'la birlikte, TL'yi Convertible yapmak kararımız hatırlanmalı" dedi.
Gerçekten...
Zaman tüneline bir girelim.

1980'li yılların sonuydu.
Merhum Özal Başbakandı. Taner ise Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı... Türk Parasını Koruma mevzuatının paslı ve çağ dışı kalıplarını kırmakta kararlıydılar.
İsteyen iç piyasada dilediği kadar döviz satın alabilmeli... Yurtiçi ya da yurtdışında döviz hesapları açtırabilmeliydi. Ceplerde döviz hesabına dayalı kredi kartları taşınmalıydı.
Oysa...
O günler için bunlar birer hayaldi. Cebinde birkaç dolar ya da cüzdanında dolara dayalı kredi kartı bulunanlar "cani" gibi görülmüyordu. Hapse tıkılıyordu.
Bu çağ dışılık aşılmalıydı.
Turgut Özal ve Güneş Taner, TL'yi convertible yapacak, yani serbestçe döviz alım ve satımına izin verdirtecek 32 sayılı kararı hazırlamışlardı.
Hatta... İmzalamışlardı.
Ama... Tutucu bürokrasiden, itiraz büyüktü.
"Ya döviz rezervlerimiz yağmalanır, biterse?" Özal onlara elektronik hesap makinesinden çıkarttığı rakkamları yansıttı:
"4 milyar dolar döviz rezervimiz var. Bunların hepsini satmak zorunda kalsak, piyasada o kadar TL yok. O halde hiç merak etmeyin, döviz rezervimiz tükenmez."
Ertesi gün 32 sayılı karar imzalanarak yürürlüğe girmişti.
Döviz rezervlerimizde de eksilme olmamıştı.
İşte Güneş Taner "1 TL = 1 dolar" - olası - uygulaması için. Bu olaya gönderme yapmaktaydı.

TL değerini, dolar değerine kilitlemek, enflasyonla mücadelede çok önemli bir silahtır. Enflasyon canavarını tek atışta çökertebilecek ucu siyanür asitli ve parça tesirli dom dom kurşunu gibidir.
Fransa kendi parasından 2 sıfır atmıştı.
İsrail 3 sıfır atmıştı...
3 - 4 yıla yayılan yumuşak geçişle, enflasyonu yüzde 5'in altına indirmişlerdi.
Buna karşın "1 ulusal para birimini 1 dolara eşitleyen ve kilitleyen" sistem çok daha sert, adeta şok etkisi olan yöntemdir.
Ekonomiye ses duvarına çarpmışçasına sert darbeler vurur.
Örneğin bu uygulamayı Arjantin yaptı. Ekonomiyi bir yılda yüzde 5 bin'den, yüzde 0'a düşürdü.
Oysa... Arjantin'de su ya da elektrik faturaları sadece 48 saat için geçerliydi. Hiper enflasyon nedeniyle 48 saat sonra o faturalar iki misline yükseliyordu. İşte böyle dramatik bir enflasyondan, yüzde 0'a iniş müthiş bir performanstı.
Fakat...
Paraşütsüz atlayıştı.
Ekonominin kırılmadık yeri kalmadı.
İşsizlik büyük boyutlara fırladı.
Çünkü... Arjantin parası bir yıl içinde büyük değerler kazanmıştı, çok pahalı hale gelmişti, bulunamıyordu, iç yatırımlar durmuştu.

Paranın bulunamayışına da işaret etmek isterim.
Çünkü...
Bu sistemde Merkez Bankası'nın, piyasanın para miktarını saptama ve düzenleme fonksiyonu kalmıyor. Bu bağlamda Merkez Bankası'nın yerini "Para Kurulu" alıyor.
Sistem son derece sade ve net:
"Ülke ekonomisinde ne kadar döviz varsa, o kadar milli para..."
Daha açıkçası...
"Ne kadar dolar, o kadar Pezo..."
Böylece, siyasi nedenlerle ekonomiye milli para şırınga edilemiyor. Dolar kadar ulusal para tedavülde dönünce, enflasyonun sıfıra düşmesi doğal.
Güneş Taner de, eğer "1 TL = 1 dolar" kilitlenmesini uygulayacaksa, Merkez Bankası'nın, piyasadaki para miktarını kontrol yetkisini kaldırmalıdır. Bu görevi Para Kurulu'na vermelidir. Para Kurulu da, öyle çok uzun ve karışık bir çalışma yapmayacaktır.
Sadece, "rezervlerde ne kadar dolar = piyasada o kadar TL" olmasını denetleyecektir...

Bunun sonuçları elbette acılar veriyor.
Örneğin Arjantin'de yatırımların durmasının ötesinde, üretim maliyetleri artmış, ihracat yavaşlamıştır.
Turizm gelirleri de, aynı nedenle düşmüştür.
Ancak bu sakıncalar geçicidir.
Eğer siyasi iktidar cesaret ve kararlılıkla bu uygulamayı sürdürürse, bir süre sonra ülkeye büyük yabancı sermaye akar.
Ekonomi canlanır. Hem de istikrarlı bir büyüme içinde... Çünkü yabancı sermaye istikrarı arar.
Şimdi de Bulgaristan, Arjantin'in bu uygulamasınageçme aşamasındadır.
Türkiye'ye gelince:
Bizdeki enflasyon "hiper" değil.
Yüzde 1000'ler bir yana... "yüzde 100'lere bile ulaşmış değil." O nedenle 1 dolar = 1 TL kilitlenmesi fazla katı olabilir.
Ama... "Türkiye ekonomisinin bir keskin kılıca ihtiyaç gösterdiği de bir gerçek."

Yazara EmailG.Civaoglu@milliyet.com.tr