Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

DÜN 2007 Genel Seçimleri’nin 2. yıldönümüydü.
Kamuoyu araştırma şirketi SONAR, 2 yılın sonunda seçmen nabzının nasıl attığını ortaya koyan bir saha çalışması yapmış.
Sonuçlar iktidar partisinde oyların düşmekte olduğunu gösteriyor.
Saha çalışması 8-22 Haziran tarihleri arasında yapılmış.
15 il, 20 ilçe ve 20 köyde gerçekleştirilen anketin yüzde 31’i kırsal kesimin, yüzde 69’u ise kentlerin siyasal eğilimlerini yansıtıyor.
Farklı sosyo-ekonomik ve sosyo-demografik gruplara mensup kişilerden, yaş, cinsiyet ve yerleşke kotalarına göre tesadüfi yöntemle seçilmiş 2 bin 853 kişiyle görüşülmüş.

2 yıl önce 2 yıl sonra

Geri vites
SONUÇ...  AKP yüzde 36,26.
CHP yüzde 25,13.
MHP yüzde 15,62.
Oysa... 22 Temmuz 2007 Genel Seçimleri’nde AKP’nin oyu yüzde 46,60’tı.
29 Mart 2009 Yerel Seçimleri İl Genel Meclisi sonucu ise, yüzde 38,39. (Yenilenen seçim sonuçlarına göre bu oranlardaki değişmeleri yansıtmıyorum.)
Gerçi iktidara yakın bir başka kurumun araştırmasında AKP daha yüksek oranda oya sahip görünüyor ama onda bile muhalefet yükselişte.

Muhalefetin tırmanışı
BU araştırmaya göre CHP oyları yüzde 25,13’e çıkmış. Oysa... 2007 seçimlerinde yüzde 20,90’dı.
2 yılda yüzde 25 oranında çıtayı yükseltmiş.
CHP’nin olağan oy oranı yüzde 30 dolaylarındadır.
Öyle görünüyor ki, bu oranı rahatça yakalayacak. Üstüne de çıkabilir.
Ekonominin dayattığı siyasal patinaj yaparken geriye kayıştır bu. Kaygan yokuşta teker öne döner ama siklet geriye kayar. MHP de marjinal yükselişte.
Gerçekten... 2007 seçimlerinde yüzde 14,27 oy almış, SONAR’ın araştırmasında ise bu oran yüzde 15,62.
Sadece yüzde 1 dolayında bu artış öngörüsü bir kamuoyu yoklamasının artı-eksi yanılma payı içinde bir oran.
Kaldı ki, MHP, 29 Mart 2009 Yerel Seçimleri’nde bu oranın üstünde kalan yüzde 15,97 oy almıştı.
İlk değerlendirme şöyle olabilir:
MHP, son yıllarda AKP ile uzlaşmacı bir siyaset çizgisi izliyor.
Cumhurbaşkanı seçiminde ve diğer duyarlı oylamalarda iktidarla uyumlu görünüyor. Seçmenin bu çizgiyi onaylamadığı düşünülebilir. CHP ise muhalefetini “çakarak” sürdürüyor.
Toplumun özellikle ekonomik tepki dalgaları üzerinde yükseliyor.
MHP sözcüsünün “Meclis’te artık AKP ile uzlaşma yapmamız mümkün değil. Gece yarısı yasa değişikliğiyle aldatıldık” mesajı belki de kamuoyu araştırmalarının “yumuşak başlı MHP’ye prim yapmadığı” yargısına dayanıyor olabilir.
Her fırsatta CHP’ye çakanlar ve böylece CHP üzerinden AKP’ye -dolaylı yoldan- çiçek uzatanlar, saha çalışmalarının ortaya koyduğu yeni veriler karşısında zorlanacaklar.
DTP ve SP’de değişen bir şey yok.
Böyle giderse, AKP’nin ilk genel seçimde böyle anayasa değiştirecek mutlak bir çoğunluk bulması giderek uzaklaşan bir olasılık...
Hatta tek başına iktidar da olmayabilir.
Dürüst, şeffaf ve adil bir genel seçim için laik, demokrat kesimin ve kurumların, çok zor geçeceği anlaşılan önümüzdeki 2 yılda çok sağlam basmaları, düşmemeleri gerekir.

Haberin Devamı

2 yıl önce 2 yıl sonra

Haberin Devamı

KONFÜÇYÜS’TEN PROF. BÜYÜKERŞEN’E
SEVDİĞİM bir söylemle başlayayım...
“Erkeğin ziyneti tevazudur.”
Yaşamı boyunca bu ziyneti en güzel taşıyanların “büstler ve portreler galerisinde” bana göre Prof. Yılmaz Büyükerşen’in özel bir yeri vardır.
Bir hayatın parantezine bu kadar güzelliği, başarıyı, hizmeti sığdırmak ve sesinden gözbebeğine değin böylesine yumuşacık vakarla yansıtabilmek onun türdeşlerinin özelliğidir.
Elimde Büyükerşen’in “Zamanı Durduran Saat” adlı “söyleşi” kitabı var. (Söyleşi: Cemalettin N.  Taşcı. Doğan Kitap.)
Bu ifademi, kitabı okuduktan sonra teslim edeceksiniz, onu anlatımımı “az”  ya da “eksik”  bulursanız bunun nedeni övgüler karşısında Büyükerşen’in ziynetidir.