MERHUM Vehbi Koç’u 25 Şubat 1996’da kaybetmiştik.
20’nci ölüm yıldönümü.
Dostluğunu kazanmakla mutluluk ve onur duyuyorum.
Can Kıraç, Vehbi Bey’in çok sevdiği ve güvendiği en yakın çalışma arkadaşlarından biriydi.
Aileden olmayan bir Koç mensubunun, holdingde gelebileceği en üst düzeyde yıllar boyu yönetimdeydi Can Abi.
Gerçekten mümtaz bir kişiliktir.
“Vehbi Bey’i tanıyıp da âşık olmamak mümkün değildir” ifadesi Can Kıraç’a aittir.
Yürekten paylaşılmıştır.
Aşağıda, Vehbi Bey’i kaybedişimizin 20’nci yıldönümü bağlamında Can Kıraç’ın satırlarını yansıtıyorum...
VEHBİ KOÇ’UN 20. ÖLÜM YILDÖNÜMÜ
İnsanı yücelten ve tarihe geçmesini sağlayan en önemli özellik “o kişinin gelecek kuşaklara örnek olma” vasfıdır.
Bugün, O’nun açtığı yolda ilerleyen yüzlerce genç “Vehbi Koç”lar, her alanda ülkemizi ve ulusumuzu mutlu ufuklara taşımaya yönelmişlerdir.
Vehbi Koç, her faniye nasip olmayan bu örnek kişiliği ile gelecek kuşaklara yol göstermeye devam edecektir.
*
21 Ocak 2016 Perşembe sabahı kaybettiğimiz Vehbi Koç’un torunu Mustafa Koç’a gösterilen duygu dolu samimi ilgi ve hayranlık açıklamaları, Vehbi Koç’un gelecek kuşaklar için beslediği güvenin anlamlı bir kanıtı olmuştur.
Yan yana, ebedi uykuları devam edecek olan “Mustafa Vehbi Koç”lar bundan sonra gelecek kuşaklara örnek olmaya devam edeceklerir.
Ne mutlu onlara!
*
Bu duygularla Vehbi Koç’un ve Mustafa Koç’un manevi huzurlarında tazimle eğiliyorum.
Can Kıraç
25 Şubat 2016
........................
Sayın Vehbi Koç’u ve torunu sevgili Mustafa Koç’u rahmetle anıyorum.
Nur içinde yatsınlar.
Vehbi Bey, Can Kıraç’ı daha üniversiteyi yeni bitirmiş bir genç adamken tanıdı.
Onun adım adım tırmanışını dikkatle izledi.
Yönlendirdi, teşvik etti. Sorumluluklar vererek güvenini pekiştirdi.
“Adam seçiminde” ne kadar isabetli olduğunu, ölümünden 20 yıl sonra bile Can Kıraç’ın saygı, muhabbet ve hayranlığını yansıtan satırlar doğrulamaktadır.
........................
Bu bağlamda bir Vehbi Koç - Can Kıraç anısı...
‘ Can Kıraç, Koç Grubu’nun İzmir temsilciliğine atanmıştır.
Vehbi Bey’in İzmir’e geleceği bildirilir.
Genç evliler Can ve İnci Kıraç heyecanlıdırlar.
Vehbi Bey’i evlerinde akşam yemeğine konuk edeceklerdir.
Yemekte İnci Kıraç, “eşi Can Kıraç’ın mutfak becerilerini över, o geceki yemeklerin yapımında
Can Kıraç’ın da katkısının
olduğunu” söyler.
Vehbi Bey’in suratı asılır.
Kendi deyimiyle dudağı sarkar. Suskunlaşır.
Yemekten sonra İnci Kıraç’ı bir kenara çeker ve ona
-mealen- şöyle der:
“İyi ve güzel bir çiftsiniz. Saadet dilerim. Kızım, erkeğin yeri mutfak değil, işidir. Can Bey çok kabiliyetli, çalışkan, başarılı bir mensubumuz. Önü açık. Yükselecektir. Ama onun mutfakla falan uğraşmaması lazım. Mutfak senin sorumluluğun. Eşinin kendini daha çok işine vermesi için
o istese bile, meraklı olsa bile mutfağa sokma. Erkeğin başarısında kadının desteği çok mühimdir.”
.......................
Elbette Kıraçların yaşamı
o günden sonra Vehbi Bey’in çizdiği rotada sürmüştür.
Değerli insan, sevgili ve Sayın İnci Kıraç’a rahmet
diliyorum.
Işıklar içinde yatsın.
......................
Not: 3 gün için yurtdışı gezisinde olacağım. Bu sürede yazamayacağım. İyilik dileklerimle.
