Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Yunanistan'ın en çok dinlenen radyo kanalı Flash, cuma günü bir program yayınlıyor.
Gazeteci Aris Tolyos'un eski komünist milletvekili Nikonis Andulakis ile bir konuşması...
Andulakis, Alman Şansölyesi Schröder, İngiltere Başbakanı Blair ve Fransa Başbakanı Jospin arasında gizli bir antlaşmanın yapıldığını iddia ediyor.
"Non - paper" yani "kağıda dökülmemiş" ya da "imzalanmamış" bu antlaşma ile ilgili bir belgenin elinde olduğundan söz ediyor.
Elindeki dokümandan satırlar okuyor.
Buna göre...
AB'nin üç büyüğü, Türkiye için tam üyelik tarihi olarak 2011 yılını öngörmekteler.
Konuşmada ayrıca Andulakis, Macaristan, Polonya, Estonya, Slovenya, Slovakya, Bulgaristan ve Kıbrıs için de tam üyelik takvimlerini açıklıyor.
Örneğin...
Söz gelişi Bulgaristan'ın tam üyelik süreci 2008 - 2011...
Kıbrıs'
ın ise 2003 - 2011 olarak öngörülmüş.
Konuşmada başka ülkelerin, örneğin Çek Cumhuriyeti'nin tarihi anılmıyor.
Andulakis bu birkaç örneği verdikten sonra "hepsini saymayayım" diyor.
Aynı program pazar günü tekrarlanıyor.
Andulakis, elindeki belgeyi AB Sosyalist Grubu'ndan sağladığını söylüyor.
Cumartesi günü ise Yunanistan'ın ciddi gazetesi Elefteropia'da bir yorum yayınlanıyor.
Bu yoruma göre "Türkiye'nin AB'ye tam üyelik statüsü kazanmasına, Yunanistan'ın veto tavrı çok yanlış ve saçma bir politika..."


İşadamları da değişti

Türk - Yunan İşadamları Konseyi Toplantısı için bizden bir grup işadamı Atina'da...
Bugün Türkiye'de NTV, Atina'da NET TV aynı anda yayınlanmak üzere banda alınan bir tartışma programı yaptılar.
Adı tartışma ama görüntüsü yakınlaşma.
Müthiş bir muhabbet.
Yunan işadamları "artık politikacıların yanlışlarına alet olmayalım. Türkiye ile çok kapsamlı bir işbirliği yapmaya hazırız" diyorlar.
İnanılır gibi değil...
Daha yakın zamana kadar Atina'da medyadan ve kamuoyundan gizlenirdi.
Türk işadamlarıyla toplantı yaptıkları salonların kapısına "ŞİRKETİMİZİN GENEL KURUL TOPLANTISI VARDIR RAHATSIZ ETMEYİNİZ" yazısı asılırdı.
Nereden nereye?..
Şimdi toplantı, iki ülke televizyonlarında aynı anda yayınlanıyor.

Atina'nın nabzı

Atina Büyükelçiliğimiz de nabız tutuyor.
Daha gerçekçi yorumları var.
Değerlendirmeleri "Atina'nın henüz net tavır koymadığı ve bir süre daha bekleği" yolunda.
Bunun ötesinde elbette spekülasyonlar var.
Örneğin...
"Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği için koyduğu ambargoyu Yunanistan'ın kaldıracağı... Ama bunun için önce Kıbrıs'da ikili görüşmelerin başlaması ve Kıbrıs'ın tam üyeliği için AB ile sürecin dondurulmaması, işletilmesi."
Avrupa Parlamentosu'nda da bu söylentilere ters düşmeyen bir karar alındı.
AB Komisyon raporu bağlamında sızan ilk bilgiler de karamsarlık vermiyor.
Ancak...
Gene de Atina Büyükelçiliğimizin ve bizim Dışişlerimizin serinkanlı ve gerçekçi değenlendirmeleri en doğru olanı.
Çok umut pompalamamak gerek.
Çok hevesli görünmek de yanlış.
Beklenti çıtası çok yükseklere konursa, içeride hayal kırıklığı yaratır.
Dışarıda ise "tam üyelik için Türkiye, her ödünü verir" gibi yanlış izlenimler alınır.
Bu bakımdan...
İsmail Cem yönetimindeki Dışişleri politikası, doğru mesajlar veriyor.
Ciddi, kendini aşağılatmayan, isteklerinde samimi ama yalvaran taraf değil.

Uzun ince yol

Aralık ayında Helsinki'den Türkiye'nin tam üyeliği için ne karar çıkacak?
Bunu bekleyip göreceğiz.
Ama...
Helsinki her şeyin sonu değildir.
Yıllar önce AB'ye tam üyelik başvurusunu yaptığı gün devrin Başbakanı Turgut Özal "uzun ince bir ola girdik. Bu yol üzerinde çok acılar çekeceğiz ama yılmayalım" demişti.
Bu çizgiden gene ayrılmış değiliz.
Özal'ın işaret ettiği acı gerçeklere tanık olmaktayız.
Ama...
O ince uzun çizginin her ödün pahasına tek yol olmadığını da biliyoruz.



Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr