Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir gece onlar rakılanırken, gazeteci ağabeylerden biri "Oktay kardeşimiz bugün kürsüde uzun uzun seçilme yaşının 25'e inmesini savundu" dedi. Diğeri, "O kardeşimiz 26 yaşındadır, kendine seçilme yolunu açıyor" diye yanıt verdi.Oktay Ekşi'yi bir süre kazanda kaynattılar.Bu anının belleğimde kalmasının başlıca nedeni, sanıyorum "Ekşi" soyadıydı. Garip gelmişti... Sanki benim soyadım acayip değilmiş gibi...Konuştukları sözcüklerin bir ikisi belki değişikti ama anlamı ve iğnelemesi yansıttığım havadaydı.Sonraları değerlendirdim. Henüz 20'li yaşlarda genç bir gazeteci olan Oktay Ekşi'nin Türkiye'nin yeni Anayasa'sını hazırlamak ve ülkeyi seçime götürmek üzere kurulan Kurucu Meclis'e, Ankara Gazeteciler Cemiyeti kontenjanından üye seçilmiş olmasını kıskanmış olabilirlerdi.Bunca yaşlı başlı okkalı isim varken, henüz 26 yaşında bir gencin yeni parlamento binasında bu ağırlıklı durumunu içlerine sindirememişlerdi herhalde...Yıl 1962 idi... Aradan 44 yıl geçti. Neredeyse yarım yüzyıl...O zamandan bu yana bir yılan hikâyesidir. "Seçilme yaşının 25 yaşa indirilmesi" zaman zaman gündeme gelir ama orada kalır............................Bu kez gerçekleşecek gibi görünüyor.Ankara'dan, AKP'nin önerisini, CHP ve ANAP'ın kabul ettiği yolunda haberler geliyor.Türkiye'nin her ilinden oluşan bir gençlik platformu da "seçilme yaşının 25'e indirilmesi için" harekete geçti.Türkiye seçmeninin çoğunluğu genç. Bu seçimde oy kullanacak yüksek oranda genç kuşak var.Büyük bir "sonuç belirleyici" kesim bu.Hangi parti, genç nüfusun tepkisine neden olacak ve onu karşısına alacak kadar siyaset gerçeklerinden uzaklaşır ki.............................AB üyesi ülkelerin çoğunluğunda "seçilme yaşı 25."Bu nedenle de, parlamenter eşik yaşını aşağıya çekmek fikri destek buluyor.Ancak...Batı'nın yaşam standartlarıyla Türkiye'nin yaşam standartları farklı.Avrupa'da gençler daha erken yaşlarda toplumda iş, profesyonel statü, güvence kazanabiliyorlar.Politika, "yüksek ücretli bir geçim" kapısı olarak görülmüyor.Türkiye'de ise milletvekili olmak, dolgun bir gelir, ömür boyu sağlık harcamalarının karşılanması, yeni işler kurabilme potansiyel siyasi gücü demek. Gençlere siyaset için "siyaset dışı" özendirici etki yapabilir.Gerçi, bu Anayasa ve yasa değişikliği kasıma kadar yetişmezse, önümüzdeki ilk seçimde "25 yaş" uygulaması olamaz ve gelecek seçimlere kalır.Sadece gençlerin sempatisini kazanmakla yetinilir...Ama...Bir başka etken "25 yaş" için Anayasa ve yasa değişikliğine gaz verebilir........................O da "seçilme yaşını 25'e indirmek" şemsiyesi altında seçim yasasında AKP'nin ve CHP'nin işine gelebilecek değişiklikleri de Meclis'ten geçirmektir.Seçim yasasında değişikliklerin, bunların yürürlüğe girişini izleyen ilk genel seçime 1 yıl kaladan sonra uygulanamayacağı hükmü böylece aşılabilir.Merhum Özal da, 1987'de seçim yasasını değiştirerek öyle yeni seçim bölgeleri düzenlemişti ki... Nalıncı keseri hep ANAVATAN'a yontmuştu.AKP bu kez Anayasa değişikliği de gerektirdiği için CHP'yi yanına alma çabasında.Başbakan Erdoğan'ın gazeteci arkadaşlarımıza son ABD yolculuğunda, "Elimdeki kamuoyu araştırmalarına göre, seçimde Meclis'e gene 2 parti girecek gibi görünüyor" sözleri boşuna değil. g.civaoglu@milliyet.com.tr 'Seçilme yaşının 25'e inmesi' söylemlerini ilk kez Oktay Ekşi adıyla birlikte dinlemiştim. Oktay Ekşi, Kurucu Meclis üyesiydi. Ankara'da oturduğumuz mahallede ünlü bir gazeteci vardı. Arkadaşlarıyla zaman zaman rakı sohbetleri yaparlardı. Ben de mahallenin çocuğu olarak bazen onlara uğrardım.