Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Yıl 1977...
CHP yüzde 41.4 oy aldı. Dönemin Genel CHP Başkanı Bülent Ecevit balkon konuşmasıyla aşağıda “coşku denizi” gibi dalgalanan partililerine ilan etti:
“Bu geceden itibaren tek başına iktidarız!..”
Ama...
Yüzde 41.4 oy yeterli olmadı.
Millet Meclisi çoğunluğu için gerekli 11 milletvekili eksik kaldı.
Ve...
Süleyman Demirel Başbakanlığı’nda -sonraları “bitli yorgan” diye anılan - İkinci Milliyetçi Cephe ortak hükümeti kuruldu.
........................
Sadece birinin yüzde “38’e indi” iddiasının dışında, kamuoyu araştırmalarının, AK Parti için öngördüğü oy oranı, -genellikle- yüzde 40-45 arası.
Yani -HDP barajı aşarsa- AK Parti’nin bu yüzde 40-45 oranla Anayasa’yı tek başına değiştirecek 360 milletvekilini ya da yeni bir Anayasa’yla referanduma gidebilecek 330 milletvekili çıkarmak bir yana... “Tek başına iktidar olabilmesi” bile tehlikeye girer.

Haberin Devamı

HDP’NİN “TIK”LARI

YIL 2002...
Tansu Çiller’in başında olduğu DYP, yüzde 9.54 oy oranıyla barajı aşamadı. Millet Meclisi’ne tek milletvekili bile sokamadı.
Sonrasında ufalandı gitti.
DYP o seçimde yüzde 9.54’ün üzerine bir tık daha oyla yüzde 10’a erişir ve barajı aşabilirdi.
.......................
7 Haziran 2015 genel seçimleri için kamuoyu araştırmalarına bakınız, HDP için de -genellikle- yüzde 9.7 / yüzde 9.8 / yüzde 9.9 dolaylarında oy oranları öngörülüyor.
Hatta...
“Yüzde 10’u aştı, 11’e vuruyor” öngörüleri de var.
Bu durumda bir kamuoyu araştırma şirketi başkanının söylediği gibi “7 Haziran’da HDP’nin barajı aşıp aşamayacağını günümüzde yaşasaydı ünlü kâhin Nostradamus o bile tahmin edemez.”
Her şey birkaç “tık’a” bağlı.
DYP’nin yüzde 9.9 oyla baraja takıldığını unutmamak gerek.
Tabii böyle birkaç “tık” eksiği ile HDP Meclis’e giremezse “bunun kaymağını AK Parti yer.”

ÖZAL’IN “TIK”LARI

BİR kaç “tık’ın” siyaseti nasıl da kökünden değiştirebileceğine örnek vermeye devam...
Yıl 1987...
12 Eylül ihtilalinin “siyaset yasağı” getirdiği Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Alparslan Türkeş, Necmettin Erbakan, İhsan Sabri Çağlayangil ve Deniz Baykal gibi siyasetçiler için “referandum sandıkları” kurulmuştu.
Halka soruluyordu, “Bu eski siyasetçiler seçme ve seçilme haklarıyla birlikte siyasete dönsünler mi?”
Dönemin Başbakanı Turgut Özal “HAYIR” diyordu.
Müthiş bir kampanya yürütüyordu.
Tabii...
Demirel, Ecevit, Türkeş, Erbakan ve diğerlerinin partileri de öyle...
Soluk soluğa bir yarıştı o...
Sandıklar açıldı.
Oylar sayıldı.
Sonuç...
EVET oyları yüzde 50.16...
HAYIR oyları ise yüzde 49.84...
Sadece birkaç “tık” ile siyasi hakların iadesi kabul edildi.
Liderler yeniden kendi partilerinin başlarına geçtiler.
Süleyman Demirel önce Başbakan oldu, sonra da 7 yıl boyunca Cumhurbaşkanı...
Evet...
Siyasetin bütün dinamiklerine sigorta attırtan referandum depremi, sadece birkaç “tık”la hareketlenmişti.
Çığ gibi akmıştı siyasetin üstüne...
..........................
Türkiye yıllardır ilk kez gene birkaç “tık”la çok şeyin değişeceği, hatta altüst olacağı soluk soluğa bir seçim yarışında!