Kitabın adı “Acı Soslu Hans... (Einmal Hans mit scharfer Sose)”
Okudunuz mu?
Duydunuz mu?
Almanya’da “best-seller” olmuş.
500 bin satılmış.
Ya “Tatlı için Ali (Ali zum dessert)?”
Bu kitabın satışı ise 400 bini buldu bile.
Ne yazık ki Türkçe çevirisi yok.
5 bin bile satılamayacak kitapların çevirilerini yapıp vitrinlere döşeyen yayınevlerimiz bunları neden ıskalıyorlar?
ROL DAĞITIMINDA BDP
Ya iç politika? Ak Parti ve CHP’nin oyları “artı-eksi” 3-5 puan yanılma payı ile belli.
MHP’nin baraja takılması olasılığı ise “yok” denebilecek kadar az.
Tabela partilerinin ittifak girişimi siyasette yaprak bile kımıldatmaz.
O halde 12 Haziran 2011 seçimleri sonrası Meclis aritmetiğinde “büyük” değişim çok zor.
Hatta...
Ak Parti’nin biraz daha “irileşeceği” bile söylenebilir.
Bu projeksiyonu bozacak bir siyaset aktörü BDP olabilir mi?
BDP’nin yıldızı o kadar parlamıyor.
Beklenti 27-30 dolaylarında bir gurup oluşturması.
20-21’i Güneydoğu seçim çevrelerinden, 6-9’u ise diğer bölgelerden -İstanbul dahil- BDP bağımsız adayları.
Bu da Meclis’teki tabloya farklı görüntü çizmez.
BDP’nin bir diğer -talihsizliği- CHP...
Kemal Kılıçdaroğlu faktörü Türk-Alevi oyları CHP’ye çekiyor.
Örneğin, Tunceli’de artık BDP’ye şans verilmiyor.
Eğer baraj yüzde 5 olsaydı son seçimlerde aldığı oylarla BDP 52 milletvekili çıkarabilirdi.
İktidar çoğunluğu için fren oluşabilirdi.
Ak Parti gene iktidarı sürdürürdü ama demokrasinin “sağlam muhalefet gereği” karşılanmış olurdu.
“Seçim sandıklarından çıkarak siyasete ağırlık koyabilmek” ümidi güdük kalmamalı.
Demokrasi dışı odaklara at oynatacakları boş meydan bırakılmamalı.
BDP’nin oylarını arttırmak için yol haritası yok değil.
-Kandil ile arasındaki makas açısını açmak...
-Bölge partisi değil Türkiye partisi olmalı...
Bunlar, BDP’ye kemikleşmiş yüzde 6’nın üzerinde kalan Kürt kökenlilerin oylarını getirebilir.
Belki yüzde 10 barajı bile aşılır.
Yoksa, BDP marjinal kalır.
Demokrasi sahnesinde küçük rollerle varlığını -ancak- sürdürebilir.
Şiddet yanlılarına gün doğmamalı.