Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Binlerce Rus'un ölümüne neden olan Çeçen eylemleri nedeniyle Dudayev adı, Rus halkında, Kremlin'deki yöneticilerde, elektrik verilmiş gibi etki yapar.Türkiye'de Abdullah Öcalan nasıl algılanıyorsa, Rus halkında ve Rusya yöneticilerinde de Dudayev sendromu aynıdır.Rusya'yla iyi ilişkiler oluşturmak ve 25 milyar dolarlık dış ticaret hacmi hedefini belirlemek güzel de, Dudayev'in adını, en gözde semtlerden birindeki sokağa vermek anlaşılır şey değil.Moskova'da büyükelçiliklerin veya büyükelçilik konutlarının bulunduğu bir semtte Abdullah Öcalan Sokağı olsa, Türkiye insanının duygularını hissetmek zor değil.Rusya, sadece "25 milyar dolarlık hedef" demek değildir. Rusya, kuzeydeki çok güçlü bir süper büyük komşu devlet ve çok büyük, çok zengin bir coğrafyadır. 25 milyar dolar sadece bir eşiktir. Katlanabilir.Ayrıca... Türkiye'ye müthiş bir turizm gelirleri potansiyelidir.Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki 5 asli üyeden biridir. Türkiye'nin stratejik dış siyaset konularında önemli bir desteği olabilir. Enerji ağının kilit ülkesidir. Böyle bir sokak adıyla rahatsızlık vermenin anlamına varmak mümkün değil.....................Yukarıdaki saptamayı, Rusya'da yıllardır yaşayan, büyük başarılara imza atan bir Türk işadamından dinledim. Haksız mı?Daha önce yargılama süreci boyunca ve sonrasında Rus kamuoyunda zaten olumsuz yankılanmalar olmuştu.Yargı bağımsızdır ama ya bir sokağa isim vermek!.. Böylesine duyarlı konularda belediyelerin, yönetimlerden talimat, onay almadan ya da yeşil ışık yakılmadan inisiyatif alamayacakları, bilinen bir gerçek.....................Böyle başka örnekler de var...Sözgelişi... Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov, uzun süre ülkesindeki direniş örgütü lider kadrosunun Türkiye'de yaşamasından yakınmış ve "himaye edildiği" iddialarında bulunmuştur.Ancak... Yıllar sonra Türkiye, onları gönderebilmiştir. Listeyi uzatmıyorum........................ABD askerleri her gün mayınlarla, canlı bombalarla öldürülürken, Ankara'nın bu eylemi yapanlardan "ülkelerinin özgürlüğünü savunan direnişçiler" diye söz etmesi de ABD yönetiminde "sinir gazı" etkisi yapmıştır.Amerikalıların çocukları, kadınları, sivilleri öldüren şiddetini elbette onaylamak mümkün değil ama "El Kaide'nin eğitim alanı haline gelen Irak'taki eylemleri ve bu eylemleri koyanları özgürlükçü direnişçiler olarak anmak" büyük yanlıştır.Şimdi... ABD'den, Türkiye insanına, güvenlik güçlerine cinayetler işleyen PKK'ya karşı harekât isteniyor. ABD'nin 1 Mart tezkeresinden başlayarak bu coğrafyaya yönelik olumsuz hesapları olabileceği bir gerçektir ama o hesapları değiştirmenin yöntemi, "Bana yönelen namlu terörist, sana yönelen namlu yurtsever direnişçidir" standardı mı olmalı?İç politikada oy uğruna Türkiye'nin varlığını ve bütünlüğünü tehdit eden parametrelerle oynanamaz.Siyasetçi ile devlet adamı farkı böyle ölçütlerle vurgulanır....................Türkiye ve dünya, "terör stratejilerini ve politikalarını" yeniden tanımlamalıdır.Aradaki çelişkileri gidermelidir. Yerküredeki bütün devletler bunu yapma sürecindeler. Yasalarını, önlemlerini, istihbaratlarını da tutarlı bir bütün haline getiriyorlar.Küresel bir "terörle savaşım ortak konsepti" çalışmaları yapılıyor. Türkiye, PKK sorununun üstesinden gelmek için siyasal, kültürel, demokratik açılımlarının ötesinde bu küresel ağın içinde çelişkisiz bir ülke olarak yer almalıdır. PKK'yı yerkürenin "hoşgörü, savunma ve katkısından soyutlayarak yalnız bırakabilmek", silahlı savaşım ve diğer yöntemler kadar etkin olabilir. Kurulacak küresel ağın dokularına PKK iri bir sinek gibi takılabilir. g.civaoglu@milliyet.com.tr Ankara'nın gözde semtlerinden birindeki sokağın adı, Çeçen direnişinin simge ismi, Dudayev...