Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Adeta "yolsuzluk sözlüğü..." Birkaçını sıralayayım:- "Rent seeking" (rant kollama)- "Government failures" (devlet sapmaları)- "Political clientelism" (siyasal kollamacılık... Siyaseten seçmenin müşteri gibi görülmesi)- "Cronyism" (eş - dost - tanıdık kayırma)- "Nepotism" (akraba kayırma)- "Kleptocracy" (hırsızlar iktidarı)Daha bir dizi deyim...Hastalık isimleri gibi...Zaten bu bir sosyal salgın. Elimde bir "Türkiyede yolsuzluk" araştırması var. (*) Araştırmada, bu salgının kaynağı ve gelişimi, şöyle anlatılmış:Siyasal yolsuzluğun hakim olduğu durumlarda, mevcut ahlak normlarından çoğu, siyasal yolsuzluğun yansımasıyla ihlal edilir ve toplumsal hayata fiilen ("de facto") ahlaksızlık hakim olur - ya da aynı anlama gelmek üzere, yolsuzluğun, ahlaksızlık olmadığı anlayışı, topluma egemen olur.Her ne kadar siyasal yolsuzluğun, her türü, önceleri, bir gizlilik perdesi ardında ortaya çıksa da, zaman içinde yaygınlaşan yozlaşma, bir hoşgörü ya da görmezlikten gelme şeklinde toplum hayatına egemen olabilir. Böylelikle de hırsızlığın suç olarak görülmemeye başlamasından (kleptocracy = çalma hastalığı) bahsedilebilir."Yani...Bu tanım, çalma illeti"ne tutulmuş, "hasta toplum"u ortaya koymakta.Görülüyor ki...Sorun, ciddi bir sosyal salgın.Bu topraklarda yüzyıllarca gerçek anlamda kapital, kapitalist ve burjuva sınıfı oluşmamıştı. Cumhuriyetin yakın zamanlara kadarki sürecinde, devlet, kendi sermayedarını, işadamını fonlayarak yaratmıştır. Yıllardır politikanın iş hayatıyla sarmaş dolaş, yapış yupuş, al gülüm ver gülüm işleyişi, zaman içinde sosyal dokuları sarmıştır.Savaşım, sadece yasalarla, polisiye önlemlerle, sonuç almak zor.Bir hastalığın teşhisi ve tedavisi için çeşitli tıp alanlarından uzman hekimlerin topluca karar vermeleri (konsültasyon, gibi bu hastalık için de, çeşitli bilimsel disiplinlerin sinerjisi gerekebilir. De facto ahlaksızlık Gazeteci, mesleğinin gereği, herkesle konuşur...Yıllar önce, ünlü bir mafya babası ile tanışmıştım. Kendi söylemiyle "emekliye ayrılmıştı. Her şeyi açıkça anlatarak, günah çıkarıyordu..."Sormuştum:"Bu denli nasıl rahat hareket edebiliyordunuz? O alemdeki babalığınızı nasıl göz göre göre sürdürebildiniz?"Kelimesi kelimesine şu cevabı vermişti:"Alemde, delikanlı adam olmak yetmez. Siyasetçiden, bürokrattan yardım olmazsa, o baba denilenler, kıpırdanamaz bile. Kimin arkası kuvvetliyse, kim iyi yemliyorsa, o en büyük baba olur." Mafya babasının gerçeği Bu duruma halkın teşhisini de yansıtalım.Her yetişkin 4 bireyden birinin, en azından rüşvet vererek yolsuzluk ortak paydasında yer aldığı bir toplum dokusu bu.Bakınız onların güven skalası nasıl:Öğretmenler, subaylar, yargıçlar ilk sıralarda. Bir dizi meslekten sonra güven sıralamasında gazetecilerin de çok parlak not almadıklarını belirtelim.En alt sırada ise siyasetçi..........Ancak, bu satırlar "siyasetçiye infaz" gibi yorumlanmamalı.Hastalık, yoz siyasetçi odaklı ise... Tedavisi de siyasetçi öncülüğünde olabilir. Gerçekçi, etkin, kararlı ve bilinçli siyasetle salgının üstesinden gelinebileceğinin ipucunu veriyor bu skala.....Siyasi iktidar, çok ciddi ve kapsamlı bir plan uygulamalıdır.Uluslararası kurumlarda, eşgüdümlü ve bu salgını göğüslemeyi hedefleyen programlar kapsam coğrafyasını genişletmekte. Yolsuzlukla savaşım standartları ve kriterleri belirlenmekte. Siyaset ve bürokrat kesimleri için etik yasaları, ilkeler güncelleşmekte. Sivil toplum örgütleri ile küresel bir dalga yaratılmakta."Kopenhag kriterleri" gibi bu yeni "sosyal ahlak sağlığı kriterlerini" Türkiye nasıl olsa zamanla içselleştirecek.Ancak erken tanı ile sonuç almak tercih edilmeli.*TESEV Yayınları. g.civaoglu@milliyet.com.tr Hal ve gidiş skalası