Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Ajda’ya jeneratör azizliği

ESKİ ama “eskimeyen” dostu dinlemeye gittim. Bodrum/Bianca hınca hınç dolu.
Binlerce izleyici Bianca’nın miting alanı gibi geniş konser mekânında iğne atsan yere düşmez.
Bar masaları, localar, koltuklarla konser için şık bir düzenleme.
Kapılar 22.30’da açıldı.
Konserin başlama saati 23.30... Fakat Ajda yok.
00.00 oldu.
00.30’u da geçti, sahne hâlâ karanlık...
Ajda yok.
İzleyicinin düzeyli duruşuna öncelikle işaret etmek isterim.
50-100 kişinin arada bir ıslık protestoları dışında binler sessiz.
Ajda’ya sevgi ve saygı dikkat çekici.
Ajda’nın yarım yüzyılda oluşturduğu büyü bu...
01.00’e doğru bizim gruba servis yapan garson, “Elektrik arızası nedeniyle konser iptal” diye fısıldadı.
Biz uzaklaşırken “elektrik arızası nedeniyle konserin iptal edildiği, isteyenlerin biletlerinin iade edileceği, konserin yeni tarihi” anons ediliyordu.
Bianca’nın işletmecisi dostum Emre Ergani’yle konuştuk.
İki jeneratör birden arıza yapmış.
Üzgündü...
“Her şeyde hayır var, nazara karşı belki de iyi oldu” dedim.
Gerçekten, Bianca bu yaz Bodrum’da ilgi odaklarından biri.
Dekoru, çevre düzenlemesi, mutfağı ve ambiyansı ile hoş.
“Jeneratör” şanssızlığına gelince “jeneratörler” tekin değildir.
Olmadık zamanda kötü sürpriz yapabilir.
Ajda olayına dönelim.
Konser öncesi Bianca bir değil iki jeneratör koyarak işi sağlama almak istemiş.
Ama ikisi birden arızalanınca, artık “hayır vardır” demekten başka ne yapılabilir ki?

Haberin Devamı


Ajda’ya jeneratör azizliği

CUMHURİYETİN ÖNCÜ KADINLARI ŞİŞLİ’DE
GAZETEYE giderken çoğu kez önünden geçtiğim bir duvar beni duygulandırır.
Cumhuriyet gazetesinin tam karşısındaki o duvarda Cumhuriyet’in öncü kadınlarının resimleri sıralanmıştır.
El yapımı seramik üzerine mozaik sanatının uygulandığı bu resimlerle bir “duvar anıt” bu...
Resimlerin altındaki imza Güler Ünlü’nün...
20 metre uzunluğunda ve 3 metre yüksekliğindeki “duvar anıt” da “ilk”ler sıralanıyor.
- İlk öğretmen Refet Angın, (Lise sonda benim de hocam ve rehber öğretmenimdi)
- İlk kadın tiyatro oyuncusu Afife Jale,
- İlk kadın pilot Sabiha Gökçen,
- İlk kadın bakan Prof. Türkan Akyol,
- İlk dünya güzellik kraliçesi Keriman Halis Ece,
- İlk kadın ressam Müfide Kadri,
- İlk iki kadın milli sporcumuzdan Prof. Halet Çambel,
- İlk kadın opera sanatçısı Semiha Berksoy,
- İlk kadın profesör Prof. Fazıla Şevket Giz,
- İlk kadın hakları savunucusu Nezihe Muhiddin,
- İlk kadın doktor Safiye Ali,
.................................
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün Dünya Kadınlar Günü’nde, kente kazandırdığı “anıt duvar” bugünlere anlamlı bir mesaj.

Haberin Devamı

Ajda’ya jeneratör azizliği

BODRUM “BEDROOM” DEĞİL
MİKONOS ve Bodrum aynı kaderi ve geçmişi paylaşırlar.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Yunanistan’ın solcu aydınları, özellikle resim ve heykel sanatçıları, şairleri Mikonos’a göçmüşlerdi.
Ada’da nüfus az balık, bol, şarap güzeldi, fiyatlar ucuzdu... Yaşam kolaydı...
Zamanla onların sosyal dokusu Mikonos’u çekim alanına dönüştürdü.
Ada, eğlence merkezi haline geldi.
Ama Mikonos’un gönüllü sürgünlerinin ve onların çocuklarının, torunlarının Mikonos’ta hâlâ turistik olmamış kendi özel “niş” yerleri var.
Bodrum’un hikâyesi de Mikonos’la paraleldir.
Aynı süreçten geçmiştir.
O nedenle biri “çılgınlıkların Bodrum’u”, diğeri Bodrum’u Bodrum yapan değerlerin hâlâ korunduğu yerler olmak üzere iki Bodrum var.
“Sarnıç”ta -köpükleri bir yana- “özünde” öyle “niş”lerden biri... Gösteri hevesleri olmayan sanatçıların tercihidir.
Geleneği vardır...
Bitez Körfezi’ndeki denizi güzeldir.
Yemekleri, bar keyfi ve dostlukları hoştur.
İşletmecisi Levent Köksal’ın günün akan saatleriyle uyumlu müziğini keşke başka -bazı- mekânlar da kopyalasa.
Levent’in kızı Lara el kadar çocukken bile Sarnıç müdavimlerinin mutlaka takıldıkları bir ilgi merkeziydi.
Uzun kirpikleri için “annen, sana bu takma kirpikleri nerden aldı, bize de söyle” diye onu hafiften kızdırmak hoşumuza giderdi.
Lara şimdi neredeyse genç kızlığın eşiğinde.
Öğrendim ki Bodrum’da devam ettiği “Zeynep Okçu Bale Okulu” Dance World Cup’ta (Dünya Dans Kupası) bronz madalya almış.
22 ülkeden 113 okul ve 1800 dansçı arasından böyle prestijli bir yarışmada bronz madalya almak önemli başarıdır.
Çok kez yazdım...
Bodrum’u sadece alkol, seks ve eğlence yeri olarak görenler haksızlık ediyorlar.
Bodrum sadece “Bedroom (yatak odası)” değildir.
Kaliteli yaşam sürdürenler ortalarda görünmeseler de çoktur.
Sinemadan, briçe, dansa, resme, çevre korumaya, dağcılığa, dalmaya kadar uzanan 300’ü aşkın kulüp ve dernek faal halde.
Dans okulu da onlardan biri.
Kazandığı uluslararası yarışmada aldığı bronz madalya “öteki Bodrum’un” bir kanıtı.
Bodrum’u asıl çekici hale getiren “öteki Bodrum’un” sosyal dokusudur.

Ajda’ya jeneratör azizliği