Başbakan Erdoğan, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde “yığınak” yapmakta.
HAS Parti (Halkın Sesi Partisi) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ile yaptığı görüşme bu açıdan önemlidir.
AK Parti ile HAS’ın bütünleşmesi için zirvede görüş birliği açıklandı.
İki partinin yetkili kurullarına onaylatmak artık sadece “formalite” gibi görünüyor.
Numan Kurtulmuş’un ve HAS’ın “kantitatif (sayısal)” katkısı büyük olmayabilir ama “kalitatif (nitelik)” olarak ağırlıklıdır.
Prof. Kurtulmuş, karizmatik bir kişilik.
İslam eksenli muhafazakâr kesimin üçüncü nesil saygın ve etkin ismidir.
İsmini aldığı dedesi Numan Kurtulmuş, Balkan Savaşı’nda Çanakkale, Erzurum, Batum ve Azerbaycan cephelerinde binbaşı rütbesiyle çarpışmıştır.
Sakarya Meydan Savaşı’nda yaralanarak “gazi” olmuştur.
“Kurtulmuş” soyadının kökü dedenin çarpıştığı “Kurtuluş Savaşındadır.”
Dede Kurtulmuş, “Latin harfleriyle” yazılmış ilk “Türkçe ilmihal kitabı” olarak bilinen “Amentü Şerhi”nin de yazarıdır.
Numan Kurtulmuş’un babası İsmail Niyazi Kurtulmuş ise Demokrat Parti döneminde “İlim Yayma Cemiyeti” kurucuları arasındadır. “İlim Yayma Vakfı” da bu cemiyet tarafından kurulmuştur.
ÜÇÜNCÜ NESİL KURTULMUŞ
Bu soyağacında Prof. Kurtulmuş üçüncü nesli temsil ediyor.
İstanbul İmam Hatip Lisesi’nden sonra, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitirdi. Ardından “yüksek lisans” yaptı.
Amerika’da Cornell Üniversitesi’nde konuk öğretim üyesiydi ve orada doktorasını verdi.
Türkiye’ye döndü.
Akademik kariyerini sürdürerek Profesör oldu.
“Sanayi Ötesi Dönüşüm” ve “İnsan Kaynakları Yönetiminde Japonya Modeli” adlı kitapları siyaset dışında da “vizyon” kanıtı.
Fiili siyasette Necmettin Erbakan’ın “Fazilet Partisi” İstanbul İl Başkanı ve Genel İdare Kurulu üyesi olarak dikkat çekti.
Fazilet Partisi’nin kapatılmasının ardından Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Erbakan’ın diğer krema kadrosu AK Parti’yi kurarken, o Saadet Partisi’ne katılarak yola Erbakan’ın izinde devam etti.
Saadet Partisi’nin 3. Büyük Kongresi’nde kullanılan geçerli 924 oyun tamamını (silme) kazanarak Saadet Partisi Genel Başkanı seçildi.
Televizyon konuşmalarında, konulara vukufu ve cerbezeli ama ılımlı üslubuyla yıldızı parlamaktaydı.
Ancak...
Erbakan ailesinin ve Erbakan’ın kadim kurmaylarının engellemesi üzerine 53 İl başkanı, 65 belediye başkanı ile birlikte Saadet Parti’sinden koparak HAS’ı kurdu.
SP sönük ve etkisiz kaldı.
Bu satırlarla HAS’ın AK Parti ile bütünleşme süreci için yazının başında “kantitatif değilse bile kalitatif (sayısal değilse bile kalite) katkısı ağırlıklıdır” yorumunun altı sanıyorum- dolmuş oluyor.
......................
Muhalefet de Cumhurbaşkanlığı seçimine yığınak yapabilecek mi bilemem ama Başbakan Erdoğan’ın siyaset satrancındaki bu hamlesi onu güçlendiren destek genleşmesini işaret ediyor.
O bağlamda aşağıda bir açıklama sunuyorum:
HABERAL’DAN AÇIKLAMA
Bu köşede Cumhurbaşkanlığı seçimi için “derin kulislerde Prof. Mehmet Haberal’ın adaylığının konuşulduğunu” yazmıştım.
“CHP ve MHP tarafından desteklenebileceği yolunda fikir jimnastiği yapılıyor” mesajını vermiştim.
Prof. Haberal adına, çok yıllardır görmediğim gazeteciliğimin ilk yıllarından arkadaşım Mete Akyol telefonla aradı ve bir açıklamanın olacağını bildirdi. “Sayın Haberal’ın böyle bir hedefi, düşüncesi, en ufak bir teması yoktur” dedi.
Ben de zaten yazımda Haberal ile bu söylentiler arasında bir ilişki olabileceğini yazmamıştım. İma bile etmemiştim.
Prof. Haberal’ın çok duyarlı ve zor bir süreçteyken kendisinin dışında oluşan böyle “derin kulis” fısıltılarından rahatsızlık duyması normaldir.
Gazeteciliğin “etik kuralları” gereğince aşağıda Mete Akyol’un açıklamasını aynen yansıtıyorum:
Cumhuriyet Halk Partisi 24. Dönem Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, bazı yazılı ve görsel basın organlarından yayınlanan cumhurbaşkanlığı seçiminde aday gösterileceğine dair kulis yorumlarından bilgisinin olmadığını; tek amacının her zaman söylediği gibi bir bilim insanı olarak ve milletvekili kimliği ile ülkesine hizmet etmek olduğunu basın danışmanı Mete Akyol aracılığı ile açıkladı.