Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Arap dünyasından konuk yazarlarım var. AKP ve Erdoğan’ı yorumluyorlar. Önce El Cemil:
...öYeni hükümet, çıkarlarını İslamda buluyor.
İsrail’e karşı tutumu değişecektir. Bunun için sözlerin eyleme dönüşmesi halinde Türkiye’de devrim (İslami devrim G.C.) gerçekleşir. Bu olabilir ama AKP ve Erdoğan ile değil.
AKP’nin diğer liderlerinin, Araplarla ilişkilerini pekiştirme tavırları daha nettir..."
..........
"Kemalist dönem sona erdi mi? Erdoğan ve AKP’nin Kemalist ilkelerden bir nebze de olsa ayrılması mümkün mü?
Erdoğan, Kemalist kurumların ürünüdür." (Anonim)
..........
Katar’ın El Vatan gazetesinde Reca El Nakhas yazıyor:
"Türkiye, Avrupa’nın kuyruğu olmaktan daha büyüktür. Arap ve İslam yöresinde liderliği alması mümkündür."

Mısırlı Mehdi Huveydi’nin satırları şöyle:
"Asker, iktidara, İslami eğilimi güçlü bir partinin gelmesinden rahatsız. Elinin bağlı olduğunu biliyor.
Darbe geleneğini sürdüremez."
..........
Ferec Bulişşe:
"AKP’nin devrilmesi mümkün değildir.
AKP, seçim meşruiyetine ve parlamentoda büyük çoğunluğa sahiptir. Halkın tercihine karşı, askerin müdahalesi olamaz."
..........
"AKP siyasi İslamdan ödün veriyor.
Başbakan Gül’ün, ‘Bizi İslamcı olarak algılamayın. Avrupalı, yeni muhafazakâr partiyiz. Müslüman demokratlar olarak tanımlayın.’ söylemi, geleneksel siyasi İslama tavırdır. Yeni siyasal İslamın ideolojik duruşudur.
AKP, laik partilerden ayrılmıyor. Programı siyasidır. Dini görüntüsü yoktur. Laikliğe bağımlıdır. Dini siyasetten ayırmıyor. Dini görüntüler ve semboller altında laikliğini saklamıştır."

Velit Ebü Murşit farklı bakıyor:
"Arap âleminin Kuzey temas hattında, hızlı değişiklik var. Resmi ilişkilerde kadınlara türban yasağı başta olmaz üzere KEMALİST yasaklar birbiri ardına yıkılmaya adaydır. Atatürk’ün mezardan yönetimi sınırlanmıştır.
Türklere, kişisel özgürlüklerini kazanmalarının kapıları açılmıştır."
..........
"AKP’nin seçimi alması, sandık yoluyla, tutucu laik kurumların egemenliğine karşı taktik, kansız ve demokratik darbedir." (Anonim)
Fehmi Huveydi:
"Komutanlar laik partilerin korkunç başarısızlıklarını ve Atatürk’ün projesinin iflasını kendi gözleriyle gördüler."
Velit Ebü Munşit:
"Erdoğan klasik Müslüman kardeşler yolunu izleseydi, sakallarını uzatır, görünümünü değiştirir, Atatürk’ün heykellerini yok edip kırmak için haykırır ve ‘laikliğe veda’ diye bağırırdı. Yandaşlarını buna yönlendirirdi."
Murşit’e göre Erdoğan ılımlı ve mantıklı çizgide.
Kuveytli Salah El Fazlı:
"Türkiye’nin laikleştirilmesi bayrağını açan merhum Mustafa Kemal dirilse ve Türkiye’de seçimlerin sonuçlarını görse, küplere binip mezara geri dönmeyi isterdi.
Laiklik ve Türkiye’den İslamın silinmesi çabaları üzerinden 80 yıl geçmiş olmasına rağmen - merhum bunun başarılı olması için hayatını harcamıştır - İslam, Türklerin vicdanında güçlü şekilde sürmektedir."

Sadece Türkiye’de değil İslam dünyasında da AKP tam okunmuş ve çözülmüş değil.
Şu satırları yazarken gözüm evimin duvarındaki üstad ressam İbrahim Çallı’nun otoportresinde.
Kendi yüzünün resmini kendisi çizmiş... Boyamış.
AKP de, resmini kendi çizecek.
Ama... Öyle sarkaç hareketleri var ki...
Sanki bir madeni paranın iki farklı yüzü gibi.
Öte yandan AKP’yi koyun bir yana... Asıl önemli olan, bu Arap yazarların ortak hedefleri Atatürk ve Türk Silahlı Kuvvetleri...
Atatürk’ün artık mezardan yönetemediği sanısına gelince...
Erdoğan, Gül, AKP gurubu, Anıtkabir’e toplu namaza mı gittiler?
O yazarlardan inanmak istediğim bir satır var: "Erdoğan ve AKP de Atatürk Türkiye’sinin ürünleridir."
..........
Not:
Bu araştırma için ayrıntılı bilgi STRATEJİK ANALİZ - Ocak 2003. Sayı 33. S.71 - 79