Orhan Pamuk'a Nobel ödülü ekseninde "karşıt görüşler" çatışma alanına sürüldü.Pamuk'un gerçekten çok talihsiz söylemleri olmuştur."1 milyon Ermeninin katledildiği, son yıllarda da 30 bin Kürdün öldürüldüğü" yolundaki sözleri, Türk ulusunun kolektif hafızasında acı ve derin izler bırakmıştır.Bir Türk yazarının, yerkürenin en saygın ödülü olan Nobel'i kazanması sevinci ne yazık ki ağız tadı ve gönül rahatlığıyla yaşanmadı."Evet... Ama..."Sözcükleriyle yapılıyor yorumlar.Orhan Pamuk'u yürekten kutlayanlar kadar, onu kınayanlar da var......................Çoğu kez doğru, "tek" değildir.Orhan Pamuk'un Nobel'i için de "doğru" bu anlamda birden fazla......................O nedenle Pamuk'a Nobel ödülü bağlamında bakış açımız "çatışma" kültürüne mi dayalı olmalı... Yoksa bu büyük ödül için tüm tarafların örtüştüğü alanları mı öne çıkarmalı?..Sanıyorum ikinci yöntem geçerli.Nobel ödülü, Orhan Pamuk'un şahsında, Türkiye edebiyatına verilmiştir.Dünya medyasında olay, Pamuk'un Ermeni ve Kürtler için söylemleriyle değil, "Türk yazarının Nobel ödülü almış olmasıyla" yankılanmıştır.Belleklerde böyle yer alacaktır."Türkiye'de iyi bir edebiyat kültürü olduğu" algılaması oluşacaktır.Pamuk'un kitapları elbette bütün kitapçı vitrinlerinde yer alacak, diğer dillere de çevrilecektir... Daha önce çevirisi yapılmış olanlarda da yeni baskılar yapılacaktır.Ama...O kadar mı?Hayır.Türkiye'nin gözbebeği diğer yazarları da, küresel yayınevlerinin ilgi alanına girecektir.Onların da kitapları dünya dillerine çevrilecek, vitrinlerde, raflarda sıralanacaktır.Türk yazarları için kapalı kapılar açılacaktır.Bu az şey mi?Hatta Türkiye, panellerin, edebiyat kongrelerinin yapılması için alternatif ülkelerden biri olacaktır.Türkiye aydınlarının sesleri, bildirileri, uluslararası platformda daha fazla etki yapacaktır.Edebiyat alanında çakan bu şimşeğin ışığında Türkiye'nin diğer sanat dalları, örneğin son yıllarda yükselişe geçen sineması da dikkat çekecektir.Yani...Türkiye için entelektüel bir ivme kazancıdır bu olay.Olumsuzları tartışacak yerde, önce Türkiye ulusunun tümünün yararına olan bu "olumlu" örtüşme alanlarını paylaşmalıyız......................Fransa'da inkâr yasasının oylanmasıyla, Pamuk'a Nobel ödülünün açıklanmasının aynı güne rastlaması için de bir not...Dün de bu sütunda belirttiğim gibi, Fransa'daki oylama, "Türkiye edebiyatına Nobel ödülü" haberinin altında ezilmiştir.Dahası...Böyle bir oylamayla geçmesi için çalışılan "inkâr yasasının, demokrasi ve özgürlüklere aykırılığını" Orhan Pamuk'un söyleyebilmesi çok daha etkili olur.Elbette...Orhan Pamuk'un "Ermeni kıyımı" ve "Kürtleri öldürmek" gibi söylemlerini ben de paylaşıyor değilim.Böyle bir hüküm için bilimsel olmayan sanatçı yargılarının yeterli olamayacağı görüşündeyim.Türkiye'nin yapması gereken, Orhan Pamuk'un -çok rahatsız edici de olsa- birkaç söyleminin etrafında kısır döngü turları atmaya odaklanmak yerine, konuyu, bilimsel platformda uluslararası tarih uzmanlarıyla birlikte araştırmaya açmaktır."Soykırım yoktur" söylemi nedeniyle Fransa'da mahkûm edilen ABD'li Profeser Lewis başta olmak üzere, uluslararası saygın tarihçileri bir araya getirmek, Ermeni tarihçileri ısrarla davet etmek, bilimsel araştırma sürecini başlatmaktır."Fransa oylamasına" gelince... Tepkiler ve yaptırımlar doğaldır fakat "eksilerden artı üretecek beyin verimini" de devreye koymak gerek. g.civaoglu@milliyet.com.tr Büyük ve yıllanmış sorunların çözümünde uygulanan yöntem "görüşlerin çatıştığı" alanları bir yana koymak ve "görüşlerin örtüştüğü" noktaları bularak başlamaktır.