Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Shakespeare "rakamları ipinden tut istediğin yere götür" demiş. Hükümetin kilitlendiği 276 sayısı ipinden çekilerek farklı yorumlarla farklı yönlere sürükleniyor.
Önce birincisi... DSP’den sadece 5 istifa daha... Hükümetin destek sayısı, böylece 276’nın altına düşer. Hükümet biter.
Eli kulağında.
Ve ikinci görüş... Hükümetin göreve devamında 276 destek oyu zaten koşul değil. Asıl hükümeti düşürmekte 276 "hayır" oyu gerek. O sayının bulunması için de DSP’den 5 istifanın yanı sıra 13 oy daha gerek. Yani toplam 17 "hayır oyu..." Ecevit ve Bahçeli’nin "bulsunlar 276’yı düşürsünler" söylemi ve "seçimlere kadar bu hükümetle devam" duruşu bu ikinci 276 yorumuna dayanmakta.
17’yi bulmak zor olabilir.
Hükümet ayağını sürüye sürüye... Hiçbir şey yapamadan ve "Hasta Adam" etiketini Türkiye üzerine iyice yapıştırarak seçimlere ulaşmaya çalışır.
Şu manzaranın sürme olasılığı acı verici.

Bir de yulara gelmeyen 276 yorumu var.
O sayının altına düşen bir hükümet "yönetim ehliyetini" yitirdiğini görür ve çekilir.
Çünkü...
Artık meşruiyeti tartışılır.
"İktidarsız" hükümet olarak görülür.
Çok pahalıya patlar.
Ecevit de bunu nihayet hissetmeye başlamış gibi görünüyor.
Hiç değilse şimdi sağduyu refleksini göstermeli ve kendisi ile birlikte batağa çektiği Türkiye’nin yakasını bırakmalıdır.
Bahçeli, seçimlere MHP’nin de içinde bulunduğu bu hükümetle gitmek istiyor... Ayrıca, bazı duyarlı mesajları almış görünüyor. O nedenlerle "Derviş" konusunda ısrarlı olmadı.
Ama rakamlar ve istifalar Bahçeli’den bağımsız.

Diyelim ki... "Bu hükümet istifa etti ya da çöktü."
Ne olacak?
Cumhurbaşkanı Sezer’in TBMM’de en büyük gruba sahip MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye "yeni hükümeti kurmak" görevini vermesi doğaldır.
Sayı olarak, DSP’de kalanlar DYP ile 276’yı bulabilir.
Ama DYP "evet" der mi?
DYP’de şöyle bir ikilem var:
"Anavatan’ı kurtaralım mı, batıralım mı?"
Eğer Bahçeli başbakanlığında bir DSP’li hükümete katılırsa, DYP ezeli rakibi Anavatan’ı hem hükümet dışı bırakmış, hem de ilk seçimde barajın altında kalmasını garantilemiş olacak...
Buna karşılık, Bahçeli’ye "hayır" diyerek, bir süredir pişirilmekte olan "yeni oluşumcular - ANAP seçeneğinde de yer alabilir... AKP ve SP’nin dışarıdan desteğiyle" AB’ye uyum yasalarını çıkartmak misyonunu ve AB’ye tam üyelik görüşme tarihini almak şansının siyaset rantını paylaşabilir.
Peki hangisi ağır basıyor?
Galiba ikincisi.
Çünkü...
1- Türkiye’ye hasta adam etiketini yapıştırtan hükümette Anavatan’ın yerini alan stepne rolü hiç de hoş değil. Yeni bir hükümette başlamak çok daha akılcı.
2- DYP karargahında "Anavatan ile seçimlere kadar aynı hükümette yer almak bile Anavatan’ı barajdan kurtarmaz" yorumu yapılıyor.
3- DYP için seçimlerde asıl rekabet MHP’den... O nedenle Anavatan’ı çökertmek motifi arka planda kalıyor, seçim öncesi MHP’yi iktidardan kesebilmek daha önemli.
4- Aşınmış 57. hükümetin makyaj tazelemesinde kozmetik malzeme ve öfkelerin paratöneri olmak neden?
5- Yeniden prestijli bir hükümette yer almak, Erbakan’lı 28 Şubat siyaset sicilini bir bakıma aklamak şansı olabilir.

Bir siyaset gurusu "bu olmaz sanılanı da Hüsam yapabilir... Ecevit’i Başbakan da o yapmıştı. Beceriklidir" dedi.
Piyasalarda da bu algılama seziliyor.
Toplum artık yaranın patladığını, ateşin düşeceğini düşünüyor.
Bu zor dönem aşılır.
Yeter ki genlerimizdeki büyük devletin insanları olmak sağduyusunu kolektif akıl haline getirelim.